Haberler:

deneme

Ana Menü
Menü

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır. Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz.

İletileri Göster Menü

Mesajlar - serpen

#1
Alıntı yapılan: serpen - 13 Ekim 2013, 23:59:02
merhabalar yusuf bey

ben dr.ahmet bey.13 yıldır özel bir hastanede doktor olarak çalışıyorum.memurlar.net deki haberleri okudum.şu haberi:http://www.memurlar.net/haber/91334/
ve sonra arkasından şöyle bir haber var :http://www.memurlar.net/haber/384880/

olay şu:

1-ben almancı bir ailenin cocuguyum 1986 yılında türkiyeye geldim.
2-1992 yılında tıp fakültesini kazandım.aynı yıl almanyaya gezmeye giderken pasaportdaki sahte bir mühürden dolayı hakkımda sahtecilikten dava acıldı.suçu işleyen babam ama 18 yaşından küçük olmam dolaysıyla suçu üzerime ben aldım.avukatım yoktu ve hakkımda böyle bir karar verilmiş.18 yaşından küçük olmam nedeniyle ceza paraya çevrilmiş bende yatırmıştım olay kapandı gitti.
3-1998 tıp fakültesinden mezun oldum 1 yıl sonra bu olay başıma dert oldu.bunu beyan etmedim diye bir dava daha actılar resmi evrakta yalan beyanda bulunma suçu .bundada hapis ve sonrasında para cezası ve tehir edildi.5 yılı da geçti.
4- ama mahkeme benim henüz asaletim onaylanmamış olan aday memuriyetime son verdi.
5-avukatım yine yoktu kendim temyiz yazısı yazdım yerel mahkemenin kararına onay geldi yargıtaydan.
6-bölge idare mahkemesine
dava açtım onay geldi.
7-danıştaya dava açıldı onay geldi.bu arada ben memnu haklarının iadesini aldım.
şimdi benim sorum şu:
ben esas olarak ''yalan beyanda bulunma suçu ''ndan dolayı aday memurluguma son verildi.bu suç 5 yıllık tehir edilmişti.ilk suç memuriyete son vermede dikkate alınmadı çünkü bakanlık bu 2 suçun davasının sonuçlanmasını bekledi hemen ilk suçtan dolayı son vermediler .nedeni şu olabilir ben ilk suç işlendiginde 18 yaşından küçüktüm ve avukatım yokttu.
bu 2 suçtan dolayı şimdi başvursam tekrar memur olabilirmiyim.
2 sorum yargılama tekrar yapılabilinirmi..çünkü anayasanın 44 maddesi cocuk haklarına göre benim hakkım gözetilmemiş avukatım yokttu.
anayasasanın 32 maddesinin 6 .bendinde a şıkkında davadan bilgilendirilmek ,ben bilgilendirilmedim .bilgilendirilseydim babamın işledigi suçu üzerime almazdım.yine aynı maddenin 6/c de avukat olmalı diyor,avukatım yoktu.kendim suçu ben yaptım dedim kabul ettim.
yine anayasanın 39/1 de herkes kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir deniliyor.yine anayasanın 9/2 de kimseye imtiyaz tanınamaz deniliyor.yani adam öldüren sonrasına affa ugrayınca memur oluyor ama benimkisi yüz kızartıcı suç oldugu için ve yeterince bilgilendirilmedigim nedeniyle suçu kabul ettigim için kanun önünde eşit saylmıyorum.eşitlik ilkesine aykırı bence bu.yine madde 29/1 de herkes diledigi alanda çalışma hakkına sahibtir deniliyor.

anayasa mahkemesine başvursam olay gerçekleştigine 18 yaşından küçüktüm gıyabımda karar verildi.avukatım yoktu bunlar anayasaya aykırı desem .memnu hakların iadesinide zaten aldım .memuriyetime de zaten 2 .suçtan dolayı son verildi ve bu suç 5 yıl tehir edildi  ve zaten üzerinden 13 yıl geçti desem.şuanda özel hastanede 13 yıldır çalışıyorum.askerligimide subay olarak yani memur olarak yaptım bu 2.dava bana açıldıgında.hiç kimse cocukken gelecegi göremezken işledigi bir suçtan dolayı ömür boyu men cezasına çarptırılamaz bu eşitlik ilkesine aykırı degilmi sizce.yeniden yargılanma yapılsa acaba memur olabilirmiyim.
saygılarımla cevabınız bekliyorum
dr.ahmet
yusuf bey..daha önce görüşmüştük ama ben bu işin çözülmesini istiyorum ve olabilecegi ile ilgili umutlarım var.bazı acık kalan noktalar var ve sizin iyi bir avukat oldugunuza inandıgım için bunu çözüme kavuşturacagınıza inanıyorum.lütfen bana cevap verin.
#2
merhabalar yusuf bey

ben dr.ahmet bey.13 yıldır özel bir hastanede doktor olarak çalışıyorum.memurlar.net deki haberleri okudum.şu haberi:http://www.memurlar.net/haber/91334/
ve sonra arkasından şöyle bir haber var :http://www.memurlar.net/haber/384880/

olay şu:

1-ben almancı bir ailenin cocuguyum 1986 yılında türkiyeye geldim.
2-1992 yılında tıp fakültesini kazandım.aynı yıl almanyaya gezmeye giderken pasaportdaki sahte bir mühürden dolayı hakkımda sahtecilikten dava acıldı.suçu işleyen babam ama 18 yaşından küçük olmam dolaysıyla suçu üzerime ben aldım.avukatım yoktu ve hakkımda böyle bir karar verilmiş.18 yaşından küçük olmam nedeniyle ceza paraya çevrilmiş bende yatırmıştım olay kapandı gitti.
3-1998 tıp fakültesinden mezun oldum 1 yıl sonra bu olay başıma dert oldu.bunu beyan etmedim diye bir dava daha actılar resmi evrakta yalan beyanda bulunma suçu .bundada hapis ve sonrasında para cezası ve tehir edildi.5 yılı da geçti.
4- ama mahkeme benim henüz asaletim onaylanmamış olan aday memuriyetime son verdi.
5-avukatım yine yoktu kendim temyiz yazısı yazdım yerel mahkemenin kararına onay geldi yargıtaydan.
6-bölge idare mahkemesine
dava açtım onay geldi.
7-danıştaya dava açıldı onay geldi.bu arada ben memnu haklarının iadesini aldım.
şimdi benim sorum şu:
ben esas olarak ''yalan beyanda bulunma suçu ''ndan dolayı aday memurluguma son verildi.bu suç 5 yıllık tehir edilmişti.ilk suç memuriyete son vermede dikkate alınmadı çünkü bakanlık bu 2 suçun davasının sonuçlanmasını bekledi hemen ilk suçtan dolayı son vermediler .nedeni şu olabilir ben ilk suç işlendiginde 18 yaşından küçüktüm ve avukatım yokttu.
bu 2 suçtan dolayı şimdi başvursam tekrar memur olabilirmiyim.
2 sorum yargılama tekrar yapılabilinirmi..çünkü anayasanın 44 maddesi cocuk haklarına göre benim hakkım gözetilmemiş avukatım yokttu.
anayasasanın 32 maddesinin 6 .bendinde a şıkkında davadan bilgilendirilmek ,ben bilgilendirilmedim .bilgilendirilseydim babamın işledigi suçu üzerime almazdım.yine aynı maddenin 6/c de avukat olmalı diyor,avukatım yoktu.kendim suçu ben yaptım dedim kabul ettim.
yine anayasanın 39/1 de herkes kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir deniliyor.yine anayasanın 9/2 de kimseye imtiyaz tanınamaz deniliyor.yani adam öldüren sonrasına affa ugrayınca memur oluyor ama benimkisi yüz kızartıcı suç oldugu için ve yeterince bilgilendirilmedigim nedeniyle suçu kabul ettigim için kanun önünde eşit saylmıyorum.eşitlik ilkesine aykırı bence bu.yine madde 29/1 de herkes diledigi alanda çalışma hakkına sahibtir deniliyor.

anayasa mahkemesine başvursam olay gerçekleştigine 18 yaşından küçüktüm gıyabımda karar verildi.avukatım yoktu bunlar anayasaya aykırı desem .memnu hakların iadesinide zaten aldım .memuriyetime de zaten 2 .suçtan dolayı son verildi ve bu suç 5 yıl tehir edildi  ve zaten üzerinden 13 yıl geçti desem.şuanda özel hastanede 13 yıldır çalışıyorum.askerligimide subay olarak yani memur olarak yaptım bu 2.dava bana açıldıgında.hiç kimse cocukken gelecegi göremezken işledigi bir suçtan dolayı ömür boyu men cezasına çarptırılamaz bu eşitlik ilkesine aykırı degilmi sizce.yeniden yargılanma yapılsa acaba memur olabilirmiyim.
saygılarımla cevabınız bekliyorum
dr.ahmet
#3
avukat yusuf bey size özelden mesaj atmıştım ama cevap vermediniz..ben bu davamla ilgili olarak sizi avukatım olarak görmek istiyorum..lütfen bana dönün.
#4
Alıntı yapılan: Av. Yusuf Kaçar - 06 Nisan 2013, 13:17:18
Alıntı yapılan: serpen - 05 Nisan 2013, 22:14:58
Yusuf bey öncelikle cevabınız için cok teşekür ederim.Belli noktaları tekrar ayrıntılandırmak için yazıyorum.bunlara göre bir avukat gözü ile tekrar sağlık bakanlığına başvursam kamu doktoru olarak görev yapabilirmiyim.

Pasaportaki sahte mühürle ilgili olay 1992 de meydana geldi.1975 dogumluyum yani 18 yaşın altındayım suçu üstüme aldıgımda olay ankara çubukta asliye mahkemesinde dava açıldı ama ben 1 yıl sonra adanada talimatla ifade yoluyla 10 dakikalık bir görüşme ile hakim davayı para cezazına çevirdi bende ödedim kapandı.bu suç temyizde edilmedi tecilde edilmedi.
Ancak memuriyete atanmada 2.bir suç yalan beyanda bulunma açıldı. Bu sahtecilikle ilgili suçu beyan etmedim diye adli sicilde cıkmıyordu.bu suçtan hapis cezası 6ay sanırım aldım paraya cerildi ve tecil edildi.bu suçtan dolayı memuriyetime son verdiler.daha dogrusu memurda degildim aday memurdum ilk 1 yıl.
Bunu temiz ettim yargıtay onadı.bölge idare mahkemesine dava açtım onadı.sonra danıştaya dava açtım onadı.ben anlamadım bu işi.
Şuan 12 yıldır özel bir hastanede doktor olarak çalışıyorum.hiç bir sorunda yok.ama memur olabilme hakkını kazanmak istiyorum çünkü aynı kanun bizim TUS tıpda uzmanlık sınavı içinde 657 sayılı kanun nitelikleri aranıyor.
Lütfen sizden bir cevap bekliyorum saygılarıma yusuf bey. Emeğiniz için şimdiden teşekür ederim.

Eski TCK yürürlükteyken 2001 yılından evvel işlenmiş suçlarla ilgili yapılan yargılama neticesinde cezanın tecil edilmiş olması ve yeni TCK döneminde de HAGB kararları memuriyete engel değildir. Sizin durumunuzda ise şu andaki mevzuat ve uygulama, memur olmanızın önünde engel oluşturmaktadır maalesef. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi, memuriyetinize engel teşkil eden 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu kolaylıkla ileri sürülebilir. Nitekim üstte konuyla doğrudan ilgili bir Anayasa Mahkemesi Kararına yer verilmiştir (iptal gerekçesi ile en alt kısımda yer alan "ek gerekçe"ye özellikle dikkat edin). Geçmişte hukuk mücadelesini kaybetmiş olmanız, bugün de benzer bir mücadeleyi kaybedeceğiniz anlamına gelmez. Bugünkü şartlar çok farklı. Yukarıda yer alan Anayasa Mahkemesi kararı da sizin gibi hukuki mücadele yürütmek isteyenleri oldukça cesaretlendirici mahiyette. Özetle, siz memuriyete müracaat edin, muhtemelen bu talebiniz reddedilecektir; bu red kararına karşı da dava açarak ilgili hükmün Anayasaya aykırı olduğunu savunun. Benim şahsi kanaatim, bu yolla müspet sonuç alacağınız yönündedir. Konuyla ilgili 2009'da yayınlanan yararlı bir makaleyi BURADAN okuyabilirsiniz. İş dava açılma aşamasına geldiğinde, size daha yoğun hukuki destek de sağlayabilirim. Allah yardımcınız olsun...
657 sayılı Kanunun 23.1.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunla değişik 48-A-5 maddesi;
'Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından dolayı mahkum olmamak"
şeklindedir.
Bu değişiklik sonucunda; " tecil edilmiş hükümler hariç" ifadesiyle tecil müessesesine yapılan gönderme kaldırılmış, yeni Türk Ceza Kanununun "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlıklı 53 üncü maddesine atıf yapılmış, ceza süresi koşulu yönünden ağır hapis cezası kaldınlarak yerine bir yıl veya üstü hapis cezası getirilmiş, suç türü yönünden de yeni Türk Ceza Kanunundaki sınıflandırmaya uygun belirleme yapılarak suçlar sayılmıştır.
5237 sayılı yeni Ceza Kanununun "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlıklı 53 üncü maddesi;
"(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak;
a)Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunlann denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b)Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan,
c)Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d)Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e)Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
Yoksun bırakılır.
(2)Kişi işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3)Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukandaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.   
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkumiyet halinde, aynca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adli para cezasına mahkumiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adli para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6)..."

yusuf bey bana gönderdiğiniz yazıları okudum..bu yazılarla baglantılı birkaç sorum olacak:
soru 1:yukarıdaki yazıda 18 yaşının altında suç işlemiş olmak kapsam dışı diyor,ben bunu farklımı değerlendirdim?
soru 2:benim memuriyete alınmama sebebim 2.suçtan resmi evrakta yalan beyanda bulunma ve bu da tecil edilmiş bu engelmidir memuriyete?
soru 3:son olarak yukarıdaki örnegin birinde suç temyize gönderilmediği için bozulmuş,benimkide temyize gitmemişti ilk suç.bu temyize gitmemiş ve 18 yaşının altında olma geriye dönük tekrar yargılama yapabilmeyi sağlarmı?
soru 4:memurlar.net sitesindeki editör  arkadaşada sorum o da şu şekilde bir cevap verdi:
        avukat arkadaşlar olayı tam anlayamadığı için birşey demediler.
personel uzmanları ıse orada yapılan ıslemın onemı olmadığını makaledeki durumun zaten onu kapsadığını ve gerı donebılecegını soyluyorlar.
ancak memnu hakların ıadesı gerekiyor bunun ıcın.
ıadeden sonra;
1- kurumunuza 657 sayılı DMK 92. madde kapsamında bavsurursanız kurumun alıp almama takdırı var.
2- ancak ılk defa atama usulunde (ki tabıplerde bu kura ıle oluyor) yerleşerek atanırsanız kurumun tkdırı olmaz ve atamanızı yapar.

soru 5:yine bu sitede bir site takibçisi bir yorum yapmış.onunkide yüzkızartıcı suçmuş ve de geri dönmüş.http://www.memurlar.net/haber/194065/

cevap için şimdiden teşekür ederim.
#5
Yusuf bey öncelikle cevabınız için cok teşekür ederim.Belli noktaları tekrar ayrıntılandırmak için yazıyorum.bunlara göre bir avukat gözü ile tekrar sağlık bakanlığına başvursam kamu doktoru olarak görev yapabilirmiyim.

Pasaportaki sahte mühürle ilgili olay 1992 de meydana geldi.1975 dogumluyum yani 18 yaşın altındayım suçu üstüme aldıgımda olay ankara çubukta asliye mahkemesinde dava açıldı ama ben 1 yıl sonra adanada talimatla ifade yoluyla 10 dakikalık bir görüşme ile hakim davayı para cezazına çevirdi bende ödedim kapandı.bu suç temyizde edilmedi tecilde edilmedi.
Ancak memuriyete atanmada 2.bir suç yalan beyanda bulunma açıldı. Bu sahtecilikle ilgili suçu beyan etmedim diye adli sicilde cıkmıyordu.bu suçtan hapis cezası 6ay sanırım aldım paraya cerildi ve tecil edildi.bu suçtan dolayı memuriyetime son verdiler.daha dogrusu memurda degildim aday memurdum ilk 1 yıl.
Bunu temiz ettim yargıtay onadı.bölge idare mahkemesine dava açtım onadı.sonra danıştaya dava açtım onadı.ben anlamadım bu işi.
Şuan 12 yıldır özel bir hastanede doktor olarak çalışıyorum.hiç bir sorunda yok.ama memur olabilme hakkını kazanmak istiyorum çünkü aynı kanun bizim TUS tıpda uzmanlık sınavı içinde 657 sayılı kanun nitelikleri aranıyor.
Lütfen sizden bir cevap bekliyorum saygılarıma yusuf bey. Emeğiniz için şimdiden teşekür ederim.
#6
Ben bir almancı cocuğu olarak 12 yaşında okumak için türkiyeye geldim.burada yıllarca yengemin yanında kaldım ve cok zor şartlarda okudum.Ancak almanyadaki yasal haklarım cocuk olmam nedeniyle 18 yaşına kadar devam ediyordu yani pasaportum sağlamdı.Ben adanada o yıllarında 1989 da okurken dayımın oğlu maddi durumları kötü diye yalvar yakar babamdan benim pasaportu istemişler ve o da vermiş.O ,o pasaportla almanyaya gitti (resim cocukluk resmi olunca sorun olmamış).Bende adanada okuyorum ama yazlarıda almanyaya gezmeye gidiyorum.Haliyle  pasaport elden gelince sorun olmasın diye pasaportun arkasındaki giriş çıkış mühürlerinden birini sahte olarak ,birinin almanyaya gittiği belli olmasın diye yaptırmışlar.Bende yıllarca hiç fark etmedim 2-3 sefer gittim geldim ancak bir seferinde polis memuru mühürün sahte oldugunu söyledi suç benim üzerime kaldı.Yaşım o zamanlar 15-16 neyin ne olduğunu bilmiyorum polis amcalar bundan birşey olmaz avukata felan gerek yok dediler.Bende babamın almanyaya gitmesinde sorun olur düşüncesi ile o almasın suçu diye ben kabul ettim.Neyse yıllar geçti okudum tıp fakültesini kazandım doktor oldum ve atandım.Bu arada bir cok kez sabıka kaydı aldım hiç çıkmadı zaten bende onu unutmuştum böyle bir suçun dahi olup olmadığını bilmiyordum.Aday memurluğum sonrası memurluk tastikinde karşıma çıktı.Memurluğa başvurma sırasında bir form doldurtuyorlar ve altında "yalan beyanda bulunursanız işten çıkarılmanız için yeterlidir"ifadesi vardı.ben bunu oradaki katibe sordum benim yıllar önce böyle bir olay olmuştu dedim ,o da bana sen sabıka kaydı aldıgında çıkıyormu dedi,bende hayır dedim çünkü çıkmıyordu(çünkü annemin ismini devlet yanlış yazmış GTB de gözükmüyormuş)zaten ben böyle bir suçum varmı yokmu o nu bile bilmiyordum.Ancak adalet bakanlığına bağlı aksaray kapalı ceza evinde doktor plarak çalışırken 2001 yıllında bu karşıma cıktı ve bakanlıktan bir yazı geldi aksaray savcılıgına onda şu yazıyordu:doktor hakkında tahkikat yapın gerekiyorsa hakkında dava açın  diyordu.o zamanki başsavcı davut telli ilede aram cok iyidi kendisine olayı arz ettim o da bana doktor bey bunda birşey yok ama cok müfettişler geliyor bunu bize sorarlar biz dava açalım geri kapatırız dedi.bende tamam dedim.Resmi evrakta yalan beyanda bulunma suçundan bana dava açtılar.Yine aramın cok iyi oldugu hakim göktan bey bana dediki doktor bey bu adalet bakanlığı soruşturması berat verirsem dikkat çeker ben ufak bir suç verir paraya çeviririm ve teçil ederim memuriyetine  engel olmaz dedi.Dava bu şekilde sonuçlandı yazı adalet  bakanlığına gitti ve bakanlık onaylanmamış olan memuriyetimi onaylamadı,son verdiler.suç yalan beyanda bulunma ve sahtecilik olunca yüzkızartıcı oluyormuş hiç bir yerede başvuramadım ve tıpda uzmanlık sınavınada hep teretütle girdim.12 yıldır özel bir hastanede çalışıyorum.onlar benden memnun bende onlardan .bir insan 12 yıldır aynı kurumda hemde özel bir kurumda çalışabilirmi yalancı olsa.Sayın başbakanım ancak şuan hastane satılıyor şartlar kötüleşti iş garantisi kalmadı maaşlar düştü.Bende tekrar devlete dönmeyi ve aile hekimi olmayı cok istiyorum.Dürüstüm namusluyum ve allaha inancım tam.Yinede allah şükürler ediyorum.Sayın başbakanım sorun şu ki bu geçmişimdeki olaylardan sonra aynı olaylar karşıma tekrar cıkar beni memuriyete almazlar diye sorun  ediyorum.2005 yılında memurların kanunlarında ve memnu haklarının iadesinde birtakım değişiklikler  yapılmış benim bunlardan haberim yoktu.www.memurlar.net sitesinde benzer suçlardan dolayı memnu haklarının iadesini alarak tekrar memuriyet dönenler varmış , yazmışlar.Sayın başbakanım sizden ricam ;sizin bildiğin bu iş çözecek cok insan vardır.sorun ;emirler yukarıdan gelmeden çözülmüyor.Allahın varlıgına ve birliğine yemin ederimki suçsuzum yıllarca okudum doktor oldum ama devletimde aile hekimi olarak çalışamıyorum. tekrar devlete dönmek ve aile hekimi olarak çalışmak istiyorum.sorunum ve sıkıntım bu başbakanım.Elinizi öper 2 tane cocuğum var 15ve 16 yaşlarında ve şuan iş sıkıntısı çekmek istemiyorum  http://www.memurlar.net/haber/194065/
#7
Ben dr.ahmet
Öncelikle saygılarımı sunarak kısa bir hikayemi anlatayım.ben  almanyadan türkiye geldim ve pasaportumda tekrar almanyaya yasal olarak gitmeye hakkım vardı ancak babam benim pasaportla amca oglunu göndermiş .sonrasında pasaport elinden geldi ve bende gezmek için almanyaya gitmek istedim ancak cıkış mührü var giriş mührü yoktu.babamda bir matbaya benzerini yaptırtmış.havalanında cıkarken yakalandık benim yaşımın küçük olması nedeniyle suçu ben üstüme aldım.aradan yıllar geçti ben okudum doktor oldum memur olarak atandım.aday memurluk süresi içinde bu suç karşıma cıktı.yıllar önce kıyabımda karar verilmiş yaşımın küçük olması nedeniyle suç paraya çevrilmiş bende parayı yatırmışım.ancak memurluk formunu doldururken altda yalan beyanda bulunursanız memuriyetinize son verilir diye ifade vardı.bende sabıka kaydı aldıgım zaman hep temiz cıkıyordu cünkü annemin ismi zöhre yerine zühre diye yazılmıştı.bende geçmişde üzerime aldıgım suçun daha sonra suç teşkil edip edemeyecegini bilmedigim gibi sabıka kaydında karşımada cıkmıyordu dolaysıyla suç oldugunuda bilmiyordum.
Bu neden o memurluk formuna herhangi bir suçum yok diye işaretledim.ancak suç gbt araştırmasında ortaya cıkınca vay sen böyle suçun vardıda neden bildirmedin yalan beyanda bulundun diye kamu davası açtılar ondanda mahkum oldum 6 ay galiba paraya çevrildi suç tehir edildi(yani 5sene sonra otomatik siliniyormuş)sonra beni bu suçtan dolayı memurlugumu onaylamadılar.bende 12 yıldır özelde çalışıyorum.ancak şimdi işlerin kötü gitmesi nedeniyle aile hekimi olabilmek için memuriyete geri dönmek istiyorum.bunun için ne yapmam lazım.tekrar saglık bakanlıgına başvursam bundan sonuç alırmıyım lütfen bana bir çözüm sunun.sizlere yalvarıyorum 2 cocugum var ve şuan işsizim.saygılarımla cevap bekliyorum.