Sayın YETKİLİ,
Babamın çek cirontosu ile kefili olduğu borçtan tek evi alacaklı tarafından haczedilmiştir. Ancak 103 tebligatına istinaden süresinde Haczedilmezlik Meskeniyet Şikayetinde vekilimiz aracılığı ile itirazda bulunduk. Buna istinaden Hacze konu taşınmaz üzerinde bir bankanın konut kredisi ipoteği bulunmakta ve haciz işlemleri sırasında iş bu konu borcu ödeyip bitirdik. Sadece sigortadan doğan küçük bir meblağ borcumuz kalmıştı. Alacaklı avukatı Meskeniyet davasında söz konusu gayrimenkulde ticari ipotek olduğunu beyan etmiş ve ilgili bankadan mahkemece yazı talep edilmiş. Gerekli bankadan gelen cevaben yazıda söz konusu borçlunun ipoteği teminat ipoteği olarak tahsis edilmiştir diye yazı gönderilmiş. Ancak maalesef bu doğrultuda vekil avukatımız bize danışmamış ve kaybettiğimiz davayı yargıtaya taşımış. Haliyle yargıtayda cezayı onamış. Ancak Yargıtay gerekçeli kararı okuduktan sonra haberimiz olan banka yazısı için bankaya ulaştık ve Borçlu babamın kullandığı kredinin konut kredisi olduğu halde neden böyle bir yazı gönderdiklerini bizzat şubeye sordum. Ancak şube bana kullandığım kredinin konut kredisi olduğunu gösteren bir yazı vererek bizim açımızdan bu iki ibarenin yani "TEMİNAT KREDİSİ" - "KONUT KREDİSİ" ibarelerinin bir farkı olmadığını söyledi. Bende kendilerine bu bir kelimelik ifadenin evimizi kaybetmesine yol açtığını belirtsem de pekde umurlarında olmadı. Bu durumda yargıtay da gerekçeli kararı açıkladığı için ev haczi haliyle devam etti ve en son 5 gün önce kıymet taktir için eve gelindi.
Konut kredisi zorunlu kredilerden olduğu için meskeniyet şikayetinde etkisi olmadığını gösteren Bir çok yargıtay kararlarını internet üzerinden inceledim (ÖRNEK: YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/13509
KARAR: 2013/21517
Şimdi bu durumda tamamen vekilimizin bize danışmayarak yapmış olduğu bu yanlışlığı düzeltmek adına ne gibi adımlar atabiliriz?
Yada sırf bu tek kelimelik ibareyi veren bankaya maddi manevi tazminat davası açabilir miyiz ?
İnternette bu sıkıntılı psikoloji ile gezerken sitenizde bu mail adresine soru sorabileceğimi görünce danışmak ve bilgi almak istedim.
Vereceğiniz bilgiler bizim açımızdan çok ama çok önemlidir.
Şimdiden vereceğiniz cevap ve önerileriniz için teşekkür eder,
çalışmalarınız da başarılar dilerim.
Saygılarımla,
Fatih45
© 2016 Microsoft Koşullar Gizlilik ve tanımlama bilgileri Geliştiriciler Türkçe
Babamın çek cirontosu ile kefili olduğu borçtan tek evi alacaklı tarafından haczedilmiştir. Ancak 103 tebligatına istinaden süresinde Haczedilmezlik Meskeniyet Şikayetinde vekilimiz aracılığı ile itirazda bulunduk. Buna istinaden Hacze konu taşınmaz üzerinde bir bankanın konut kredisi ipoteği bulunmakta ve haciz işlemleri sırasında iş bu konu borcu ödeyip bitirdik. Sadece sigortadan doğan küçük bir meblağ borcumuz kalmıştı. Alacaklı avukatı Meskeniyet davasında söz konusu gayrimenkulde ticari ipotek olduğunu beyan etmiş ve ilgili bankadan mahkemece yazı talep edilmiş. Gerekli bankadan gelen cevaben yazıda söz konusu borçlunun ipoteği teminat ipoteği olarak tahsis edilmiştir diye yazı gönderilmiş. Ancak maalesef bu doğrultuda vekil avukatımız bize danışmamış ve kaybettiğimiz davayı yargıtaya taşımış. Haliyle yargıtayda cezayı onamış. Ancak Yargıtay gerekçeli kararı okuduktan sonra haberimiz olan banka yazısı için bankaya ulaştık ve Borçlu babamın kullandığı kredinin konut kredisi olduğu halde neden böyle bir yazı gönderdiklerini bizzat şubeye sordum. Ancak şube bana kullandığım kredinin konut kredisi olduğunu gösteren bir yazı vererek bizim açımızdan bu iki ibarenin yani "TEMİNAT KREDİSİ" - "KONUT KREDİSİ" ibarelerinin bir farkı olmadığını söyledi. Bende kendilerine bu bir kelimelik ifadenin evimizi kaybetmesine yol açtığını belirtsem de pekde umurlarında olmadı. Bu durumda yargıtay da gerekçeli kararı açıkladığı için ev haczi haliyle devam etti ve en son 5 gün önce kıymet taktir için eve gelindi.
Konut kredisi zorunlu kredilerden olduğu için meskeniyet şikayetinde etkisi olmadığını gösteren Bir çok yargıtay kararlarını internet üzerinden inceledim (ÖRNEK: YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/13509
KARAR: 2013/21517
Şimdi bu durumda tamamen vekilimizin bize danışmayarak yapmış olduğu bu yanlışlığı düzeltmek adına ne gibi adımlar atabiliriz?
Yada sırf bu tek kelimelik ibareyi veren bankaya maddi manevi tazminat davası açabilir miyiz ?
İnternette bu sıkıntılı psikoloji ile gezerken sitenizde bu mail adresine soru sorabileceğimi görünce danışmak ve bilgi almak istedim.
Vereceğiniz bilgiler bizim açımızdan çok ama çok önemlidir.
Şimdiden vereceğiniz cevap ve önerileriniz için teşekkür eder,
çalışmalarınız da başarılar dilerim.
Saygılarımla,
Fatih45
© 2016 Microsoft Koşullar Gizlilik ve tanımlama bilgileri Geliştiriciler Türkçe