Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

22 Kasım 2024, 06:10:28

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 403
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 381
Total: 381

İş yerinde "top sakal" sebebiyle kınama cezası alan işçi lehine manevi tazminat

Başlatan Avukat, 07 Kasım 2010, 11:34:03

« önceki - sonraki »

Avukat



Ankara 19. İş Mahkemesi, işyerine top sakallı olarak geldiği gerekçesiyle amirleri tarafından mobbinge (duygusal tacize) maruz kalan mühendisi haklı buldu. Mahkeme,i tazminat ödemesine karar verdi.

Mahkeme, Türk Telekom'un çalışanına manevi tazminat ödemesine karar verdi.

Türk Telekom'da görevli mühendis Bülent Atuk, iş yerine top sakallı bir şekilde gitmesi nedeniyle, kınama cezası aldı. Ayrıca, Atuk, "işe geliş-gidiş saatlerine riayet etmediği ve kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı şekilde sakal bıraktığı" gerekçe gösterilerek görev yaptığı pozisyon dışında başka bir görev yerine nakli istendi.

"2007 Yılı Sicil ve Başarı Değerlendirme Raporu" için vesikalık fotoğrafı istenen Atuk, top sakallı fotoğrafını vermesi üzerine, "psikolojik tacizin arttırıldığını" ve müdürlükçe fotoğrafın kabul edilmediğini kaydetti.

Atuk'un, "top sakallı" olduğu gerekçesiyle 17 Ocak 2008 tarihinde savunması istendi. Savunmasını yapan Atuk, müdürlükçe "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık Kıyafetlerine dair Yönetmelik" hükümlerinin uygulanamayacağını, bunun yasal bir dayanağının olmadığını, ayrıca bu yönetmeliğe aykırı tutum içerisinde olanların olduğunu ve bu şekilde ayrımcılık yapıldığını savundu.

"SAĞLIĞIMI KAYBETTİM"

İşyerinde uygulandığını iddia ettiği "mobbing" ile beden sağlığını kaybettiğini dile getiren Atuk, "top sakallı" olduğu gerekçesiyle bazı seminerlere götürülmediğini de ifade etti.

Atuk ayrıca, işyerinde uzun saçlı, bıyıklı ve küpeli erkek personelin çalıştığı ve "türbanlı" bayan personelin olduğunu da öne sürdü.

Atuk, ayrıca Türk Telekom'un reklamlarında Cem Yılmaz'ı oynattıkları ve Yılmaz'ın da "top sakallı" bir oyuncu olduğunu belirterek, "Gerek sözlü uygulama gerekse yazılı işlemlerle manevi baskıya maruz kaldığını ve kişilik haklarına saldırı boyutunda duygusal tacize uğradığını" öne sürdü.

Atuk, "duygusal taciz boyutuna varan söz ve işlemler silsilesi ve hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak verilen 'uyarma' cezalarının iptali ile anılan işlemler neticesinde psikolojik ve bedensel sorunlar nedeniyle manevi tazminat" istemiyle dava açtı.

"ÇALIŞIYOR OLMASI, MANEVİ BASKI OLMADIĞI ANLAMINA GELMEZ"

Davayı görüşen Ankara 19. İş Mahkemesi, bilirkişiye başvurulmasını istedi. Bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşmede erkek personelin saç ve sakalının nasıl olması gerektiğine dair herhangi bir düzenlemeye rastlanılmadığını bildirdi.

Raporda, Atuk'a verilen uyarma cezalarının yersiz olduğunu kaydedilerek Atuk'un çalışmak istediği Kablo TV Müdürlüğü'nde çalıştırılmamasının farklı nedenlere dayandığı savunuldu.

Raporda, "Kurulumuzca, davacı işçiye manevi baskının olduğu değerlendirilmekte, davacı işçinin hizmet akdinin devam ediyor olmasının işyerinde manevi baskı olmadığı anlamına gelmeyeceği düşünülmektedir.

Davacının manevi baskıya uğradığı ve bu baskının olumsuz etkilerinin bir nebze giderilmesi gerektiği" ifade edildi. Yerel Mahkeme de rapora dayanarak davacının "duygusal tacize" uğradığı görüşünü benimseyerek 555 TL manevi tazminat talebini kabul etti.

Öte yandan, Atuk'un vekili Avukat Şamil Demir, müvekkilinin bu davayı açmaktaki amacının manevi tazminat almak olmadığını, "kendisine sistematik bir şekilde uygulanan mobbingin yargı kararıyla tespit edilmesini sağlamak" olduğunu ifade etti.

AA
http://www.haber7.com/haber/20101106/Top-sakal-davasini-calisan-kazandi.php

kilimanjaro

Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) bir öğretim üyesine psikolojik baskı (mobbing) uyguladığı gerekçesiyle yerel mahkemece 3 bin lira manevi tazminata çarptırılan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın cezası Yargıtay tarafından onandı.

Edinilen bilgiye göre, KOÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Çakır'a ''psikolojik baskı'' uyguladığı gerekçesiyle KOÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Balkır'ın Kocaeli 4. Sulh Mahkemesince, 14 Temmuz 2010 tarihinde 3 bin lira manevi tazminat cezasına çarptırıldığı dava, Balkır'ın avukatı İbrahim Balkır tarafından Yargıtay'a temyize götürüldü.

Dava dosyasının inceleyen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 12 Mayıs 2011 tarihinde verdiği kararda, tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verdi.

KOÜ'de 1994 yılından bu yana görev yapan, son 1 yıldır Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesinde geçici olarak görevli bulunan Yrd. Doç. Dr. Çakır, ''Yargıya taşınmış kişisel husumet'' nedeniyle yurt dışındaki bir kongreye katılmasına izin vermediği ve kendisine ''psikolojik baskı'' uyguladığı öne sürdüğü Prof. Dr. Balkır hakkında 2009 yılının Aralık ayında Kocaeli 4. Sulh Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açmıştı.

Davayı, 14 Temmuz 2010'daki duruşmada karara bağlayan Mahkeme Hakimi Yurdanur Balkan, manevi tazminat talebini kısmen kabul ederek, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Balkır'ın 3 bin TL manevi tazminatı, 3 Aralık 2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Yrd. Doç. Dr. Çakır'a ödemesine karar vermiş, Çakır'ın maddi tazminat talebi ise reddedilmişti.

Gerekçeli kararda, Yrd. Doç. Dr. Çakır'la arasında devam eden davalar nedeniyle Prof. Dr. Balkır'ın olayda kast ve kusurunun bulunduğu belirtilmişti.

Balkır'ın Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun çalışma ve oylama işlemlerinde üyelerin kanuna uygun oy kullanmasını sağlamakla görevli olduğu belirtilen kararda, Balkır'ın çekimser oy kullanmasının ve bir üyenin de aynı şekilde oy kullanmasına müsaade etmesinin ağır bir kişisel kusur, aynı zamanda hizmet kusuru olduğu kaydedilmişti.

Kararda, Çakır'ın bu olay nedeniyle mesleki kariyerinin olumsuz etkilenmesi, benzer bir kongre için yeniden en başından çalışmasının gerekmesi, kongre heyetine karşı mahcubiyet, aylar öncesinde basılan broşür ve kitaplarda yer alan ve planlanan sunumların gerçekleştirilememesi ve uluslararası bilim adamları nazarındaki itibar kaybı da dikkate alınarak 3 bin lira manevi tazminata hükmedildiği anlatılmıştı.

Çakır'ın, üniversiteden izin almadan bilet ve otel rezervasyonu yaptığına da dikkati çekilen kararda, bu harcamaların yapıldığı zaman itibariyle bir zorunluluk olmadığı kabul edilerek, maddi tazminat talebinin reddedildiği ifade edilmişti.

Bu arada, Danıştay 1. Dairesi de daha önce Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın hem psikolojik baskı (mobbing), hem de koruyup kollama eylemlerinden ötürü ''görevini kötüye kullanmak'' suçundan ceza mahkemesinde yargılanmasına karar vermişti.

AVUKAT MURAT ÇAKIR

Mustafa Çakır'ın avukatı Murat Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Prof. Dr. Balkır'ın müvekkiline psikolojik baskı (mobbing) uyguladığına ilişkin Kocaeli 4. Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği kararı Yargıtay'ın onamasıyla kararın kesinleştiğini söyledi.

Söz konusu kararın Türkiye'de bu tarz baskılara maruz kalan tüm mağdurlar açısından büyük önem teşkil ettiğini vurgulayan Çakır, şöyle devam etti:

''Yargıtay'ın bu kararı ile temel amacı adaleti, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü öğretmek olan hukuk fakültelerinde bile psikolojik taciz olabileceği, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda otorite sayılabilecek konumda olan bir hukuk fakültesi dekanının dahi mobbing uygulayabileceği açıkça ortaya konmuştur. Modern demokrasi ilkelerinin hakim olduğu devletlerde, mobbing mağdurları yasalarla korunmuştur. Artık ülkemizde de, işverenlerin mobbing uygulamaları yargı organları tarafından tespit edilerek cezalandırılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki mobbing uygulayanlar ülkemizde sadece tazminat açısından hukuk mahkemelerinde değil Türk Ceza Kanunu gereği ceza mahkemelerinde de yargılanmaktadırlar.''

KARAR EMSAL OLACAK

Mobbing uygulayan işverenlerin amacının çalışanları ezmek, itibarsızlaştırmak ve yıldırmak olduğunu ifade eden Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:

''Sayısı gün geçtikçe artan mobbing mağdurlarına tavsiyem, hiçbir şekilde yılmayarak yargı yolu ile haklarını aramalarıdır. Biz yılmayarak hukuk fakültesinde dahi mobbing olabileceğini ispatladık. Ümidim tüm mobbing mağdurlarının bu haksızlıklara hukuki olarak karşı koyacak adımlar atmasıdır. Yargıtay'ın vermiş olduğu bu karar yerel mahkemeler için içtihat oluşturmuştur. Bundan sonra benzer davalarda bu karar emsal teşkil edecektir.''

http://www.haber7.com/haber/20110530/Dekanin-mobbing-uyladigi-Yargitayca-onandi.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.