Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

22 Kasım 2024, 21:57:05

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 470
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 472
Total: 472

Arsa üzerinde baskasına ait ev olur mu?

Başlatan i.grgn, 07 Şubat 2012, 02:07:08

« önceki - sonraki »

i.grgn

Hazineden devralmış olduğum arsamın üzerindeki oturulamayacak kadar eski yapı bir evin başkasına ait olduğunu öğrendim.
Evin varislerinden bir kaçı imza vererek haklarından vazgeçtiler.Fakat diğer 5 kişiye ulaşamadım.

Bu durumda ne yapmalıyım?
Bu evi arsam üzerinden nasıl terkin işlemi yaptırabilirim?
Bana bu konu hakkında yardımcı olmanızı rica ederim.
Saygılarımla...

Avukat

Merhabalar.

Alıntı YapBu evi arsam üzerinden nasıl terkin işlemi yaptırabilirim?

Tapu kaydında evle ilgili bir kayıt mı var ki terkin işleminden bahsediyorsunuz? Burada terkin gibi bir işlemin yeri de yok, lüzumu da yok.

Alıntı YapBu durumda ne yapmalıyım?

Öncelikle ilgili belediyeye müracaat ederek kendi arsanıza yapılan bu ruhsatsız yapının belediye ekiplerince yıkılmasını talep edin. Şayet bu yolla sonuç alamazsanız, mahkeme kanalıyla tespit yaptırın; evin oturulamayacak kadar eski ve ekonomik ömrünü doldurmuş bir yapı olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilsin. Bu aşamadan sonra evin ulaşamadığınız sahiplerine noter kanalıyla ihtarname gönderin. Bu ihtarnamede kendi arsanızın üstüne yapılmış olan bu ekonomik değeri olmayan yapının yıkılarak enkazının arsanızdan tahliyesini, aksi halde bu işlerin tarafınızdan yapılacağını ve oluşan masrafların tahsili için aleyhlerine yasal yollara müracaat edeceğinizi belirtin. Bunu müteakip yıkım işlemini gerçekleştirmek üzere ilgili belediyeden "bina yıkım ruhsatı" alın (bina ruhsatsız olduğu için belki bu ruhsata gerek olmayabilir). Tüm bu işlemlerden sonra binayı yıkmanızın önünde herhangi bir engel kalmamış olacaktır. Kolay gelsin...

i.grgn

Alıntı yapılan: Av. Yusuf Kaçar - 10 Şubat 2012, 02:11:26
Merhabalar.

Alıntı YapBu evi arsam üzerinden nasıl terkin işlemi yaptırabilirim?

Tapu kaydında evle ilgili bir kayıt mı var ki terkin işleminden bahsediyorsunuz? Burada terkin gibi bir işlemin yeri de yok, lüzumu da yok.

Alıntı YapBu durumda ne yapmalıyım?

Öncelikle ilgili belediyeye müracaat ederek kendi arsanıza yapılan bu ruhsatsız yapının belediye ekiplerince yıkılmasını talep edin. Şayet bu yolla sonuç alamazsanız, mahkeme kanalıyla tespit yaptırın; evin oturulamayacak kadar eski ve ekonomik ömrünü doldurmuş bir yapı olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilsin. Bu aşamadan sonra evin ulaşamadığınız sahiplerine noter kanalıyla ihtarname gönderin. Bu ihtarnamede kendi arsanızın üstüne yapılmış olan bu ekonomik değeri olmayan yapının yıkılarak enkazının arsanızdan tahliyesini, aksi halde bu işlerin tarafınızdan yapılacağını ve oluşan masrafların tahsili için aleyhlerine yasal yollara müracaat edeceğinizi belirtin. Bunu müteakip yıkım işlemini gerçekleştirmek üzere ilgili belediyeden "bina yıkım ruhsatı" alın (bina ruhsatsız olduğu için belki bu ruhsata gerek olmayabilir). Tüm bu işlemlerden sonra binayı yıkmanızın önünde herhangi bir engel kalmamış olacaktır. Kolay gelsin...

Yusuf Bey ilginize teşekkür ederim.
elimdeki Tapu senedinde ev kaydı yok ama tapu kütüğünde ev kaydı var ve şerh bölümünde ise ev sahiplerinin isimleri var. Bu durumda ne olur?

Avukat

Alıntı Yapelimdeki Tapu senedinde ev kaydı yok ama tapu kütüğünde ev kaydı var ve şerh bölümünde ise ev sahiplerinin isimleri var. Bu durumda ne olur?

Öncelikle T. Medeni Kanunu'ndaki konuyla ilgili hükümlere bir göz atalım:

III. Arazideki yapılar

1. Arazi ve yapı malzemesi

a. Mülkiyet ilişkisi

MADDE 722.- Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur.

Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir.

Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.

b. Tazminat

MADDE 723.- Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.

Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir.

Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.

c. Arazinin mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesi

MADDE 724.- Yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir.

2. Taşkın yapılar

MADDE 725.- Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur.

Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.


Yukarıdaki hükümlerin somut olayımızda uygulama sahası bulacağını düşünmüyorum. Ancak meseleyi tüm ayrıntılarıyla siz biliyorsunuz, yine de yasal alt yapıyı bilmeniz faydalı olacaktır. Burada bana göre öncelikle Belediye kanalıyla evin yıktırılması yolunu denemeniz daha mantıklı. Şayet bu yolla bir sonuç alamazsanız, arsanın üstündeki evin yıkılması ve tapu kütüğünden şerhin kaldırılması için dava açmanız gerekecektir. Aşağıda konuyla ilgili bir Yargıtay Kararı bulunuyor. Kolay gelsin...



T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2010/14-8
K. 2010/62
T. 10.2.2010

4721/m. 718, 724

DAVA : Taraflar arasındaki "Temliken Tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Nevşehir Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.03.2008 gün ve 2005/184 E. 2008/85 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.07.2008 gün ve 8592-9400 sayılı ilamı ile;

( ... Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesine dayanılarak açılmış temliken tescil istemine ilişkindir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, 17.04.2007 günlü bilirkişi krokisinde "ev yeri" ve "B" harfi ile işaretlenen zorunlu kullanım alanının 847 parselden ifraz edilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.

Hükmü, taraflar temyiz etmiştir.

1-Türk Medeni Kanununun 718.madde hükmünce, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına yasal sınırlar saklı kalmak koşuluyla yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Yasanın 724. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş, bazı koşulların varlığı halinde zemin ve üzerindeki yapı arasındaki bağlantı kesilerek yapı sahibine üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olma olanağı tanınmıştır. Aslında, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi hükmüyle yasa koyucu var olan ekonomik değerlerin korunmasını amaçlamıştır. Yasanın bu hükmünden yararlanabilmek için, bir yapının kendi malzemesi ile başkasına ait taşınmaz üzerine yapılması, yapıyı kendi malzemesi ile yapan kişinin de inşaatın başlangıcından bitimine kadar iyi niyetli olması gerekir.

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;

Davadaki istemin dayanağı, adi yazılı düzenlenmiş, tarihsiz satış sözleşmedir. Sözleşmeden, 847 parselin yarısının H... A... tarafından davacıya 8.500 Alman Markı karşılığı satışının yapıldığı görülmektedir. Diğer taraftan, dinlenen tanık sözlerine göre 847 parselin çekişme konusu bölümünde satışın yapıldığı tarihte bir bina bulunduğu, davacının bu binayı iyileştirerek sonradan pansiyon olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Satışın yapıldığı tarihte taşınmaza kayden malik olan davalıdır. Satış, davalının annesi ve satış tarihinde velisi olduğu dava dışı H... A... tarafından yapılmış, bu kişi sözleşmeyi davalıya velayeten değil, kendi adına imzalamıştır. Adi yazılı bu sözleşmenin Borçlar Kanununun 213 ve Türk Medeni Kanununun 706. maddeleri hükmünce geçersiz olduğu ve davalıya velayeten düzenlenmediğinden davalıyı bağlamayacağı kuşkusuzdur.

Buraya kadar yazılanlar özetlendiğinde, davacı resmi şekilde yapılmamış olan taşınmaz satış sözleşmesinden yararlanamayacağı gibi malzeme sahibine mülkiyeti isteme yetkisi veren Türk Medeni Kanununun 724. maddesinden de yararlanamaz. Çünkü, davacının mevcut binasını restore ederek iyileştirmesi, yasanın aradığı kendi malzemesi ile başkasının arazisi üzerine iyi niyetle inşaat yapmak anlamına gelmez. Dolayısı ile burada, davacının Türk Medeni Kanununun 724. maddesinden yararlanması olanağı da yoktur.

Mahkemece, yapılan bu saptamalar göz ardı edilerek davacının mülkiyet aktarımı isteminin kabulü doğru değildir. Yapılması gereken iş, ikinci kademedeki tazminat talebini inceleyip sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.

Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.

2-Yukarıdaki bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmemiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz ilam harcının geri verilmesine, 10.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.