Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

23 Kasım 2024, 15:20:03

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 547
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 340
Total: 340

Reddi Mirasta Süre Sınırlaması Var mıdır?

Başlatan Ali ÇETİNKAYA, 22 Nisan 2012, 19:56:10

« önceki - sonraki »

Ali ÇETİNKAYA

İyi hafta sonları dilerim
Mirası reddi miras yapmamış kişi eğer sonradan vefat edenin borçlarından haberdar olursa örneğin bir yıl sonra reddi miras yapabilir mi? Çünkü borçlardan haberi yoktu
Teşekkürler

Avukat

Merhabalar. Konuyla ilgili Türk Medeni Kanunu'ndaki hükümler aşağıdadır:

1. Ret hakkı

MADDE 605.- Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.

Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.

2. Süre

a. Genel olarak

MADDE 606.- Miras, üç ay içinde reddolunabilir.

Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.

b. Terekenin yazımında

MADDE 607.- Koruma önlemi olarak terekenin yazımı halinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar.

3. Ret hakkının geçmesi

MADDE 608.- Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer.

Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez.

Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.

4. Reddin şekli

MADDE 609.- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.

Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.

Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.

Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.

Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir.

II. Ret hakkının düşmesi

MADDE 610.- Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.

Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez.

Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebri icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.

III. Mirasçılardan biri tarafından ret

MADDE 611.- Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.

Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.

IV. En yakın mirasçıların tamamı tarafından ret

1. Genel olarak

MADDE 612.- En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.

Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.

2. Mirasın sağ kalan eşe geçmesi

MADDE 613.- Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer.

3. Sonra gelen mirasçılar yararına ret

MADDE 614.- Mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler.

Bu takdirde ret, sulh hakimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir; bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar.

Bunun üzerine miras, iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir.

V. Ret süresinin uzatılması

MADDE 615.- Önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hakimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir.

VI. Vasiyetin reddi

MADDE 616.- Vasiyet alacaklısının vasiyeti reddetmesi halinde, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, bu redden vasiyet yükümlüsü yararlanır.

VII. Mirasçıların alacaklılarının korunması

MADDE 617.- Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.

Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir.

Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.

VIII. Ret halinde sorumluluk

MADDE 618.- Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar.

Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle adet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır.

İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar.

serap

Bir öğrencimin annesinin sıkıntısından dolayı size bu mesajı atıyorum.Konu şöyle ki ; Bahse konu bayanın eşi 5 yıl önce kalp krizi yüzünden vefat edıyor ve bayan köyde cocugu ile birlikte yokluk icinde yaşamını devam ettirmektedir.Ölen kocasının halk bankasına olan sigorta yapılmamış 170 bin tl civarındaki kredi borcu yüzünden bayana ve 7 yasındaki cocuguna icra dairesinden borç ile ilgili yazı ulaşmıstır. reddi miras da yasal sınır 3 ay fakat bayan bunu bilmediği icin böyle bir başvuruda bulunamamıştır ve borçtan da haberi yoktur.Bayanın bu borçla ilglili ne gibi sıkıntılar yaşar hapis cezası alırmı ?  SAYGILAR.

Avukat

Merhabalar. Burada öncelikle şu hususa dikkat edilmesi gerekiyor: Bu bayanın eşinin vefat ettiği tarih itibariyle geride bıraktığı miras artı mı yoksa eksi mi bir yekün oluşturuyor? Yani varsa miras bırakanın adına kayıtlı taşınmazları ile araçlarının emsal değerini, bankadaki parasını, vs. toplayıp bu rakamdan borçlarını düştüğünüzde mirastan geriye bir şey kalıyor mu kalmıyor mu? Şayet kalmıyorsa ve müteveffanın çok borçlu olduğu, malvarlığının borçlarını karşılamadığı vefat tarihinde açıkça belli idiyse, yukarıda tam metni bulunan Medeni Kanun'un 605. maddesinin ikinci fıkrası gereğince miras kendiliğinden reddedilmiş sayılacaktır. Yani böyle bir durumda mirasçılar üç aylık süre içinde mirası reddetmiş olmasalar bile kanunen reddetmiş sayılırlar. Aşağıda konuyla ilgili yol gösterici bir Yargıtay Kararı bulunuyor. Böyle bir durum yoksa, yasal red süresi de geçtiğinden, bu aşamada mirasın reddi hukuken mümkün olamayacaktır.

Alıntı YapBayan bu borçla ilglili ne gibi sıkıntılar yaşar hapis cezası alırmı ?

Bir borç ödenmediği için borçlu hiçbir zaman hapse atılmaz. Ancak;
-Borçlu icra dairesi kanalıyla (haciz esnasında veya sonradan icra dairesine giderek) borcu ödeme taahhüdünde bulunup ta taahhüdünü ihlal ederse,
-Haczedilen bir eşya borçluya (veya bir üçüncü şahsa) yedi emin sıfatıyla teslim edilmişse, yedi emin sıfatını taşıyan bir borçlu (veya üçüncü şahıs) icra dairesinden izin almadan bu malın yerini değiştirirse veya hacizli mal üzerinde tasarrufta bulunursa (birilerine satmak gibi), hapis cezası şeklinde bir yaptırım ile karşılaşılır. Bu haller dışında hapis cezası söz konusu değildir.
Alacaklı banka, borcun tahsili için bayanın ve yasal mirasçı konumundaki müşterek çocukların adına kayıtlı bir malvarlığı varsa, bu malların haczini talep edebilir, bayanın ikamet adresine haciz için de gelebilir, bayan çalışıyorsa, maaşının 1/4'ünün haczi için de işverene yazı gönderebilir. Bu gibi yollarla banka alacağını tahsil etmeye çalışacaktır. İcra ve İflas Kanunu'nda son yapılan değişiklikler neticesinde alacaklı açısından ev haczinin artık pek bir önemi kalmamıştır. Yani alacaklı eve hacze gidebilecek ancak evde kolay kolay haciz yapamayacaktır. Konuyla ilgili detaylı bilgi için TIKLAYINIZ.
Şayet borçlu bayanın adına kayıtlı tek bir ev varsa ve içinde oturdukları bu ev alacaklı banka tarafından haczedilirse, İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesi uyarınca (aşağıda tam metni mevcuttur) borçlu bayan bu hacze karşı icra mahkemesinde meskeniyet itirazında bulunabilir. Bu itirazın, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük süre içinde yapılması gerekiyor. Bununla birlikte şayet bankaya olan kredi borcu, bu evin satın alınmasından doğmuşsa, bu itiraz hiçbir işe yaramayacaktır. Meskeniyet itirazıyla ilgili daha detaylı bilgi için TIKLAYINIZ.


    Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar:
    Madde 82 – (Değişik: 18/2/1965 - 538/46 md.)
    Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:
    1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,
    2. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya,
    3. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri,
    4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alat ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,
    5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları,
    6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu,
    7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alat ve edevat,
    Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,
    8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydı hayatla iratlar,
    9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri,
    Askeri malüllerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri,
    10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar,    
    11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar,
   12. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Borçlunun haline münasip evi,
   13. (Ek: 2/7/2012-6352/16 md.) Öğrenci bursları.
    Medeni Kanunun 807 nci maddesi hükmü saklıdır. 2, 3, 4, 5, 7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline munhasırdır.
   (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/16 md.) Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.
   (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/16 md.) İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.




T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E:2010/16402
K:2011/6145
T:07.04.2011

4721 s. Yasa m. 605/2

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü

Dava, Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, davacılar belirlenecek olan borç miktarına göre mahkemenin görevli olacağını açıklamışlardır. Terekenin miras bırakanın ölüm tarihinde borca batık olduğunun tespitine ilişkin bu dava alacaklılara karşı açılır. Görev ise değere göre belirlenir. ( Y.İ.B.K. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı karan) Davanın bilinen tüm alacaklılara yöneltilmesi için önel verilip dava kıymeti ve borç miktarı açıklattırıldıktan sonra görev hususunun belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik karan verilmiş olması isabetsizdir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 07.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

serap

Öncelikle ilginize teşekkür ederim. Bayanın eşi vefat ettiğinde borçlu imiş hatta var olan bir kısım taşınmazına(arsa vb.) banka haciz edip satışa cıkarmış ancak yinede borç bitmemiş ve vefat eden adına herhangi bir şey kalmayınca bu sefer ailesine icra yolu ile ulaşmak istemişler.

Avukat

Alıntı YapBayanın eşi vefat ettiğinde borçlu imiş hatta var olan bir kısım taşınmazına(arsa vb.) banka haciz edip satışa cıkarmış ancak yinede borç bitmemiş ve vefat eden adına herhangi bir şey kalmayınca bu sefer ailesine icra yolu ile ulaşmak istemişler.

Durumun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Ölümü tarihinde mirasbırakanın açıkça ödemeden aciz içinde olduğu ve bu durum sebebiyle kanunen mirasın kendiliğinden reddedilmiş olduğu ileri sürülerek alacaklılara karşı dava açılabilir, böyle bir yol denenebilir. Bu bayan şayet fakir bir kişi ise, bulunduğunuz ilin barosuna bu bayanı yönlendirebilirsiniz; adli yardım kapsamında barodan bu kişiye ücretsiz bir avukat ataması yapılabilir. Kolay gelsin...

uttuk

Alıntı yapılan: Ali ÇETİNKAYA - 22 Nisan 2012, 19:56:10
İyi hafta sonları dilerim
Mirası reddi miras yapmamış kişi eğer sonradan vefat edenin borçlarından haberdar olursa örneğin bir yıl sonra reddi miras yapabilir mi? Çünkü borçlardan haberi yoktu
Teşekkürler

merhaba en güncel şekli kaynaktaki gibi diye biliyorum. reddi miras ve süre kısıdıyla ilgili bilgiyi kaynaktan takip edebilirsin. Umarım yararı dokunur.
http://soru.ozgunduzhukuk.com/reddi-miras-nasil-yapilir/