Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

21 Kasım 2024, 21:17:29

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 342
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 19
Total: 19

TCDD'ye manevi tazminat davası açabilir miyim?

Başlatan dr.ack, 07 Ocak 2010, 21:05:01

« önceki - sonraki »

dr.ack

3 Ocak tarihinde yaşanan tren kazasında Eskişehir'den İstanbul'a giden Eskişehir Ekspresi'nde 1 arkadaşımla beraber yolculuk etmekteydik.İkimizde fiziki yaralanma yaşamadık ancak çok zor şartlarla karşılaştık İstanbul'a dönene kadar.Avukat bir arkadaşım 5.000 TL'lik manevi tazminat davası açabileceğimi söyledi.Birde adıma kesilmiş 2 bilet var görevli arkadaşımın ismini almak yerine 2 bileti de benim adıma kesti.Arkadaşımın trende olduğunu ispatlıyamaz mıyız bu da aslında TCDD'nin işlediği bir suç değil midir?Son olarak ben şahsım adına insan hayatını hiçe sayan TCDD'yi elimden geldiği kadarıyla cezalandırmak istediğim için bu davayı  açmayı şiddetle istemekteyim.Siz değerli hukukçularımızın bu konuda ki fikirlerini duymayı çok isterim.

Avukat

#1
Öncelikle geçmiş olsun. Verilmiş sadakanız varmış. Ben de avukat arkadaşınız gibi manevi tazminat davası açabileceğinizi düşünüyorum. Ancak bu tür olaylarda rakam telaffuz etmek kolay değildir. Olayın tüm ayrıntılarını, olayın sizde ve arkadaşınızda oluşturduğu manevi etkilerin tamamını, olay sonrasındaki normale dönüş sürecinizi/yaşadıklarınızı dikkate almak ve ona göre bir rakam belirlemek gerekir. Adınıza kesilen ikinci bilet ve arkadaşınızın durumuna gelince... Bir kişinin/kurumun, kendi yaptığı bir hata sebebiyle ortaya çıkmış olan bir durumdan istifade ederek savunma geliştirmesi hukuken kabul edilemez. Aynı tarih ve saattaki sefer için size kendi adınızı taşıyan ikinci bir bilet ilk biletin hemen peşinden kesildiğine ve sizin doğal olarak iki kişi şeklinde seyehat ettiğinize göre, arkadaşınız için bir ispat zorluğu yaşanmayacak, hele ki trene bindiğinizi yahut trende bulunduğunuzu gören bir şahidin varlığı halinde arkadaşınızın trende olduğu kolaylıkla kabul edilecektir diye düşünüyorum. Aşağıda genel olarak manevi tazminat davalarıyla ilgili emsal bir Yargıtay HGK Kararı bulunuluyor:

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:2006/3-751
K:2006/764
T:06.12.2006

MANEVİ TAZMİNAT

Özet
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

4721 s. Yasa m. 4

Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.09.2005 gün ve 2005/832-1324 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 26.12.2005 gün ve 2005/14103-14415 sayılı ilamı ile; (....Davada, davacının, davalının Bursa Mağazasından 623-YTLIik mal satın aldığını, 72-YTL.sinin peşin ödendiğini, kalan miktarın da aylık 55-YTL'den 10 eşit takside bölündüğünü, taksitlerin tümünün eksiksiz ve tam olarak zamanında davacı tarafından ödendiğini, davacının davalıya hiç borcu kalmadığını buna rağmen davalı tarafından davacı aleyhine Bursa 8 icra Müdürlüğünün 2005/444 esas sayılı dosyası ile haksız olarak icra takibi yapıldığını, takip sonucunda da davacının yokluğunda çilingir vasıtasıyla evine girilip, evinde haciz yapılarak davalının bu haksız eylemi sonucu davacı olan öğretmenin itibarı zedelendiği, büyük acı ve ızdırap duyduğundan bahisle davalıdan 5000(Beşbin)-YTLmanevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece   "taraftar   arasındaki   alım - satım   sözleşmesi   uyarınca,   davacı   yapılan   taksit sözleşmesine göre bütün taksitlerini dosyaya sunulan ödeme belgelerine göre, zamanında ödemiş son taksiti de 2004 yılı Nisan ayında ödeyerek davalıya olan borcunu kapatmıştır.Buna rağmen davalı tarafından, kayıtları incelenmeden gerekli dikkat ve özen gösterilmeden davacının borçlu olduğu kabul edilerek hakkında icra takibi yapılmış, takip sonucunda davacının yokluğunda çilingir vasıtasıyla evine girilerek eşyalarının haczedildigi davalının bu haksız eylemi sonucunda davacının sinirlendiği, üzüntü duyduğu, çevresince kişiliğinin rencideye uğradığı mülkiyet, konut dokunulmazlığı, kişilik hakları ihlal edildiği eylemin manevi tazminatı gerektirdiği, tazminat miktarı da tarafların sosyal ekonomik durumları soyut olarak değerlendirildiğinden bahisle" davanın kısmen kabulüyle davalı aleyhine 2 500-YTL manevi tazminata hükmedilmiş, hüküm davalı temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.10.2001 tarih, 2001/4-1016 E.-2001/757 K.sayılı ilamında "kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesin! isteyebilir. Manevi tazminat bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir. Bir yönüyle de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı, hatta intikam duygusunu tatmin etmek aracıdır. Amacı, olaydan duyulan acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek olayı unutturarak tekrar normal hayata   dönüşü   sağlamaktır.   Hükmedilecek   para   zarara   uğrayanda   manevi   huzur   doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır ve bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın giderilmesini de amaç edinmemiştir (YİBK.22.06.1966-7/7). Sayılan bu ana özellikleri nedeniyle de manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme diğer taraf için de fakirleşme aracı olarak görülmemesi gerekir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur durumu, sıfatı, işgal ettiği makam, diğer sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınması, bunun yanında da olaya göre değişebilecek hal ve şartların bulunacağının gözetilmesi,   sonuçta  takdir  hakkının tüm   bu   unsurlar   nazara   alınarak   kullanılması  gereği   de unutulmamalıdır. Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hak ve nisfetle hüküm verileceği de Medeni Kanunun 4.maddesinin amir hükmüdür.
Buna göre de somut olayda taraflar arasındaki olayın niteliği, tarafların sosyal ekonomik durumları, haksız eyleme (hacze) konu icra takibininde davacı tarafından itiraz edilmemesi gibi hususlar nazara alındığında mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup, Türk Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırıdır.
Mahkemece hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, fazla miktarla manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İşin esasına girişilmezden evvel davaya bakma görevinin genel mahkemeye mi yoksa Tüketici Mahkemesine mi ait olduğu hususu ön sorun olarak ele alınmış; dava niteliği itibariyle sözleşmeye değil haksız hacze dayalı olmakla Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmeyeceği, yerel genel mahkemenin davaya bakmakla görevli olduğu kabul edilerek ilk görüşmede ön sorun oyçokluğu ile reddedilmiş; işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
İşin esasına gelince;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterileri nedenlerden dolayı H.Ü.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 06.12.2006 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

Avukat

#2
Bu arada yaşanan kazayı hatırlamakta da yarar var:



İstanbul-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul seferlerini yapan Eskişehir Ekspresi Bilecik yakınlarında Bayırköy-Vezirhan arasında çarpıştı. İlk belirlemelere göre iki makinist yaralanmıştı. Yaralı makinistlerden biri hayatını kaybetti.

Çarpışma 10.05 civarında gerçekleşti.

Sağlık ekipleri olay yerine ulaştı. Ekipler vagon içinde sıkışan bazı yolcuları kurtarmaya çalışıyor.

Vagonlar raydan çıkmadığı ve kazanın Haydarpaşa yönünden gelen trenin kırmızı ışık ihlali yapmasından dolayı kaynaklandığı iddia ediliyor.

Kazada hayatını kaybeden makinist ve yaralanan 2 personelin kimlikleri belirlendi.

11016 sefer sayılı Haydarpaşa-Eskişehir seferini yapan Eskişehir Ekspresi, kırmızı ışık ihlali yaparak, Vezirhan'a bağlı Bayırköy'de 11015 sefer sayılı Eskişehir-İstanbul seferini yapan trene çarptı. Kazada ilk bilgilere göre makinist Hikmet Koçak hayatını kaybederken, tren personeli Ali Baltacıodacı ve Hüseyin Ölçer ağır yaralandı.

Bilecik'e bağlı Vezirhan Tren İstasyonu'nda meydana gelen kazada, tahliye edilen yolcular otobüslerle Eskişehir ve İstanbul'a gönderiliyor.

Yolcular tahliye edildi

Yolcular, kazanın ardından trenlerden tahliye edildi. Yolcular TCDD tarafından ayarlanan otobüslerle Eskişehir ve İstanbul'a gönderildi.

Arama kurtarma ekipleri de vagonda sıkışan kondüktör Hüseyin Ölçer'i kurtardı. Yaralı Ölçer, diğer yaralılarla birlikte Bilecik Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.

Vali Musa Çolak ve öteki yetkililer olay yerinde inceleme yapıyor. Olay yerine gelen iş makineleri çalışmalara başladı.

Bu arada, kaza nedeniyle tren seferleri yapılamıyor.

TCDD'den açıklama geldi

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), Bilecik'te meydana gelen tren kazasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, kazada sadece 4 TCDD personelinin yaralandığı bildirildi.

TCDD'nin açıklamasına göre Haydarpaşa-Eskişehir seferini yapan 11016 sefer sayılı Eskişehir Ekspresi, kırmızı ışık ihlali yaparak bugün saat 10.10'da Eskişehir-İstanbul seferini yapan; ancak buluşma nedeniyle barınma yolunda bekletilen 11015 sefer sayılı Eskişehir Ekspresi'ne çarptı. Olayda 4 personel yaralandı, yolculardan yaralanan olmadı. Açıklamada, yolcuların aktarma işlemlerinin devam ettiği bildirildi. 





Bilecik Valisinden açıklama

Bilecik Valisi Musa Çolak, Bilecik'te meydana gelen tren kazasında 1 makinistin öldüğünü, 6 kişinin yaralandığını söyledi.

Kaza yerinde inceleme yaptıktan sona gazetecilerin sorularını cevaplayan Vali Çolak, kazanın saat 10.30 sıralarında meydana geldiğini ifade etti. İstanbul'dan gelen Eskişehir Ekspresi diğer yönden gelen Eskişehir Ekspresi'nin kafa kafaya çarpıştığını belirten Çolak, "Kazanın şu hangi yönden gelen trenden kaynaklandığını söylemem mümkün değil. İkisi aynı hatta. Cumhuriyet savcılığımız inceliyor, hatası olanlarla ilgili gerekli işlemler yapılacak." dedi. Kazada bir makinistin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin yaralandığını ifade eden Bilecik Valisi Musa Çolak, yaralıların tedavisinin devam ettiğini, makinistten başka can kaybı bulunmadığını söyledi.

Kazadan sonra olay yerine gelen 112 ekipleri, makinist İsmet Koçay'ı hayata döndürmek için 2 saate yakın kalp masajı yaptı. Bir türlü hayata döndürülemeyen Koçay'ın cesedi, üzüntü içinde ambulansla olay yerinden uzaklaştırıldı.

Tren yolcuları, 3 lokomotif ile 10'a yakın vagonun birbirine girdiği kazadan sonra TCDD tarafından temin edilen otobüs ve minibüslerle gidecekleri yerlere gönderildi. Jandarma ekipleri, cumhuriyet savcısı nezaretinde olay yerinde inceleme yapıyor. TCDD görevlileri de hattın yeniden ulaşıma açılması için çalışma yürütüyor.

Bilecik'in Osmaneli ilçesi ile Vezirhan beledesi arasında, bir süredir hızlı tren çalışması yapılıyor. Çalışmalar nedeniyle bu iki istasyon arasındaki demiryolu hattında elektrik yok. Eskişehir ve İstanbul istikametinden elektrikli trenler, Osmaneli ile Vezirhan arasında dizel trenle taşınıyor. Bu işlem sırasında yolcular indi bindi yapmıyor. Dizel lokomotif, elektrikli lokomotifleri peşine takarak karşı tarafa götürüyor. Bilecik'teki kaza, Vezirhan beldesindeki değişim noktasında meydana geldi. İstanbul istikametinden gelen tren ile karşı istikamet olan Osmaneli'nden gelen dizel lokomotif ve peşine taktığı elektrikli tren kafa kafaya çarpıştı.

Son yıllarda Eskişehir-Sakarya hattında sık sık tren kazası meydana geliyor. Yolcular, bu hattın ya da işletim sisteminin gözden geçirilmesini istiyor.

http://www.stargazete.com/guncel/bilecik-te-tren-kazasi-1-kisi-oldu-haber-235787.htm

dr.ack

Teşekkür ederim ilginiz için ama açıkcası verdiğiniz örnek davadan pek bir anlamam çıkaramadığımı söylemek isterim kusura bakmazsınız galiba benim eksik hukuk bilgim yüzünden oldu.Olayı bizzat yaşayan biri olarak gerçekten yürek burkan manzaralarla karşılaştım.Kazada hayatını kaybeden makinistin yanına ilk gidenlerden biriyim vagonlar arasına sıkışmıştı ve mesleğim gereği tıbbi müdahalade bulunmak istedim ancak sıkışmıştı ve o imkanlarla müdahale şansımız yoktu sağlık ekiplerinin gelmesini bekledik yaklaşık 25 dakika.hadi ambulansı anlıycamda polis ekipleri bile ambulansdan bir kaç dakika sonra geldi jandarmayı ise hiç görmedim ben.Yaşlılar ve çocukların durumlarını anlatmama bile gerek yok heralde.Yazık gerçekten yazık.Tren de sistem eksikliği varmış kırmızı ışıkta geçse bile durması gerekirmiş 100 metre önce gerekir de..Yukarıda verdiğiniz haber de sadece 4 TCDD personelinin yaralandığını yolculardan yaralanan olmadığını açıklamış yazıyor TCDD'nin.O zaman benim gördüğüm yüzü gözü kanlar içindeki yaşlı teyzem, dizinden yaralanan delikanlı, kırılan camlarla yaralanan insanlar heralde tren kazasını duyup yardıma gelen insanlardı.TCDD gerçekten böyle bir açıklama yapıp daha büyük bir ayıp yapmamıştır umuyorum.Bu davada beni umutlandıran bir kararla karşılaştım onu da paylaşmak isterim : http://www.hurriyet.com.tr/gundem/3850828.asp

Avukat

#4
Manevi tazminat davalarında önemli olan konunun mantığını kavrayabilmektir. Benim iktibas ettiğim kararda konuyla ilgili genel bilgiler ve Yargıtay'ın konuya yaklaşımı belirtiliyor. Sizin verdiğiniz linkteki olayın oturduğu zemin de aynı dikkat ederseniz. Ancak linkteki olay sizin yaşadıklarınızın yanında çok hafif kalıyor. Burada önemli olan, haksız/hukuka aykırı bir fiil neticesinde oluşan bir hadiseye muhatap olan/hadiseden etkilenen kişilerin olay sebebiyle duydukları derin üzüntü, yaşadıkları acı, ızdırap, vs. sebebiyle manevi tazminat talep edebilecek olmalarıdır. Siz de böylesine bir olay yaşamışsınız. Hem kazazade olmanın verdiği bir şok hali, hem de belki kendiniz de psikolojik olarak yardıma/desteğe ihtiyaç duyduğunuz bir esnada pekala sizin de içlerinden birisi olabileceğiniz yaralı yolculara/vefat eden makiniste müdahale etmek zorunda kalmanız sebebiyle yaşadığınız iç sarsıntı, belki de bundan sonra her tren görüşünüzde bu olayı hatırlayacak ve uzun bir zaman bu olayı hafızanızdan silip atamayacak olmanız, vs. sebebiyle manevi tazminat talep etmenizi bir hukukçu olarak gayet haklı bir talep olarak görüyorum. Dolayısıyla açacağınız bir dava çok büyük ihtimalle lehinize neticelenecektir. Bana sorarsanız, öncelikle bir avukatla anlaşmalısınız ve avukatınıza yaşadıklarınızı başından sonuna dek tüm ayrıntılarıyla anlatıp tazminat rakamını belirledikten sonra vakit kaybetmeden dava açma yoluna gitmelisiniz.

kilimanjaro

Alıntı YapBu davada beni umutlandıran bir kararla karşılaştım onu da paylaşmak isterim : http://www.hurriyet.com.tr/gundem/3850828.asp

Linkte bulunan Yargıtay Kararıyla ilgili haber aşağıdadır:

Tren arıza yaptı, TCDD tazminata mahkum oldu-27 Ocak 2006

Ankaralı avukat Erendiz Önal, bindiği trende 11 saat mahsur kalınca TCDD aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı ve kurumu 2250 YTL "manevi" tazminata mahkûm ettirdi.

AVUKAT Erendiz Önal, İstanbul'daki duruşmasına gitmek için, 26 Aralık 2002 tarihinde Ankara'dan hareket eden Anadolu Ekspresi'ne bindi. Ancak tren, İstanbul'a gidene kadar sık sık arızalanıp rötar yaptı. Makineler çalışmadığı için kaloriferler yanmadı ve yolcular eksi 15 derecede saatlerce bekletildi. Bazı yolcular, 11 saat sonra ulaşabildikleri Eskişehir'den otobüsle Ankara'ya döndü. Tren tam 16 saat sonra İstanbul'a ulaşabildi.

Önal, mağdur olduğunu, işinin aksadığını belirterek, TCDD hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı. Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının sadece bilet bedelini geri alabileceği tutarda maddi tazminata hükmedip manevi tazminat talebini reddetti. Önal, kararı temyiz etti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, davacının mağdur olduğunu ve tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı bozdu.

Yargıtay'ın bozma kararında "Bilim ve teknolojinin sınırsız olanaklarına rağmen, davalı işletme birçoğu eskimiş, ömrünü doldurmuş makinelerle hizmet vermesi işletmenin ağır kusurlu olduğunu gösterir" dedi. Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi bu kez Yargıtay'ın bozma kararına uyarak TCDD'yi, yasal faizi ile birlikte 2 bin 250 YTL manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.

Vatandaşı ön plana çıkaran bir karar

Avukat Erendiz Önal, TCDD'nin "Sultan Addülhamit zamanından beri rötarla yolcu taşıdığını" savunarak şöyle dedi: "Rötar sözcüğü ile TCDD birbirlerini hatırlatan sözcükler haline gelmişti. Bu karardan sonra yargının vatandaşa bakışında köklü değişiklik olmuştur. Kamu işletmelerinin vatandaşı mağdur etmesi karşısında kamu kurumunu koruyucu yaklaşım bir kenara bırakılmış, vatandaşı insan hakları konusunda ön plana çıkaran bir karardır. Bundan sonra vatandaşa hizmet veren gerek kamu-gerek özel kurum ve şirketler vatandaşı mağdur etmenin bir bedelinin olduğunu hesaba katmak zorunda kalacaklar."
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.