Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

22 Kasım 2024, 06:24:05

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 403
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 381
Total: 381

Açız dediler, karınlarını doyuran avukatı yemekten sonra dövüp gasba kalkıştılar

Başlatan Avukat, 23 Nisan 2010, 06:03:11

« önceki - sonraki »

Avukat

Alsancak'ta aç oldukları için yemek ısmarladığı 3 kişinin gasp etmek istediği Avukat Oktay Cerit, saldırganlardan feryat ederek kurtuldu. Zanlılar yakalandı.

FATİH ŞENDİL (HABER MERKEZİ)

İzmir'in Alsancak semtinde üç kişi, yolunu keserek karınlarının aç olduğunu söyledikleri Avukat Oktay Cerit'i, kendilerine yemek yedirmesinin ardından bu kez parasını almak için cadde ortasında dövmeye başladı. Avukat Cerit'in yardım çığlıkları üzerine kaçmaya çalışan G.B, Y.S. ve H.K, emniyet güçlerinin sıkı takibiyle kıskıvrak yakalandı. Gözaltına alınmak üzere hırsızlık şubesine götürülen zanlıların, hırsızlık, uyuşturucu kullanmak gibi suçlardan poliste çok sayıda suç kayıtlarının bulunduğu ortaya çıktı.

ANLAYAMADI
Olay önceki gün saat 05.00 sıralarında Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde meydana geldi. İzmir Barosu avukatlarından Oktay Cerit, arkadaşlarıyla eğlendikten sonra evine gitmek için yola çıktı. Bu sırada Oktay Cerit'in yolunu kesen üç kişi karınlarının aç olduğunu söyleyerek yardım istedi.
Bunun üzerine Oktay Cerit, yakındaki restorana götürdüğü üç kişiye yemek ısmarlayıp karınlarını doyurdu. Avukat olduğunu söylediği kişilerle bir süre de sohbet ettikten sonra ayrılmak isteyen Cerit, bu kez parasını gasp etmek isteyen 3 arkadaş tarafından bir anda saldırıyla uğradı.

POLİS YAKALADI
Karınlarını doyurduğu insanlar tarafından gasp edilmek istenince neye uğradığını şaşıran Avukat Cerit, cüzdanını almak istedikleri ileri sürülen 3 kişiden feryat ederek kurtulabildi. Oktay Cerit'in yardım istemek için bağırması üzerine paniğe kapılan üç saldırgan parayı alamadan kaçtı. Avukatın ihbarı üzerine harekete geçen polis ekipleri, sokak aralarında 27 yaşındaki G.B, 20 yaşındaki Y.S. ile 19 yaşındaki H.K'yi çok geçmeden yakaladı. Gasp Büro Amirliği'ne götürülen zanlılar, Oktay Cerit tarafından da teşhis edildi.
Uyuşturucu kullanmak, gasp ve hırsızlık gibi suçlardan poliste kayıtları bulunan zanlılar, polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Olayın ardından evine giderek yaşadığı şoku atlatmaya çalışan Oktay Cerit, kendisine yapılanı terör olarak değerlendirdi. Avukat Cerit, "Karınlarının aç olduğunu söyleyince kendilerine yardım ettim. Ama tam ayrılacakken saldırıya geçtiler. Neye uğradığımı şaşırdım resmen terörü yaşadım" açıklamasında bulundu.

http://www.yeniasir.com.tr/UcuncuSayfa/2010/04/16/karinlarini_doyuran_avukata_saldirdilar

Meslektaşımıza çok geçmiş olsun diyorum. Bu tarz cani ruhlu sokak serserileri yüzünden insanlar tanımadıkları kişilere yardım etmekten çekinir/korkar oldular. Bu olay aklıma şöyle bir hikayeyi getirdi:

Eskiden çok zengin bir adamın dillere destan bir atı varmış. Bazen atını gezdirir, antrenman yaptırır, alışsın diye bazen de çöllere sürermiş. Bu zengin adamın atıyla birlikte nerden ne zaman geçtiğini iyice öğrenen bir at hırsızı, çölde onun geçtiği yolun şehre oldukça uzak ücra bir köşesine giderek perişan bir kılıkta ve sanki yolda kalmış aç susuz biriymiş gibi beklemeye başlamış. Mutad olduğu üzere zengin adam atıyla bir süre sonra o yere gelmiş, bakmış kum yığınlarına bürünmüş bir kişi yerde harap bir şekilde yatıyor. Yardım niyetiyle hemen atından inip adamın yanına gitmiş. Hırsız bu esnada kılıcını çekmiş ve adamı öldürmekle tehdit ederek atı gasp etmiş. Hırsız ata binip uzaklaşacağı esnada atını çaldığı zengin adam hırsıza şöyle demiş: "Sana yalvarıyorum, at senin olsun ama nolur, atı benden nasıl aldığını kimseye anlatma."  Hırsız bir an şaşırmış, "-Ne demek istiyorsun" demiş. Zengin adam: "-Eğer beni yaralı numarasıyla kandırdığını anlatırsan, bundan sonra kimse yolsa kalmış hastalara, yaralılara, muhtaçlara yardım etmeye cesaret edemeyecektir. Sonra onların hali nice olur" demiş...