Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

24 Kasım 2024, 10:22:57

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 548
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 398
Total: 398

Taş atan çocuklarla ilgili düzenleme TBMM'de kabul edildi

Başlatan Avukat, 22 Temmuz 2010, 02:42:49

« önceki - sonraki »

Avukat

Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen çocuklarla ilgili düzenlemeler de içeren ''Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'' TBMM'de kabul edilerek, yasalaştı.

Yasaya göre, katıldıkları kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmayanlara verilen cezanın alt sınırı 1,5 yıldan 6 aya indirilecek.

Cezanın üst sınırında (3 yıl) değişiklik olmayacak. Bu kişiler, asliye ceza mahkemelerinde yargılanacak. Sözkonusu ceza, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenleyicileri açısından ise yarı oranında artırılarak uygulanacak.

İhtara ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehditle direnenlere, suçun ağırlığına göre TCK'nın 265'inci maddesinde öngörülen üçte bir ile yarıya kadar ceza artırımı uygulanacak.

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine, ruhsatlı bile olsa ateşli silah, her türlü öldürücü, yaralayıcı, zarar verici araç ile yasadışı örgütlere ilişkin propaganda malzemesi taşıyarak katılanlara verilen cezalar düşürülecek. Cezanın alt sınırı 2 yıldan 6 aya, üst sınırı ise 5 yıldan 3 yıla indirilecek.

Çocuklar, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmaları ve örgüt propagandası suçunu işlemeleri halinde  ''terör suçu'' işlemiş gibi yargılanmayacak. Buna göre, kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen çocuklar, ağırlıklı olarak bu hüküm nedeniyle tutuklandıkları veya hüküm giydikleri için, salıverilecek.

Salıverilen çocuklara ''çocuklara özel güvenlik tedbiri'' de uygulanmayacak. Tasarıdaki buna yönelik hüküm, kabul edilen önergeyle kaldırıldı.

DİSİPLİN CEZASINA İTİRAZ

Tutuklu ve hükümlüler daha önce verilen ve infaz hakiminin incelemesinden geçmiş olan disiplin cezalarına itiraz edebilecek. İtiraz süresi 6 ay olacak. İnfaz hakimi, hükümlü veya tutuklu ya da avukatlarını dinledikten sonra bir hafta içinde kararını verecek.

GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINA 8 YILA KADAR HAPİS

Göçmen kaçakçılığında suç, teşebbüs aşamasında da kalsa bile gerçekleşmiş gibi cezalandırılacak. Menfaat elde etmek için yasal olmayan yollardan bir yabancıyı ülkeye sokmaya, ülkede kalmasına, Türk vatandaşı veya yabancının yurtdışına çıkmasına imkan sağlayanlar 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.

Mağdurun hayatında tehlike oluşturması ve onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılmak istenmesi halinde cezalar, yarısından 3'te 2'sine kadar artırılacak.

Sanığın kabul etmemesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyecek.

ÇOCUKLAR ÖZEL YETKİLİ AĞIR CEZA MAHKEMELERİNDE YARGILANMAYACAK

Çocuklar, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanamayacak, bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri uygulanmayacak. Buna göre, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında suçlanan çocuklar da çocuk mahkemelerinde yargılanacak.

Terör suçlarında, şartlı salıverme koşulları çocuklar için aranmayacak. Böylece, öngörülen koşulları taşımasalar dahi çocuklar şartlı salıverilebilecek.

Tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihe kadar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olanlar 15 gün içinde mahkemeye başvurmaları halinde haklarındaki bu karar geri alınacak. Sanık hakkında yeniden hüküm kurulacak.

http://www.haber7.com/haber/20100722/Tas-atan-cocuklar-kanunu-yasakasti.php

kilimanjaro

Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen çocukları da kapsayan 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'ndaki değişikliğin yürürlüğe girmesiyle Midyat'taki cezaevinde 2 ile 4 yıl arasında ceza alan 15-18 yaşlarında 5 çocuk tahliye edildi.

İbrahim Yakut'un haberi

Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen yasanın yürürlüğe girmesiyle Mardin'in Midyat ilçesinde yaşları 15 ile 18 arasındaki hükümlü 5 çocuk tahliye edildi.

Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen çocukları da kapsayan 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından ilk tahliye Midyat Cezaevinde gerçekleştirildi.

Midyat Cezaevi Savcılığı, haklarında 4 yıl 2 ay ile 4 yıl 8 ay hapis cezası verilen, cezaları Yargıtayca onaylanan 15 ile 18 yaş arasındaki 5 çocukla ilgili dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Dosyayı inceleyen Diyarbakır Nöbetçi Mahkemesi, H.K, E.E, F.K, İ.İ ve H.U. hakkındaki hükmün infazının durdurulmasına karar vererek, 5 çocuğu tahliye etti.

Güneydoğunun çeşitli il ve ilçelerinde çeşitli tarihlerde katıldıkları izinsiz gösterilerde polise taş attıkları gerekçesiyle 5 çocuk ''terör örgütü propagandası yapma, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet'' suçlarından Diyarbakır'daki 4, 5 ve 6. ağır ceza mahkemelerinde yargılanmış ve 4 yıl 2 ay ile 4 yıl 8 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştı.

Çocuklar hakkında verilen ceza Yargıtay tarafından onanmıştı.

ADANA'DAKİ CEZAEVLERİNDE BULUNAN ÇOCUKLARIN TAHLİYELERİNE BAŞLANDI

Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen yasanın yürürlüğe girmesiyle Adana'nın Pozantı ve Ceyhan ilçelerindeki cezaevlerinde bulunan çocukların tahliyelerine başlandığı bildirildi.

Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen çocukları da kapsayan 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından cezaevinde yatan çocukların bir bölümünün ailelerine teslim edildiği, bir bölümünün de işlemlerinin tamamlanmasının beklendiği belirtildi.

Adana Barosu Avukatlarından Tugay Bek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığınca çeşitli tarihlerde Adana ve Mersin'de katıldıkları izinsiz gösterilerde polise taş attıkları gerekçesiyle ''terör örgütü propagandası yapma, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet'' suçlarından haklarında dava açılan, hüküm giyen ve soruşturması devam eden 500'ün üzerinde çocuk bulunduğunu ifade etti.

Bek, kanun değişikliğinden yararlanacak yaklaşık 70 çocuk bulunduğunu belirterek, '''Tahliye işlemlerine dün geceden itibaren başlandı. Bazıları ailelerine kavuştu, bazılarının ailesinin ise cezaevleri önünde bekleyişlerini sürdürüyor'' dedi.

Avukat Vedat Özkan da 20 tutuklu müvekkilinin bu kapsamda bulunduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

''İnfaz savcılıklarının talebi üzerine tahliye işlemlerine ivedilikle başlandı. Hafta sonu olmasına rağmen tahliye işlemleri yapılması sevindirici. Sadece dosyası Yargıtayda olanların tahliyesi gecikebilir. İvedilikle bu dosyaların ele alınmasını bekliyoruz. Bu süreç uzun zamandır bekleniyordu. Avukatlar olarak, ailelere çocuklarını sahiplenerek benzer suça karışmamaları konusunda telkinlerde bulunmalarını istiyoruz.''

Bu arada, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığından alınan bilgiye göre, ailesi Mersin'de olan ve Pozantı ilçesindeki cezaevinde bulunan yaşları 15 ile 18 arasındaki hükümlü 2 çocuğun tahliye işlemleri tamamlanarak ailelerine teslim edildiği kaydedildi.

Yetkililer, bu kapsamdaki dosyaların Adana Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini bildirdiler.

CEZAEVLERİNDEN TAHLİYE EDİLEN ÇOCUKLAR AİLELERİNE KAVUŞTU

Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen yasanın yürürlüğe girmesiyle Adana'nın Pozantı ve Ceyhan ilçelerindeki cezaevlerinden tahliye edilen çocuklar ailelerine kavuştu.

Yaklaşık 1 ay önce merkez Seyhan ilçesi Şakirpaşa Mahallesi'nde düzenlenen izinsiz gösterilere katılarak polise taş attıkları iddiasıyla tutuklanan Ali Bayav (15), Pozantı ilçesindeki cezaevinden tahliye edildikten sonra ailesinin yanına geldi.

Ova Mahallesi'ndeki evinde ailesi ve arkadaşları tarafından karşılanan Seyhan Belediyesi İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Bayav, ''Polise taş attığım için cezaevine girdim. Benimle birlikte çok sayıda arkadaş da aynı suçtan cezaevinde yatıyordu. Cezaevi koşulları iyiydi. 21 gün cezaevinde tutuklu kaldım. Yasanın ardından da tahliye edildik. Aileme ve arkadaşlarıma kavuştuğum için mutluyum ancak pişman değilim'' dedi.

Ali Bayav'ın annesi Behiye Bayav da Kürtçe yaptığı konuşmada, çocuğuna kavuştuğu için mutlu olduğunu söyledi, baba Mehmet Bayav ise ''Oğlumun eve dönmesine sevindim. Yasal düzenlemeye sevindim. Kimsenin cezaevinde kalmasını istemiyorum'' diye konuştu.

Sanayi sitesindeki bir iş yerinde tornacı olarak çalışırken polise taş atma suçundan tutuklanarak Pozantı'daki cezaevine gönderilen Vedat Bayav da pişman olmadığını söyledi.

Cezaevine 16 gün önce girdiğini belirten Vedat Bayav, ''Eve döndüğüm ve aileme kavuştuğum için mutluyum'' dedi.

Baba Şefik Bayav da ''Barış olsun, kan dökülmesin istiyoruz. Hepimiz kardeşiz'' diye konuştu.

Bu arada, izinsiz gösterilere katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan kişilerin tahliyesinin Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, haklarında dava açılarak yargılanmaları devam edenlerin mahkemelerce tahliye edildiği, hüküm verilen sanıkların dosyalarının yargılandıkları mahkemece yeniden ele alınacağı, haklarında mahkumiyet kararı bulunup da dosyaları Yargıtaya gönderilen sanıkların dosyalarının da Yargıtay tarafından inceleneceği bildirildi.

AA
http://www.haber7.com/haber/20100726/Tas-atan-5-tutuklu-cocuk-tahliye-edildi.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

Avukat

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'ın yargılanmasına 'çocuk mah-kemesi'nde devam edilecek.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Taş atan çocuklar yasası' olarak bilinen kanun değişikliği sebebiyle Samast'ın dosyasını Dink cinayetinden ayırarak İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Dink'in kardeşi Hosrof Dink, karara, "Adaleti doğru işletseydiniz böyle olmazdı. Size düşen sorumluluğu hatırlatıyorum. 4 yıl oldu." diye tepki gösterdi. Dink'in eşi Rakel Dink ise "Adalet kanunlarla prangalara vurulmuş. Hakimler de uyguluyorlar." sözleriyle tepkisini dile getirdi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mah-kemesi'nde görülen 15'inci duruşmaya, tutuklu sanıklar Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanık Ahmet İskender katıldı. Duruşmada, Ogün Samast'ın avukatı Levent Yıldırım'ın dosyaya sunduğu dilekçede yer alan müvekkilinin dosyasının ayrılarak İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi yönündeki talebine ilişkin Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu'nun görüşü soruldu. Savcı Çavuşoğlu da dosyanın Samast ile ilgili bölümünün görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilerek çocuk ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi. Müdahil Dink ailesi vekili Güray Dağ ise Samast'ın diğer sanıklarla birlikte yargılanmasını istediklerini ancak yasal değişiklik karşısında takdirin mahkemede oluğunu kaydetti.

Mahkeme heyeti başkanı Erkan Canak, 22 Temmuz 2010'da TBMM'den geçen "Terörle Mücadele Kanunu'nun bazı maddelerinde değişiklik" ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250'nci maddesine yeni bir fıkra eklendiğini hatırlattı. CMK'nın 250'nci maddesine "Çocuklar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde yargılanamazlar ve bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar bakımından uygulanmaz." şeklinde eklenen düzenlemeye dikkat çeken başkan, Samast'ın da suç tarihi olan 10 Ocak 2007'de 17 yaşında olduğunu belirterek "Burada yargılama yapılamayacağı açıktır." dedi. Mahkeme başkanı, Samast'ın dosyasının tefrik edilerek "kasten adam öldürme ve ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine oybirliği ile karar verildiğini açıkladı. Başkan ayrıca, kuvvetli suç şüphesi, tutukluluk süresi ve suçun niteliği nedeniyle Samast'ın tutukluluk halinin devamına hükmedildiğini kaydetti.

Ogün Samast'ın duruşma salonundan çıktığı sırada, Hrant Dink'in kardeşi Hosrof Dink, Canak'a yönelik olarak "Adalet işleseydi bu böyle olmazdı. Size düşen sorumluluğu hatırlatıyorum. 4 yıl oldu.'' dedi. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink de kararı, "Adalet kanunlarla prangalara vurulmuş. Hakimler de uyguluyorlar." sözleriyle değerlendirdi.

MİT: Valilikteki uyarı bilgimiz dahilinde

Samast'ın dosyasının ayrılmasından sonra Mahkeme Başkanı Canak, dosyaya gelen yazıları okudu. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) gönderdiği 6 sayfalık yazıda Agos gazetesi ve Hrant Dink'le ilgili basına yansıyan dışında ellerinde başka bilgi olmadığı bilgisi yer aldı. Yazıda, Dink'in Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in Ermeni olduğunun Agos gazetesinde yazılmasının ardından İstanbul Valiliği'ndeki görüşmeye ilişkin açıklamalar da yer aldı. İstanbul Valiliği'nde Vali Yardımcısı Ergun Güngör ve MİT görevlisi Özel Yılmaz'la yapıldığı iddia edilen görüşmeden MİT Müsteşarlığı'nın haberi olduğu kaydedildi. Sabiha Gökçen haberinden sonra toplumda oluşacak muhtemel tepkiye karşı Dink'in uyarıldığı ifade edildi. Mahkeme MİT'ten Dink ve Agos'la ilgili ellerinde bulunan herhangi bir ihbar ya da bilgileri istemişti. MİT ise Agos'un Sabiha Gökçen haberi ile Dink'in "Ruh halimin güvercin tedirginliği" ve "Neden hedef seçildim." başlıklı yazıları mahkemeye göndermesi dikkat çekti.

Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, AİHM'nin Türkiye'yi mahkum ettiği kararını değerlendirdi. Çetin, AİHM kararında Dink'in 301'den mahkum edilmesi ve öldürülmesine giden süreçle ilgili, "Kararı veren ilk derece mahkemesi ile son kararı veren Yargıtay hakimleri Dink'i ölümcül bir saldırının ortasına atmışlardır." dediğini savundu. Yargıtay hakimlerinin kararın ne anlama geldiğini bilebilecek kapasitede olduğunu ifade eden Çetin, "Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyeleri ve Ceza Genel Kurulu, Dink'in ölüm fermanını imzalamışlardır. Muhalif olan hakimleri tenzih ediyorum." dedi.

Davada tutuklu sanık Erhan Tuncel söz aldı. Daha önceki bir duruşmada cebinde bıçak bulunduğunu ifade eden Tuncel, "Biz Yasin ile birlikte nezarethanede bıçak bulduk. Mahkemede benim üzerimdeydi. Size vermeyi düşündük ancak vermedik. Ama daha sonra ben tuvalete attım." dedi. Mahkeme, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Amasya Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifadesi alınan tanık Erhan Özen'in Dink cinayetinin 2004'te planlandığı ve JİTEM faaliyeti olduğu yönündeki beyanının araştırılması istendi. Duruşma 7 Şubat 2011'e erteledi.

BÜŞRA ERDAL - İSTANBUL
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1045050&title=ogun-samast-tas-atan-cocuklar-yasasi-kapsaminda-yargilanacak


'Katil çocuk' için itiraz

Dink ailesinin avukatları katil zanlısı Ogün Samast'ın çocuk mahkemesinde yargılanması yönündeki karara itiraz edecek.

İSTANBUL / RADİKAL
Dink ailesi, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın ana davadan ayrılarak 'çocuk mahkemesi'ne gönderilen dosyasının yeniden ana dosyayla birleştirilmesi talebinde bulunacak. Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, yeni yasada istisnalar olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir.
Dink davasına bakan 14. Ağır Ceza Mahkemesi, önceki gün kamuoyunda 'Taş atan çocuklar yasası' olarak bilinen Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişiklik uyarınca Ogün Samast'ın davasını ana dosyadan ayırarak çocuk ağır ceza mahkemesine göndermişti.

Yargılamanın bütünlüğü
Bu kararla birlikte Samast Sultanahmet'teki çocuk mahkemesinde yargılanmaya devam edeceği için duruşmadan da çıkarılmıştı. Aile ve avukatları ise bu kararı dosyadaki bütünlüğü bozacağı, 'yüz yüze yargılamayı' engelleyeceği için eleştirmişti. Dink'in eşi Rakel, kızları Delal ve Sera, oğlu Arat ve kardeşi Hosrof Dink'in avukatı Fethiye Çetin dün bir açıklama yaparak, davada atacakları yeni adımı açıkladı.

Mahkemenin inisiyatifi
"Ayrılmış dosyaları yeniden birleştirme olanağı vardır" diyen avukat Fethiye Çetin, şunları aktardı:
"Mahkemenin aldığı karar Terörle Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna uygun olmasına rağmen, davanın geldiği aşama, yargılamada gözetilecek usul ekonomisi kuralları ve ceza yargılamasının önemli ilkelerinden olan yüzyüzelik ilkesi bakımlarından çok önemli eksikliklere yol açacağı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından büyük zorluklara neden olacağı açıktır.
5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 17. maddesinin üçüncü fıkrasında 'yetişkinler ve çocukların iştirak halinde işlemiş olduğu suçlarla ilgili olarak' şu madde yer alıyor:

Davalar birleştirilebilir
"Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen dava genel mahkemelerde görülür.'
Dink cinayeti davası bakımından yasanın aradığı zorunluluk hali vardır. Bu nedenle, Mahkemeden ayrılmış dosyanın birleştirilmesini talep edeceğiz."

Çocuk olunca neler değişti?

Mahkeme: Hrant Dink'in katil zanlısı Samast Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde, bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyordu. Artık Sultanahmet'teki Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. Samast'ı yargılayacak heyet 'çocuk yargılaması konusunda' yasaları' dikkate alacak. lacak ve sorularını yöneltebilecek. Yeni bir dosya açılmayacak. Dört yıldır devam eden dosyanın mahkemeye devrolacağı ve yargılamanın kaldığı yerden devam edeceği belirtiliyor.
* Kaldığı cezaevi: Samast, Dink'in katil zanlısı olarak Kandıra F Tepi Cezaevi'nde kalıyor. Hukukçulara göre 'yaşı 18'den büyük' olduğu için cezaevi değişmeyecek. Ancak Samast'ın avukatı Levent Yıldırım müvekkilinin 'tutukevinde' kalması yönünde talebi olacağını söyledi.
* Alacağı ceza: Samast'ın çocuk ağır ceza mahkemesinde yargılanmasının getireceği en önemli değişiklik alacağı cezada olacak. 'Terör örgütü üyeliği' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis isteniyordu. Şimdi verilecek ceza en az 3 yıl 4 ay, en fazla 6 yıl 8 ay olacak. Cinayet suçu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği için alacağı cezanın dörtte üçünü yatacaktı. Ancak yeni yasa, çocuklar için bu oranı üçte iki olarak belirledi. Yani 18 yıl yatması gerekirken, yeni yasada 16 yıl yatacak.

Yargılama usulü: 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Samast, tutuklu diğer iki sanıkla birlikte yargılanıyordu. Çapraz sorgu da avukatlar Samast'a sorular yöneltebiliyordu. Ancak şimdi 'yüz yüze yargılama' ortadan kalktı. İki davanın sanıkları birbirlerinin davalarına 'tanık' olarak katılabilecek. Avukatlar burada da soru sorabilecek.

Kaldığı cezaevi: Dink'in katil zanlısı Samast Kandıra F Tepi Cezaevi'nde kalıyor. Hukukçulara göre 'yaşı 18'den büyük' olduğu için cezaevi değişmeyecek. Ancak Ogün Samast'ın avukatı Levent Yıldırım daha önce müvekkilinin 'bir tutukevine' nakledilmesi yönünde bir talebi olacağını söyledi.

Alacağı ceza: 'Terör örgütü üyeliği'nden 5 yıldan 10 yıla kadar hapis isteniyordu. Şimdi verilecek ceza en az 3 yıl 4 ay, en fazla 6 yıl 8 ay olacak. Cinayet suçu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği için alacağı cezanın dörtte üçünü yatacaktı. Yeni yasa bu oranı üçte iki olarak belirledi. Yani 18 yıl yatması gerekirken 16 yıl yatacak.

'Taş atanla kurşun atan bir tutulmamalı'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın "Taş atan çocuklar yasası" diye bilinen düzenlemeden yararlanarak Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak olmasını değerlendirirken, "Kurşun atanla taş atanın aynı olmaması lazım" dedi. Samast'ın çocuk mahkemesinde yargılanması kararıyla ilgili soru yöneltilen Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise şu yanıtı verdi: "Parlamentonun yapmış olduğu düzenleme evrensel hukukun aradığı bir ölçüyü yerine getirmekten ibarettir. Genel hukuk normları şahıslar için düzenlenemez, genel olarak yapılır. Ancak somut olaydaki vehametin sorumluluğunu bu düzenlemeye bağlamak ciddi bir mantık hatasıdır."
Söz konusu yasanın görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu'nun başkanı AKP'li Ahmet İyimaya da, sorular üzerine şunları söyledi: "Sistemin arkasındaki ve maşayı tutanları tespit teşhis ve teşhir etmek hukukun görevi, sistemin görevi. Onun için kuralda kusur aramamak lazım. Kanunlar kişiler için yapılmaz. Kanunlar kişilere özgü kurallar değil. Genel koşulları düzenlerler."
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise "Mahkemeler yargılamayı süresinde tamamlamak zorundadır. Dört yıl geçti ve yargı katil zanlısını bir başka mahkemeye verdi. Yargının bu kadar ağır işlemesi kabul edilemez." (Radikal/ANKARA)

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=27.10.2010&ArticleID=1025810

Avukat



Burak BİLGE / VATAN İSTİHBARAT

Ogün Samast'ın taş atan çocuklar yasasından faydalanacak olması tartışılırken, geçtiğimiz yıl dershaneden evine dönerken PKK yanlılarının İETT otobüsüne attığı molotof kokteyli ile yanarak can veren lise öğrencisi Serap Eser'in katillerinin de aynı yasadan yararlanacağı ortaya çıktı.

Lise son sınıf öğrencisi Serap Eser üniversite hayaliyle gittiği dershane dönüşünde bindiği İETT otobüsüne atılan molotof kokteyli ile yanarak can vermişti. 8 Kasım 2009 günü gerçekleşen eylemden sonra 4'ü çocuk 6 şüpheli, yasadışı örgütü üyesi olmak, patlayıcı madde atarak adam öldürmeye teşebbüs ve kamu malına zarar vermek suçlarından tutuklanmıştı.

Ağırlaştırılmış müebbet

Molotof kokteylini attığı belirlenen Hamit Aksan ile 6 sanık için "Silahlı terör örgütü üyesi olmak, kasten adam öldürmek, patlayıcı madde atmak, mala zarar vermek, genel güvenliği tehlikeye sokmak ve ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu tarafından hazırlanan iddianamede 6'sı tutuklu 7 sanığın "Silahlı terör örgütü üyesi olmak, kasten adam öldürmek, patlayıcı madde atmak, mala zarar vermek, genel güvenliği tehlikeye sokmak ve ruhsatsız silah bulundurmak"tan hapisle cezalandırılması istenmişti.

Sanıklar Hamit Aksan, Ramazan Sebuktekin, Mahsun Dima, Ömer Kaya, Salman Akpınar, Özgür Bakır ve Merdan Berk'in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istenmişti. 3 Temmuz'da yargılanmaya başlayan sanıklar ifadelerinde cezaevilerindeki kötü koşulları protesto için eylemleri gerçekleştirdiklerini itiraf etmişti.

Ceza kuşa dönecek

Taş atan çocuklar yasasının yürürlüğe girmesi ile Serap'ı öldüren 18 yaşından küçük 4 sanığa da gün yüzü doğdu. Sanıklardan Ramazan Sebuktekin, Mahsun Dima, Ömer Kaya ve Özgür Bakır'ın dosyalarının Çocuk Mahkemesine gönderileceği öğrenildi. Yasa gereği sanıkların dava sonucu mahkum olsalar da cezalarında 2/3 veya 1/2 oranında indirim uygulanacağı ve bu cezalarının üçte ikisini çektikten sonra tahliye edilecekleri öğrenildi. Sanıklar terör örgütü üyesi olmak suçlamasından istenen 7-15 arasındaki yıllık ceza artırımından da muaf tutulacak.

'Baştan yanlıştı'

Taş atan çocuklar yasasını yorumlayan avukat Ali Rıza Dizdar, çocuk yaştaki mahkumların çocuk mahkemelerinde yargılanmalarının şart olduğunu belirterek, "Kafasını kesen adam, molotof atan adam ağır cezada yargılansın diye bir ayırım yaptığımız takdirde yanlış hareket ediyoruz demektir. Bu yasa çıktı dosyayı çocuk mahkemesine gönderiyorum demek hakimlerin kolayına geldi. Baştan savcılıklar yanlış dava açtı" dedi.

OGÜN SAMAST DA  AYNI YASADAN YARARLANDI

Gazeteci Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast da "Taş atan çocuklar" olarak bilinen yasadan yararlandı. Samast, yasayla 5 yıl ceza indirimi alması gündemde. Düzenlemeye göre 18 yaşından küçükler terör suçlusu sıfatıyla yargılanmayacak. Davası süren Ogün Samast'ın 24 yıla mahkum olması durumunda yasa nedeniyle 18 yıl yerine 16 yıl hapis yatacak. Üst sınırdan ceza aldığında toplam 25.5 yıl cezaevinde kalacak olan Samast, bu sefer de 20 yıl 5 ay yatacak.

http://haber.gazetevatan.com/simdi-sira-onlarda/337386/1/Gundem

Avukat



'Taş Atan Çocuklar Yasası'nın yürürlüğe girmesinden önceki 15 aylık süreç ile yasanın uygulanmaya başlamasının ardından geçen 15 aylık zaman dilimini kapsayan araştırmaya göre, yasa ile birlikte korsan gösteri ve eylemler yüzde 214 atarken, bu olaylarda tutuklanan çocuk sayısı yüzde 87.5 oranında azaldı.

Adana İl Emniyet Müdürlüğü'nce 'Güvende Olmanız Bize Yeter' sloganı ile hazırlanan ve Adana'yı tüm yönleri ile ortaya koyan kitapta kentteki güvenlik hizmetleri ile ilgili verilere de yer verilirken, başta terör olmak üzere 'taş atan çocuk sorunu' da kaleme alınan makaleler ile değerlendirildi. Söz konusu kitapta 'Taş Atan Çocuklar Yasası'nın Uygulanmasına Yönelik Bir Değerlendirme: Adana Örneği' başlıklı yazıda çarpıcı ifade ve sonuçlara yer verildi. Yazıda meydana gelen terör ve şiddet gibi illegal olaylarda gözlerin hemen güvenlik güçlerine çevrildiği, ancak terörle mücadelenin tek başına güvenlik güçlerinin çözebileceği bir olay olmadığının altı çizildi.

"EYLEMLERİN NİTELİĞİNDE TEHLİKELİ BİR ARTIŞ VAR"

25 Temmuz 2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve kamuoyunda 'Taş Atan Çocuklar Yasası' olarak da bilinen 6008 sayılı Yasa ile Terörle Mücadele Kanunu'nun bazı maddelerinde bir takım değişiklikler yapıldığına dikkat çekilen yazıda, "Bu değişikliğin yapıldığı tarihin 15 ay öncesinde ve 15 ay sonrasında Adana'da meydana gelen bölücü terör örgütü lehine korsan gösteri, taşlı ve motolof kokteyli saldırı ve el yapımı parça tesirli düzenekler kullanılarak yapılan yasadışı eylemler incelendiğinde; eylemlerin niceliğindeki bariz artışlar ile birlikte niteliğinde de tehlikeli bir artış olduğu görülmüştür" denildi.

"TERÖR ÖRGÜTÜ YASAYI SUİSTİMAL EDİYOR"

Yasanın çıkması ile bölücü terör örgütünün istismarına uğramış tutuklu çocukların tutukluluk hallerinin kalkması ve tutuklamaların zorlaştırılmasının sağlanmasının ilk anda olumlu bir gelişme olarak algılandığı, ancak söz konusu mevzuat değişikliğinin yasadışı eylemlerde bulunan küçük yaştaki kişilerin 'Özel Yetkili Mahkemeler' yerine 'Genel Yetkili ve Çocuk Mahkemeleri'nde yargılanmalarının yanında yakalandıklarında gözaltına dahi alınmasının güçleşmesi ve ailelerine verilme durumunun ilerleyen süreçte bölücü örgüt mensuplarının konuyu suistimal etmelerine yol açtığı yorumu da makalede yer aldı.

Terör örgütünün gerektiğinde baskı ve tehdit, gerektiğinde de delikanlılık his ve heyecanlarını, kişisel hassasiyetlerini istismar ederek çocukları yasadışı eylemlerde kullanmaya devam ettiğine dikkat çekilen yazıda; yasal değişikliğin ardından bölücü örgüt mensuplarının çocukları istismar ederek suça sürüklemelerinin kolaylaştığı, yasanın caydırıcılığının azalmasının da etkisi ile parlayıcı ve patlayıcı madde kullanımlarının yoğunlaştığı, bu nedenle ciddi can ve mal kayıplarının yaşandığına dikkat çekildi. Eylemlerde yakalanan şüphelilerin yaşı küçük olması nedeniyle serbest kalmaları ve tutuklanmalarının güçlenmesine bağlı olarak örgüt mensuplarının çocuklara tutuklanmama garantisi verip ikna ederek eyleme gönderdiği ve hatta çocukların eline artık taş yerine molotof kokteyli, patlayıcı madde ve bombalar vermeye başladığı uyarısı yapıldı.

"PATLAYICI MADDE ATMA OLAYLARI YÜZDE 3 BİN 340 ORANINDA ARTTI"

'Taş Atan Çocuklar Yasası'nın yürürlüğe girmeden önceki 15 aylık dönem ile yasanın uygulanmaya başlamasının ardından geçen 15 aylık zaman diliminin de karşılaştırılmasının yapıldığı yazıda; korsan gösteri, molotoflu saldırı, araç kundaklama gibi olayların yüzde 214, söz konusu olaylarda gözaltına alınan 18 yaş altı şahısların oranının da yüzde 216 arttığı vurgulandı. Bunun yanında olaylarda kullanılan molotof kokteyli sayısının yüzde 370, havai fişek sayısının yüzde bin 743, el yapımı patlayıcı madde atılması sayısının yüzde 3 bin 340, gök bombası, maytap, torpil gibi şeylerin kullanılmasında da yüzde bin 220'lik bir artış yaşanmasına rağmen adli işlem neticesinde tutuklanan 18 yaş altı çocuk sayısının da yüzde 87.5 oranında azaldığına işaret edildi. Türkiye genelinde patlama olan iller ve meydana gelen patlama sayılarına göre Adana'nın Diyarbakır'dan sonra ikinci sırada yer aldığı hatırlatıldı.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1318512&title=tas-atan-cocuklar-yasasi-cikti-suc-orani-patladi