Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

22 Kasım 2024, 01:58:35

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 403
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 374
Total: 374

Hakaret Davası ve Konut dokunulmazlıgı ihlali

Başlatan salih, 13 Ekim 2010, 23:11:48

« önceki - sonraki »

salih

Öncelikle herkese saygılarımı sunarım,

Geçtiğimiz aylarda bulunduğum ilin Maliye Binasının kapısında bir memurla tartıştım.
bir dakika sonra söylediklerine kızdığım ve tahrik olduğum için memurun açık olan kapısından içeri girip tartışmayı sürdürdüm.
Kendisi bana hakaret etti. Ama ben bir şey söylemedim. Dışarı çıkıp gittim. Daha sonra savcılığa hakaret davasında bulundum. Dava günü geldi çattı. Memur  hakaret ettiğini kabul etmiyor, avukatıda konut dokunulmazlığını ihlal ettiğimi mahkemenin göz önünde bulundurmasını istiyor.

Benim tek suçum memurun odasına izin almadan girmiş olmam ama şunu belirteyim dışarı çıkmamı söylediğinde (daha doğrusu kovduğunda) hemen odayı terkettim.

şimdi yaptığım Konut dokunulmazlığı ihlaline girermi? 
bir sonraki mahkemede kendimi nasıl savunmalıyım?
yardımcı olursanız sevinirim.

Avukat

Merhabalar. Sizin sorduğunuz sorular doğrudan bir dava dosyasıyla ilgili olduğundan, dava dosyası incelenmeden bu konular hakkında görüş beyan etmek yanıltıcı olacaktır. Bazı hususları net bir şekilde açıklamamışsınız zaten. Sizin şikayetiniz üzerine savcı olayı soruşturdu ve memur hakkında ceza davası açtı herhalde? Bu arada memurun da sizin hakkınızda karşı bir şikayeti olmuş mudur acaba? Siz açılan davada müşteki değil de sanık olmayasınız sakın? Olayın şahitleri var mıdır? Varsa ne şekilde ifade verdiler? Sorular böyle uzayıp gider ve bu tür konularda takip edilecek en iyi yol, dava dosyasının dikkatli bir gözle incelenmesinden geçmektedir. Dolayısıyla bir sonraki mahkemede kendimi nasıl savunmalıyım? şeklindeki sorunuzun bu şartlar altında cevaplanabilmesi mümkün değildir. Bu sebeple bir diğer sorunuz olan şimdi yaptığım Konut dokunulmazlığı ihlaline girermi? şeklindeki sorunuzu cevaplamakla yetiniyorum.

Türk Ceza Kanunu'nun 116. maddesi aynen şu şekildedir:

    KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLÂLİ

    Madde 116 - (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    (2) (Değişik fıkra: 31/03/2005 - 5328 S.K./8.mad) *1* Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikayeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.

    (3) (Değişik fıkra: 31/03/2005 - 5328 S.K./8.mad) *1* Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.

    (4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.


Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere konut dokunulmazlığını ihlal suçu, konut ve eklentilerinde ve açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlenebilen bir suçtur. Siz herkesin ödediği vergilerle inşaa ve tefriş edilen kamuya açık bir binada herkesin ödediği vergilerle maaşı karşılanan bir memurun kullandığı odaya girmişsiniz; bu girme ister davetli ister davetsiz, ister nezaketli ister nezaketsiz olsun, tek başına hiçbir şekilde suç teşkil etmeyecektir diye düşünüyorum. Kolay gelsin...


Önemli not: Çok kısıtlı ve yanıltıcı olabilecek açıklamalara istinaden yapılan yukarıdaki değerlendirmeler, bu bölümde yer alan konu/soru hakkında kişileri en temel düzeyde bilgilendirme amacına matuftur. Bu tür konular her yönden ayrıntılı bir inceleme/araştırma yapılmasını gerektirir ve bu da ancak profesyonel yardım ile mümkün olabilir. Bu sebeple haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz ve herhangi bir hak kaybına maruz kalmamanız için bir avukatla anlaşmanızı ve avukatınızın yönlendirmeleri istikametinde hareket etmenizi tavsiye ediyorum.

salih

Selamlar Yusuf Bey,
Sizinde dediğiniz gibi şikayetim üzerine savcı olayı soruşturdu ve memur hakkında ceza davası açtı.
Açılan davada müştekiyim biliyorum.
Benim bir tane şahidim var. olayı bütünüyle gördü ve benim ifadelerimi doğrular şekilde ifade verdi.
karşı tarafında bir şahidi (adamın sekreteri gibi birşey)var. Ama ne yazikki bu tanık kelimenin tam manasi ile yalancı şahit. Benim memurun odasında dakikalarca kaldığımı, bağırıp çağırdımı bütün bunlara ragmen memurun sadece bana kibar bir ifade ile çıkarmısınız dediğini filan belirtmiş.
Yani sadece iki tane şahid var. başka şahit yok. bir sonraki duruşmaya yalancı şahit getirirlerse onu bilemem.
yardımlarınız için tşk ederim.