Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

22 Kasım 2024, 01:18:13

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 403
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 373
Total: 373

Askeri vesayet tarih oldu: İlker Başbuğ da yargılanacak!

Başlatan kilimanjaro, 04 Ocak 2012, 03:19:54

« önceki - sonraki »

kilimanjaro



YAKUP ÇETİN

İnternet Andıcı davasıyla birleştirilen Kaos Planı davasında önemli bir gelişme yaşandı. Mahkemenin 'gereğinin yapılması' için gönderdiği yazıyı dikkate alan İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkında soruşturma başlattı. Bazı sanıklar, internet andıcının, Başbuğ'un bilgisi dahilinde hazırlandığını söylemişti.

İnternet Andıcı soruşturması eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a uzandı. Davanın 29 Aralık 2011'de görülen duruşmasında Bilgi Destek Dairesi Destek Şubesi'nde görev yaparken dava konusu 'internet andıcı'nı hazırlayan tutuksuz sanıklardan Yüzbaşı Murat Uslukılıç'ın savunması alınmıştı. Uslukılıç, andıç hazırlama emrini Dursun Çiçek'ten aldığını söylemişti. Uslukılıç, "Andıcı taslak olarak hazırlayıp Dursun Albay'a gönderdim. Dursun Albay, taslakta düzeltmeler yaptı. Daha sonra adli müşavirliğe götürüldü ve düzeltmeler yapıldı. Çıktı alıp Dursun Albay'a verdim. Bildiğim kadarıyla andıç, Genelkurmay 2. Başkanı (Hasan Iğsız) tarafından Genelkurmay Başkanı'na (İlker Başbuğ) arz edildi. Genelkurmay Başkanı onayladıktan Dursun Albay andıcı bize getirdi. Andıcı biz muhafaza ettik.'' demişti.

Mahkeme, davanın 30 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, sanıkların savunmalarıyla ilgili beyanlarda ve belgelerde adı geçen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında gereğinin takdir ve ifası için özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne yazı yazılmasına karar verdi. Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce, söz konusu yazıya istinaden İlker Başbuğ hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından yürütülecek. Başbuğ'un, ifadesine başvurulmak üzere önümüzdeki günlerde adliyeye çağrılabileceği kaydedildi. Soruşturma sonucunda Başbuğ hakkında iddianame tanzim edilip mahkemeye sunulması gündeme gelecek. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 46. duruşmasında sanıklardan Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesi için "kâğıt parçası" ifadesini kullanmasının talihsizlik olduğunu söylemişti.

HER ŞEY EMİR KOMUTA ZİNCİRİ İÇİNDE YAPILDI

13. Ağır Ceza Mahkemesi, Başbuğ da dahil, eski Genelkurmay başkanları hakkında verilen takipsizlik kararının incelenmek üzere mahkemeye gönderilmesini kararlaştırmıştı. İnternet Andıcı davasında sanıklar, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız, Korgeneral Mehmet Eröz ve Yüzbaşı Murat Uslukılıç, sitelerin İlker Başbuğ'un bilgisi dahilinde faaliyet yürüttüğünü anlatmıştı. Korgeneral Mehmet Eröz, 'andıç' emrini dönemin Genelkurmay Başkanı'nın verdiğini itiraf etmişti. Genelkurmay Adlî Müşaviri Hıfzı Çubuklu da savcılık ifadesinde, andıcın doğru olduğunu kabul ederek, parafın kendisine ait olduğunu, parafın yanındaki tarihin 16 Şubat 2009'u gösterdiğini, bu belgenin 1 Nisan 2009'da da İkinci Başkan parafıyla Genelkurmay Başkanı'na arz olunduğunu anlatmıştı.

Söz konusu internet sitelerinin Genelkurmay bünyesinde kurulduğu ileri sürülüyor. İddialara göre, sitelerde AK Parti hükümetinin aleyhinde yayınlar yapılıyordu. Siteleri hazırlayan kişi ise İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın altında imzası bulunun emekli Albay Dursun Çiçek. Kaos Planı da AK Parti'yi hedef almıştı. Plan, masum insanlara suç isnat edip, askeri mahkemelerde yargılamayı öngörüyordu.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1223358&title=basbuga-andic-sorusturmasi




İlker Başbuğ'un ifadesi perşembe günü alınacak

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince, hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 5 Ocak Perşembe günü ''şüpheli'' olarak ifadesine başvurulmak üzere adliyeye çağrıldığı bildirildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davası kapsamında özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine gönderdiği yazı uyarınca başlatılan ve Cumhuriyet savcısı Cihan Kansız tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, emekli Orgeneral Başbuğ'a ''şüpheli'' sıfatıyla ifadesine başvurulmak üzere tebligat yapıldığı kaydedildi.

Tebligatta, Başbuğ'un ifadesinin alınması için 5 Ocak Perşembe günü Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde bulunmasının istendiği öğrenildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının, 30 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, sanıkların savunmalarıyla ilgili beyanlarda ve belgelerde adı geçen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında gereğinin takdir ve ifası için özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine yazı yazılmasına karar vermişti.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1223558&title=ilker-basbugun-ifadesi-persembe-gunu-alinacak
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



İnternet andıcı davasında, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından ''şüpheli'' sıfatıyla ifadesi alınan Başbuğ, TCK'nın 314/1. maddesi gereğince ''örgüt yöneticiliği'' ve 312/1. maddesi gereğince de ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs'' suçlarından tutuklanması istemiyle İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi.

İlker Başbuğ'un savcılık ifadesi yaklaşık 7 saat sürdü.

Başbuğ için tutuklama kararı

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından ''şüpheli'' sıfatıyla ifadesi alındıktan sonra tutuklanması istemiyle İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Başbuğ'un işlemleri tamamlandı.

Mahkeme, emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasına karar verdi.

Başbuğ, 7 saat süren savcılık sorgusunun ardından, TCK'nın 314/1. maddesi gereğince ''örgüt yöneticiliği'' ve 312/1. maddesi gereğince de ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs'' suçlarından tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilmişti.

http://www.haber7.com/haber/20120106/Ilker-Basbug-icin-tutuklama-karari.php


Darbeye teşebbüsten tutuklandı

BÜŞRA ERDAL, YAKUP ÇETİN - İSTANBUL  

'Komutana arz' notuyla İnternet Andı-cı'nın sunulduğu dönemin Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Başbuğ, 'darbeye teşebbüs ve terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçlamasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Başbuğ, sivil yargıya hesap veren ve tutuklanan ilk Genelkurmay başkanı oldu.

Ergenekon davası kapsamında devam eden 'İnternet Andıcı' ile 'AKP ve Gülen'i Bitirme Planı' soruşturmasının uzandığı son isim İlker Başbuğ oldu. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, hükümet aleyhinde kara propaganda yapmak amacıyla Karargâh'ta kurulan internet siteleriyle ilgili soruşturmada 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. 'Darbeye teşebbüs ve terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçlarından tutuklanması talebiyle İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Başbuğ, mahkeme sorgusunun ardından Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Başbuğ, sivil yargıya hesap vererek tutuklanan ilk Genelkurmay başkanı oldu.

İlker Başbuğ, mahkemede hakkındaki bütün iddiaları yalanladı. Andıç belgesinde parafının olmadığını söyledi. Başbuğ, adliyeden götürülürken gazetecilere yaptığı açıklamada ise "Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. genelkurmay başkanı tutuklandı, takdiri yüce Türk milletine bırakıyorum." ifadelerini kullandı. Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, müvekkiline, 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın da sorulduğunu aktardı. Savcının, 'kâğıt parçası' ve 'boru' açıklamalarını hatırlattığı Başbuğ'un, "Ben Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkanıydım. İyi niyetli açıklamalardır. Başka bir niyet yoktur. Komutan olarak TSK'ya moral vermek niyetiyle yapılmış açıklamadır." dediği öğrenildi.

Mahkeme, davanın 30 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, sanıkların savunmalarıyla ilgili beyanlarda ve belgelerde adı geçen İlker Başbuğ hakkında gereğinin takdir ve ifası için özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne yazı yazılmasına karar verdi. Başsavcılık, söz konusu yazıya istinaden 2 Ocak'ta İlker Başbuğ hakkında soruşturma başlattı. Tebligat yapılan Başbuğ, dün savcının istediği saatte 13.30'da avukatıyla birlikte İstanbul Adliyesi'ne geldi. Soruşturma Savcısı Cihan Kansız'ın yaptığı sorguya zaman zaman İstanbul Özel Yetkili Başsavcı Vekili Fikret Seçen de eşlik etti. Başbuğ'un sorgusu yaklaşık 7 saat sürdü. Savcının, 60 soru sorduğu öğrenildi. Başbuğ'un tüm soruları ayrıntılı bir şekilde cevapladığı belirtildi. Sorgusunun tamamlanmasının ardından Başbuğ, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'terör örgütü yönetmek' suçlarından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi.

İlker Başbuğ'un mahkeme sorgusu yaklaşık 2 saat sürdü. Mahkeme sorgusunda hakkındaki bütün suçlamaları reddeden Başbuğ, "Bu andıç bana arz edilmedi. Arz edilmiş olsa muhakkak üzerinde imzam ya da parafem olurdu." şeklinde konuştu. İlker Başbuğ, İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusunun ardından 'darbeye teşebbüs ve terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçlamasıyla tutuklandı. 01.10 sularında adliyeden götürülürken gazetecilere konuşan Başbuğ, "Türkiye Cumhuriyet'in 26. genelkurmay başkanı tutuklandı. takdiri yüce Türk milletine bırakıyorum." ifadelerini kullandı.

Sanıklar Başbuğ'u suçlamıştı: Andıç ona sunuldu

Davanın 29 Aralık 2011'de görülen duruşmasında Bilgi Destek Dairesi Destek Şubesi'nde görev yaparken dava konusu 'İnternet Andıcı'nı hazırlayan tutuksuz sanıklardan Yüzbaşı Murat Uslukılıç'ın savunması alınmıştı. Andıç hazırlama emrini Dursun Çiçek'ten aldığını söyleyen Uslukılıç, "Andıcı taslak olarak hazırlayıp Dursun Albay'a gönderdim. Bildiğim kadarıyla andıç, Genelkurmay 2. Başkanı (Hasan Iğsız) tarafından Genelkurmay Başkanı'na (İlker Başbuğ) arz edildi. Genelkurmay Başkanı onayladıktan Dursun Albay andıcı bize getirdi.'' demişti. Kaos Planı'nın altında imzası bulunan Dursun Çiçek, mahkemedeki ifadesinde İnternet Andıcı'nın gerçek bir belge olduğunu itiraf etmişti. Savcılığa verdiği 13 sayfalık ifadede ise andıçtan sıralı komutanlarını sorumlu tutmuş, belgenin emir-komuta zinciri içinde hazırlandığını söylemişti. Çiçek, Korgeneral Mehmet Eröz, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'yu kastederek, "Sıralı amirler benim kadar sorumludur." ifadesini kullanmıştı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 46. duruşmasında sanıklardan Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu da 2009'da hazırlanan andıcın yasaya uygun olup olmadığına baktığını söylemişti. Çubuklu, "Bizdeki işlem sadece hazırlıktır. Parafladığım andıçta hukuka aykırı bir şey yok. Bu andıç, 5651 sayılı yasaya göre hazırlanmış gerçek bir evraktır. Benim parafımdan sonraki işlem, belgeyi hazırlayan başkanlığa aittir. Bu da komuta katının imzasından sonra olur.'' diyerek üstlerini işaret etmişti. Çubuklu, İlker Başbuğ'un Kaos Planı belgesi için 'kâğıt parçası' ifadesini kullanmasının talihsizlik olduğunu söylemişti.

Yaklaşık 7 saat sorgulandı 60 soruya cevap verdi

Sabahın erken saatlerinden itibaren adliyeye gelen basın mensupları, gelişmeleri anında canlı olarak duyurdu. Savcı Cihan Kansız, İlker Başbuğ'a 60 soru yöneltti. Başbuğ'un yaklaşık 7 saat süren sorguda bütün soruları ayrıntılı bir şekilde cevapladığı belirtildi. Mahkemenin, tutuklamaya gerekçe olarak CMK'nın 103'üncü maddesinde yer alan 'kuvvetli suç şüphesi ve delilleri karartma ihtimali'ni gösterdiği öğrenildi.

O istemezse, kalem bile oynatamazsınız

İnternet Andıcı davasında tutuklu yargılanan emekli ve muvazzaf askerler, savunmalarında sürekli İlker Başbuğ'u işaret etmiş ve andıcın emir komutayla hazırlandığını açıklamıştı. Tutuklu sanıklardan eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, yayınlanan andıçta en yetkili makamın 'Genelkurmay başkanı' olduğunu söylemişti. Dava konusu andıç hazırlandığında Genelkurmay 2. başkanı olarak görev yaptığını hatırlatan Iğsız, çapraz sorgusunda, savcının sorusu üzerine belgedeki 'Sayın komutana arz' ifadesini de detaylandırmıştı. Iğsız, "Sayın komutana arz demek, bu kişinin, yetkilisinin o olduğunu gösterir. Ona arz edilmeden hiç kimse kalem oynatamaz, işlem tamamlanamaz... Eğer bir tasarrufta bulunma ihtiyacı ortaya çıktıysa böyle bir konu en üst makama sunulmadan karar alınması mümkün değildir." ifadelerini kullanmıştı. İnternet Andıcı'nın yayımlanmasıyla ilgili en yetkili makamın hangisi olduğu yönündeki soruya ise 'Genelkurmay başkanı' şeklinde cevap verdi.

Tutuklu sanıklardan Adana 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Mehmet Eröz de yapılanların emir-komuta zinciri içerisinde olduğunu söylemişti. Eröz, andıç emrinin komuta katından geldiğini aktarmıştı.Söz konusu internet sitelerinin Genelkurmay bünyesinde kurulduğu ileri sürülüyor. İddialara göre, sitelerde AK Parti hükümetinin aleyhinde yayınlar yapılıyordu. Siteleri hazırlayan kişi ise İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın altında imzası bulunun emekli Albay Dursun Çiçek. Kaos Planı da AK Parti'yi hedef almıştı. Plan, masum insanlara suç isnat edip, askerî mahkemelerde yargılamayı öngörüyordu.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1224957&title=darbeye-tesebbusten-tutuklandi&haberSayfa=0


Türkiye ve dünya medyasında Başbuğ'la ilgili çıkan haberler:















Dünya basınında İlker Başbuğ yorumları

İngiliz BBC televizyonu ve Amerikan New York Times gazeteleri, Başbuğ'un tutuklandığını internet sayfalarında manşetten verdiler.

İngiliz BBC televizyonu "Türkiye'nin Ergenekon darbe planı: Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tutuklandı" başlığıyla verdiği haberde, Başbuğ'un hükümete karşı darbe planı gerekçesiyle tutuklandığını yazdı. BBC haberinde, 2010 yılında Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrılan Başbuğ'un genişletilmiş Ergenekon Örgütü davasından tutuklanan en üst düzey asker olduğu belirtildi. Haberde, savcının 2003 yılında ulusalcı bir grubun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetini düşürmek için bir darbe girişiminde bulunduğu suçlamasında bulunduğunu belirterek, bu dava kapsamında 400 kişinin yargılandığı vurgulandı.

NEW YORK TIMES: 'İNTERNET ANDICI' SUÇLAMASI YAPILDI
Amerikan New York Times gazetesi, Türkiye'nin Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un genişletilmiş darbe girişimi davası çerçevesinde tutuklandığını yazdı. Başbuğ'un 2008 yılına kadar Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunduğu hatırlatılarak, "İnternet andıcı" belgesinin hazırlanması emrini veren kişi sıfatıyla tutuklandığını belirtti.

WASHINGTON POST: ERGENEKON DAVASINDAN TUTUKLANDI
Amerikan Washington Post gazetesi, Türkiye'nin Genelkurmay eski Başkanı'nı darbe girişimine teşebbüsten yargılanmak için tutukladığını yazdı. Haberde, 2010 yılına kadar Genelkurmay Başkanlığı yapan Başbuğ'un genişletilmiş Ergenekon davası kapsamında tutuklandığı belirtildi. Gazete, NTV'yi kaynak göstererek, Başbuğ'un kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddettiğini yazdı. Washington Post haberinde, Başbuğ'un sağlık kontrolünden geçirildikten sonra demir parmaklıklar arkasına gönderilen ilk üst düzey asker olduğu belirtildi.

REUTERS: HÜKÜMETLE ORDU ARASINDA YENİ GERGİNLİK NEDENİ
Uluslararası haber ajansı Reuters, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un darbe girişiminde bulunmaktan tutuklandığını belirtti. Haberde, Başbuğ'un tutuklanmasının ordu ile hükümet arasında yeni bir gerginliğe neden olabileceği iddisında bulunuldu. Reuters haberinde, Ergenekon davasında yargılanan bazı gazetecilerin dün hakim karşısına çıkarıldığı hatırlatılarak, bu davadan saatler sonra Başbuğ'un gece yarısı tutuklandığı vurgulandı. Haberde tutuklu gazetecilerin "Adalet katlediliyor" diye mahkemede bağırdıkları belirtildi.

EL CEZİRE: ORDU İNTERNET SİTELERİYLE ERDOĞAN'I ZAYIFLATMAYA ÇALIŞTI
Katar merkezli El Cezire televizyonu da, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un hükümete karşı darbe girişimi suçlamasıyla tutuklu yargılanacağını duyurdu. Haberde Başbuğ'un Ergenekon davasında tutuklanan en üst düzey asker olduğu belirtildi. Haberde, savcının Türk ordusuna, çeşitli internet siteleri kurarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AKP'yi zayıflatmak suçlamasını yönelttiği vurgulandı.

DER STANDARD: BAŞBUĞ 'İNTERNET ANDICI'NDAN TUTUKLANDI
Avusturya'nın saygın gazetelerinden Der Standard, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandığı haberine geniş yer veren diğer bir gazete. Der Standard, Başbuğ'un "İnternet andıcı" adlı bir belgeyle hükümete karşı darbe girişi planı içinde olmaktan tutuklanığını belirtti.

http://www.haber7.com/haber/20120106/Dunya-basininda-Ilker-Basbug-yorumlari.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Önceki dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. İlker Başbuğ'un tutuklanması, statüko zaptiyelerini yeniden ayağa kaldırdı. Gürleyip esiyorlar: "TSK yıpratılıyor, yargı yoluyla sivil bir vesayete sürükleniyoruz..."

Ergenekon'la özdeşleşen darbe iddiaları davaları başladığından beri, bu süreci engellemeye çalışan güçlü bir siyaset+medya direnmesi var. Davalar sulandırılmaya, bulandırılmaya, özünden saptırılmaya çalışılıyor. Savcılar, yargıçlar itibarsızlaştırılmak isteniyor. Temelde, AK Parti iktidarına tahammülsüzlük gösteren koro, hep birlikte Başbakan'ı ve hükümeti hedefe koyuyor. En fazla kullandıkları propaganda malzemesi de, TSK düşmanlığı yapılıyor... İlker Başbuğ da bunu bildiği için; "26. Genelkurmay Başkanı" olduğunu hatırlatarak "terör örgütü" ile irtibatlandırılmasının "korkunç"luğuna işaret ediyor.

Önce şunu söylemeliyiz. 26. Genelkurmay başkanlığı, bir aklanma gerekçesi olamıyor. Çünkü bu ülkede, seçilmiş hükümetleri darbe ile devirenlerin önde geleni, genelkurmay başkanlarıydı. 12 Mart darbesinde Memduh Tağmaç, 14. Genelkurmay başkanıydı. 12 Eylül darbesinde Kenan Evren, 17. Genelkurmay başkanıydı. 28 Şubat post modern darbesinde, İsmail Hakkı Karadayı, 22. Genelkurmay başkanıydı. "28 Şubat bin yıl sürecek" diyen Hüseyin Kıvrıkoğlu, 23. Genelkurmay başkanıydı. 27 Nisan muhtırasını bizzat kendisinin yazdığını söyleyen ve Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığını engellemeye çalışan Yaşar Büyükanıt, 25. Genelkurmay başkanıydı... Yani geçmişteki pek çok genelkurmay başkanının, iyi bir demokratik sicili yok fakat esaslı darbe-müdahale sicilleri var... Demokrasi sicili iyi olan Genelkurmay başkanlarının başına ne geldiğini de unutmayalım.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 6. Genelkurmay Başkanı Nuri Yamut, Demokrat Parti'nin ilk Genelkurmay başkanıdır. 6 Haziran 1950 tarihinde atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevinden 10 Nisan 1954 tarihinde kendi isteği ile emekli olmuştu. Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na katılmış bir komutandı. 11. dönem Demokrat Parti İstanbul milletvekili iken 27 Mayıs Darbesi sonrası tutuklandı. Tutuklamayı yapan subaylar tarafından hakaret ve küfürler edilerek dövüldü. Daha sonra Yassıada yargılamaları sırasında, kendisine yapılan işkencelerden dolayı vefat etti.

Rüştü Erdelhun, 10. Genelkurmay Başkanı'ydı. 2 Nisan 1921 tarihinde Anadolu'ya geçerek Milli Ordu'ya iltihak etmiş ve İstiklal Savaşı'na katılarak İstiklal Madalyası almış bir komutandı. 23 Ağustos 1958 tarihinde atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevi darbeyle son buldu. 27 Mayıs günü tutuklandı, "Yassıada Mahkemesi"nde yargılandı ve idama mahkûm edildi. Ancak bu hüküm daha sonra ömür boyu hapse çevrildi.

İttihat Terakki'den bu yana, silahlı kuvvetler içinde cuntacılık hiç bitmedi. Görevini yapmak isteyen, halkın seçtiği hükümetlerin demokrasilerde asıl olduğunu savunan subaylar, generaller, darbe dönemlerinde tasfiye edildi. Ordumuz, cunta mücadeleleri veren bir kısım muhterislerin, iktidar kavgası alanı haline getirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni; vesayet bitsin diyenler değil, bütün mesailerini, hükümetlerle uğraşmaya, siyasete müdahaleye ayıranlar yıprattılar...

Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli yanlış yerde duruyorlar. Kamuoyunu manipüle edeceklerine, "Genelkurmay'da hükümet aleyhine kara propaganda siteleri kurmak, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a küfrettirmek kimin haddine" diye çıkışmalıydılar...

Darbe davaları ile ilgili yargı sürecinde ABD'den, AB'den medet umanlara da bir hatırlatmada bulunalım. 2009 Türkiye ile ilgili AB ilerleme raporunda; devam etmekte olan Ergenekon davasının; "Türkiye için, demokratik kurumlarının düzgün işleyişine ve hukukun üstünlüğüne olan güveni güçlendirmek açısından bir fırsat olduğu" belirtilmiş ve üstüne basa basa; "bu süreçte, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, yargıyı baskı altına alan yorumlarda bulunmuştur." denilmişti...

h.gulerce@zaman.com.tr
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1227577
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.