Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

21 Kasım 2024, 18:04:06

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 342
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 17
Total: 17

Eşine şiddet uygulayıp tecavüz eden kocaya yedi yıl dört ay hapis

Başlatan Avukat, 25 Eylül 2009, 16:21:19

« önceki - sonraki »

Avukat

İzmir'de karısıyla zor kullanarak ilişkiye girdiği iddia edilen kocaya, "Eşe cinsel saldırı" suçundan 7 yıl 4 ay hapis cezası verildi
İZMİR'DE mahkeme, karısıyla zorla ilişkiye giren kocayı, 7 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Tutuksuz yargılanan koca, tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşmasında verilen kararla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

YARALANMA TESPİTİ
Karabağlar'da oturan 27 yaşındaki Y.K, 6 yıllık kocası 37 yaşındaki V.K.'nin, kendisiyle zorla ilişkiye girdiğini iddia ederek mart ayında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyette bulundu. Savcılığın talimatı üzerine Adli Tıp Kurumu'na gönderilen genç kadında "tecavüze bağlı yaralanmalar" tespit edildi. Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet savcısı, eşini cinsel ilişkiye girmesi için zorladığı iddia edilen V.K. hakkında, "Eşe karşı cinsel saldırıda bulunmak" suçundan dava açtı. İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde genç kadının, olay gününü anlatan ifadelerine yer verildi. Genç kadın, o geceyi, "Eşim V.K. gece yarısı alkollü olarak eve geldi. İlişkiye girmek için beni yanına çağırdı. Ancak ben yanaşmayınca bana şiddet uyguladı" diye anlattı. Genç kadının şikâyeti ile Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporları dikkate alan Cumhuriyet savcısı, V.K.'nin 12 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Davanın duruşmasına tek çocuğuyla birlikte gelen Y.K., ifadesini tekrarladı, Y.K., boşanma davası da açtığı eşinden şikâyetçi olduğunu da belirtti. Tutuksuz yargılanan V.K. ise, eşinin açtığı boşanma davasında haklı çıkmak için kendisine yönelik asılsız suçlamalarda bulunduğunu iddia edip, olay günü tartıştıklarını, birbirlerine vurduklarını ancak eşine kesinlikle zorla sahip olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti, ilk duruşmada davayı karara bağlayarak V.K.'yi, eşine karşı şiddet uygulayarak cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle 7 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Tutuksuz yargılandığı mahkemeye elini kolunu sallayarak gelen koca, duruşma salonunda bekleyen güvenlik görevlileri tarafından kelepçelendi. V.K., cezaevine götürülürken çiftin boşanma davasının sürdüğü belirtildi.

Tecavüz mağduru 'Eşya değil, eşim'
Eşinin cinsel saldırısına uğrayan Y.K. onun 7 yıl 4 ay hapis cezasına çaptırılmasını sağladı. Y.K., "Umarım bu karar, yatak odalarında, evli kadınların üzerinde uygulanan cinsel baskıları durdurur" dedi
İzmir'de, kendisine cinsel saldırıda bulunan eşinin 7 yıl 4 ay hapis cezası almasını sağlayan Y.K., "Nikah masasında 'evet' derken 'eş' olmayı kabul ettim, 'eşya' olmayı değil" dedi. Eşine boşanma davası da açan genç kadın, yaşadığı süreci SABAH'a anlattı. Y.K., evliliği süresince "aynı nedenle" birçok kez şikayetçi olmak istediğini ama her seferinde çocuğunu düşünerek vazgeçtiğini belirtti. Y.K., "Türkiye'de benim durumumda çok kadın olduğunu biliyorum. Aynı sorunu yaşayıp da, susan komşularımı ve akrabalarımı da biliyorum. Ben de yıllarca susanlardan oldum. Yaşananlar dayanılmayacak hal alınca ailemle konuşup bu durumu anlattım. Ailem bana her türlü desteği verdi. O güçle şikayette bulunup, çocuğumu alarak evi terk ettim" diye konuştu.

"YATAK ODASINDAKİ BASKI"
Davayı ve kararı "Belki birilerine yardımı olur" düşüncesiyle medyayla paylaştıklarını söyleyen Y.K., "Türkiye'de erkekler, kadınların üzerindeki bu cinsel baskı ve hak iddialarına son verilmeliydi. Bu karar da, buna son veren bir karar oldu" dedi. Y.K. şöyle devam etti: "Nikâh masasında eş olmayı kabul ettik, eşya olmayı değil. Kadın da, yüreği olan, duyguları olan, sevmeyi bilen ve sevilmeyi bekleyen, erkek gibi Allah tarafından yaratılandır. Dünyaya geldiklerinde ana, bacı, eş olurlar. Umarım bu karar, kimsenin giremediği yatak odalarında, evli kadınların üzerinde uygulanan cinsel baskıları durdurur. Umarım bu ceza, bu durumu yaşatan erkeklere ders, yaşayan kadınlara da kurtuluş yolu olur." Davasında haklı olduğunu, ancak ortaya çıkıp cezaevindeki babayı ve kendisini teşhir ederek çocuğunun geleceğini mahvetmeyi düşünmediğini belirten Y.K, "Önemli olan isimler değil, karar" dedi. Y.K. (27), geçtiğimiz mart ayında 37 yaşındaki eşi V.K.'nin kendisine tecavüz ettiğini belirterek şikayetçi oldu. Adli Tıp raporu da bu iddiayı doğruladı. Hakkında "eşe cinsel saldırı" suçundan dava açılan V.K., 7 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı ve tutuklandı. V.K.'yi cezaevine TCK'nın, 26 Eylül 2004'te yürürlüğe giren "cinsel saldırı" başlıklı 102. maddesi gönderdi.

YARGITAY KRİTERLERİ
Evlilik içi tecavüz daha önce de farklı davalar nedeniyle Yargıtay'ın gündemine geldi. Yargıtay bu kararlarında ilişkiye girmek istemeyen kadına cinsel saldırıda bulunulması halinde verilen mahkumiyet kararlarını onadı, aksi yöndeki kararları, "ceza verilmesi gerekir" diyerek bozdu. Geçtiğimiz yıllarda Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, kendisiyle ilişkiye girmeyen eşine şiddet uygulayarak cinsel saldırıda bulunan H.A.'yı 10 yıl 7 ay hapse mahkum etti. Yargıtay da mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verdi.

KADIN ÖRGÜTLERİ KARARDAN MEMNUN
Prof. Dr. Nurselen Toygar (Ege Üniv. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi eski müdürü): Türkiye, kadına şiddette dünyada ilk sıralarda. Ama eşleri tarafından cinsel tacize uğrayan kadınlar sıralamasında sondan 3'üncü. Bunun nedeni, kadınların yasalara güvenip de şikayetçi olamaması. Polise başvuranlar, 'Eşin değil mi? Normal' denilerek evlerine geri gönderiliyordu. Bu karar, eşlerinin tecavüzüne uğrayan kadınları cesaretlendirerek yıllarca yaşadıkları sıkıntıyı sonlandıracaktır.
Meral Danış Bestaş (Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi Koordinasyonu avukatı): Yeni Türk Ceza Kanunu ile artık evlilik içi tecavüz ceza sistemimize suç olarak intikal etmiştir.
Nilüfer Yılmaz (Kadın Merkezi-KAMER Yöneticisi): "Yaşadığımız en ciddi sıkıntılardan biri, aile içi tecavüzü ispatlamaktı. Umarız böyle cesaretli kadınlar çıkar ve işlenen bu ağır suçlar mahkum olur.
Türkan Miçoğulları (Ege Kadın Dayanışma Vakfı ve İzmir Kadın Kuruluşlar Birliği Başkanı): Herkese ibret olacaktır. Önemli olan, aile içi tecavüzün suç olduğunun görülmesi ve toplumun da kabul etmesi. Kadının eşi tarafından uğradığı tecavüz dayaktan da beter.
Emine Boz: (Van Kadın Derneği Başkan Vekili): "Sadece bu yıl bize 400 kadın başvurdu. Maalesef, tamamının cinsel nedenlerle şiddet gördüğü, ardından tecavüze uğradığı ortaya çıkıyor.

Kadını 'mal' olarak gören kanun değişti
Prof. Dr. Bahri Öztürk (Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi): "
Evlilik içinde böyle bir karar çok nadir verilir. Yeni Ceza Kanunu'ndan önce kanun kadını mal olarak görüyordu. Artık değişti. Çift için bu karar boşanma sebebi. Ama evlilik otomatik olarak sona ermez. Kadın tarafından boşanma davası açılmalı. Canına tak etti de yaptıysa, o adam geçmişe dair tüm eylemlerinin hesabını vermek zorunda."

Kadın evlilikte haklarını bilmeli
Avukat Özcan Türkoğlu: "Kadının evlilik sonrası bir takım şeyleri yapmaya mecburdur gibi bir toplumsal düşüncenin kırılma noktasını oluşturmaktadır. Kadın, bu kanun maddesiyle, evlilik sürecinde bile yalnız olmadığını, eşinin ona zorla hiçbir şey yaptıramayacağını bilmeli, bu bilinçle hareket etmeli, erkekte nikâhlım mantığıyla karşısındaki bireyin hak, özgürlüklerini yok ettiği takdirde suç işleyeceğini bilmeli"

Tecavüzcüye bileklik
Eşe tecavüze yedi yıl hapis cezası veren mahkeme kararının ardından bu durumdaki erkekler "elektronik bileklikle izlenmeli mi?" konusu tartışmaya açıldı. İspanya'nın ardından Fransa elektronik bilekliği kullanmaya hazırlanırken, Türkiye'de bu uygulamalar "yararlı mı, zararlı mı" konusunda uzmanlar ikiye bölündü. İzmir'de eve alkollü gelen 37 yaşındaki V.K, ilişki isteğini reddeden 27 yaşındaki eşi Y.K.'ya döverek tecavüz ettiği için tam 7 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İşte tartışmalar bu kararın ardından başladı.

İSPANYA' DAN SONRA FRANSA
Bu durumdaki erkekler için dünya değişik önlemler alıyor. İspanya'dan sonra Fransa'da aile içi şiddet mağdurlarını korumak için 2010'da bileklik koruması getirmeye hazırlanıyor. Plastik saat büyüklüğündeki elektronik bilezikler GPS ile kontrol merkezine bağlanıyor. Bilezik bileğin hareketiyle otomatik olarak şarj oluyor. Şiddet mağduru kadına da küçük bir kutu içinde alarm sistemi veriliyor. Cinsel saldırı işleyen kocalar tehlikeli alana yaklaşınca alarm çalmaya başlıyor. Kritik durumdaki kadın kontrol merkezinden yardım alıp kocasının bulunduğu noktaya ters yere kaçabiliyor. Ayrıca bölgeye polis gönderiliyor. Fransa ilk aşamada şiddete eğilimli en az 2 bin erkeğe elektronik bileklik takmaya hazırlanıyor. İspanya'da Madrid'de denenen ve aile içi şiddet olaylarında yüzde 14 azalma yaşanmasına neden olan elektronik bilekliklerin hayat kurtarabileceği üzerinde duruluyor. Aile içi şiddetin sıkça yaşandığı Türkiye'de de bu tip önlemler tartışılıyor. Uzmanlar, psikiyatrlar hapis cezalarının, elektronik bileklik uygulamalarının ne derece önleyici olacağını tartışıyorlar. Psikiyatrlar da uygulamaların yararları ve zararları konusunda ikiye bölünüyorlar.

KARŞI ÇIKAN DA VAR DESTEKLEYEN DE

TECAVÜZÜ ÖNLEMEZ
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Türkiye'de eşe karşı tecavüz suçu çok fazla yaşanıyor. Kadın erkeğin kölesi değildir. Bu nedenle evlilikte istenmeden cinsel birliktelik suçtur, ancak kadının da erkeği cinsellikten mahrum bırakmaması gerekiyor. Bu da bir çeşit psikolojik tacizdir. Evlilik içinde tecavüz suçu işleyen erkeklere takılması düşünülen bileklik dünyada tartışılıyor. Bu bileklikler şiddet için etkili olabilir, şiddeti önleyebilir ama tecavüzü önlemez.

TERAPİYLE BİRLİKTE
Doç. Dr. Armağan Samancı (Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Şefi): Elektronik bileklikler, kontrol altında kalması, ev hapsi için kullanılabilir. Ceza da kontrol edicidir ama önleyici olmayabilir. Bunların sadece ceza değil yardım da almaları gerekiyor. Bileklik terapiyle birlikte daha çok işe yarayabilir. Kadınlar eşlerinin böyle bir davranışına bir defa bile maruz kalırlarsa geciktirmeden bu konuda eşiyle birlikte danışmanlık almalıdırlar.

BİZDE GEÇERLİ OLMAZ
Prof. Dr. Mansur Beyazyürek: Bu ceza kadınlara bir mesaj veriyor; et parçası olmadıklarını kanıtlıyor. Kadınlar evli bile olsalar bedenlerinin sınırlarını kendilerinin koyacaklarını gösteriyor. Ancak bilekliğin bizim toplumumuz için geçerli olacağını düşünmüyorum. Ama kocasına öfkeli bir kadın da bunu kötü yönde kullanabilir.

BİR GÜVENCE
Dr. Akif Poroy: Bileklik kadın için güvencedir, faydalıdır ve tecavüzcü eşi uzak tutar. Karısına tecavüz eden bu davranışı kendini ifade edemeyip zavallılığından yapmıştır. Ancak mahkemede verilen cezalar bir çözüm olamaz. Ayrıca bazı iyi niyetli olmayan kadınlar tarafından bu sonuçlar kullanılabilecektir. Ayrıca bu tip sorunlar sevgiden yoksun ailelerin sorunlarıdır. Bu tip aileler zaten kurulmamalı.

FAYDALI OLMAZ
Dr. Cem Keçe: Bu tür çözümlerin Türk toplumunda faydalı olacağını düşünmüyorum. Ayrıca kötü niyetli kullanımlara da müsait uygulamalar. Yedi yıllık cezanın ardından her kavgada tecavüz var denilecek... Bu mahkeme kararı geçici önlemdir, geçici çözümdür. Evde zorla yaşanan bir durum varsa bunda her iki tarafın da payı vardır. Tek tarafı suçlamakla bir yere varılamaz. Bileklikle izleme çözüm olamaz.

http://www.sabah.com.tr/Yasam/2009/09/24/esine_tecavuz_eden_kocaya_yedi_yil_hapis
http://www.sabah.com.tr/Yasam/2009/09/25/tecavuz_magduru_esya_degil_esim
http://www.sabah.com.tr/Yasam/2009/09/25/tecavuzcuye_bileklik