Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

04 Aralık 2024, 10:48:27

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,888
  • Toplam Konu: 4,422
  • Online today: 393
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 350
Total: 350

Fazıl Say'a 'dini değerleri aşağılamak' suçundan 10 ay hapis cezası

Başlatan kilimanjaro, 16 Nisan 2013, 02:14:12

« önceki - sonraki »

kilimanjaro



Piyanist Fazıl Say, Twitter üzerinden paylaştığı ve Ömer Hayyam'dan alıntı olduğunu ileri sürdüğü  ifadeleri sebebiyle 'dinî değerleri aşağılamak' suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sabıkasız oluşu dikkate alınarak, denetimli serbestlik şartıyla cezası ertelenen Say, 5 yıl içinde benzer bir suç işlerse her iki ceza için de hapse girecek.

Fazıl Say'ın 'dini değerleri aşağılamak' suçundan 9 aydan 1,5 yıla kadar yargılandığı dava İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nde karara bağlandı. Karar duruşmasına sanık Fazıl Say katılmazken, şikâyetçiler ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkeme, taraf avukatlarından son sözlerini sordu. Söz alan Say'ın avukatı Meltem Akyol, "Müvekkilin söylemlerinde aşağılama ve hafife alma kastı olmadığı kanaatindeyiz. Beraatine karar verilmesini talep ederiz." dedi. Taleplerin ardından kararını açıklayan Hâkim Hulusi Pur, Fazıl Say'ın "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işlediğinin sabit olduğunu açıkladı. Suçun işleniş şekli, sanığın kastı ve suç işlemedeki ısrarını da göz önüne aldıklarını anlatan Pur, Say'ı bu nedenle 10 ay hapis cezasına çarptırdıklarını söyledi. Say hakkında verilen 10 aylık hapis cezası sabıkasız oluşu dikkate alınarak, 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla ertelendi. Say, 5 yıl içinde benzer bir suç işlemesi halinde her iki ceza için de hapse girecek.

Piyanist Fazıl Say,  Twitter'da, 5 Nisan 2012 tarihinde yazdığı ve İranlı şair Ömer Hayyam'ın rubaisinden  alıntı yaptığını iddia ettiği yazılarında, ''Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cennet-i ala m......midir / Her mümine 2 huri vereceğim diyorsun cennet-i ala k.....midir "Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allah' cı. Bu bir paradoks mu?",  ifadelerini kullanmıştı. Ünlü tarihçi Murat Bardakçı ise Hayyam'ın, bu ifadelerin yer aldığı hiçbir rubaisi, şiiri olmadığını söylemişti. Bardakçı, Ömer Hayyam'ın piyanistin twit'inde söylediği bir sözü, rübaisi, şiiri, hattâ tek bir satırı yoktur!. Rübailerin ne Farsçalarında, ne Batı dillerine ne de Türkçeye yapılmış tercümelerinde böyle bir ifadeye rastlanmaz!" demişti.

METİN ÇOLAK - İSTANBUL
http://www.zaman.com.tr/gundem_hayyama-siginmisti-tarihciler-yalanladi_2078615.html


Fazıl Say, hapis cezasını yorumladı

Piyanist ve besteci Fazıl Say, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak" iddiasıyla yargılandığı davada 10 ay hapis cezası aldı. Cezası 5 yıl ertelenen Say, kararı yorumladı.

Dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say karar sonrası yaptığı açıklamasında; "Mahkeme sonucu çıkan karar için yurdum adına çok üzgünüm. İfade özgürlüğü açısından hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir suçum olmamasına rağmen ceza almış bulunmam şahsımdan çok, Türkiye'deki ifade ve inanç özgürlüğü adına kaygı vericidir" dedi.

http://www.haber7.com/guncel/haber/1014587-fazil-say-verilen-hapis-cezasini-yorumladi




Fazıl Say'ı savcılığa şikayet eden adam konuştu... Say'ın 10 ay hapis cezası almasıyla biten davayı açan ve ünlü piyanistin hiç sevmediği Emre Bukağılı "Gelişmiş ülkelerdeki hiçbir hukuk sisteminde inançlara hakaret etme özgürlüğü yok" dedi...

Piyanist Fazıl Say hakkında İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 'Dini Değerleri Alenen Aşağılama' suçundan verilen hapis cezası kamuoyunda büyük yankı bulurken Say'ı savcılığa şikâyet eden mühendis Emre Bukağılı  konuştu.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ

Fazıl Say'ın aldığı cezanın 'ifade özgürlüğünü ihlal ettiği', bunun 'demokrasiyle ve hoşgörüyle bağdaşmadığı' şeklindeki açıklamalarını samimi bulmadığını söyleyen Bukağılı, "Çünkü herkes bilir ki yasaların bireylere tanıdığı 'ifade özgürlüğü' hiçbir zaman bir başkasının şahsına veya inanç değerlerine hakaret etme hakkı vermez. Sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarında değil, gelişmiş ülkelerdeki hiçbir hukuk sisteminde kişilere ve özellikle de inançlara hakaret etme özgürlüğü bulunmamaktadır" dedi.

Bukağılı şöyle konuştu: "Yapılan bazı taraflı açıklama ve yayınlarda Fazıl Say'a dava açılmasının Türkiye'ye özgü, Türkiye'yi mahcup edecek, fikir özgürlüğüne aykırı bir uygulama olduğu havası estirilmeye çalışılmaktadır. Gerçekte ise tüm gelişmiş hukuk sistemlerinde, özellikle din ve inanca dayanarak hakaret etmek suç olarak düzenlenmiştir" dedi. Bukağılı, "Fikir beyan ederken başkalarının kişilik, onur ve inançlarına saldırmak 'suç'tur." açıklamasında bulundu.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ
Fazıl Say'ın aldığı cezanın 'ifade özgürlüğünü ihlal ettiği', bunun 'demokrasiyle ve hoşgörüyle bağdaşmadığı' şeklindeki açıklamalarını samimi bulmadığını söyleyen Bukağılı, "Çünkü herkes bilir ki yasaların bireylere tanıdığı 'ifade özgürlüğü' hiçbir zaman bir başkasının şahsına veya inanç değerlerine hakaret etme hakkı vermez. Sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarında değil, gelişmiş ülkelerdeki hiçbir hukuk sisteminde kişilere ve özellikle de inançlara hakaret etme özgürlüğü bulunmamaktadır" dedi. Bukağılı şöyle konuştu: "Yapılan bazı taraflı açıklama ve yayınlarda Fazıl Say'a dava açılmasının Türkiye'ye özgü, Türkiye'yi mahcup edecek, fikir özgürlüğüne aykırı bir uygulama olduğu havası estirilmeye çalışılmaktadır. Gerçekte ise tüm gelişmiş hukuk sistemlerinde, özellikle din ve inanca dayanarak hakaret etmek suç olarak düzenlenmiştir" dedi. Bukağılı, "Fikir beyan ederken başkalarının kişilik, onur ve inançlarına saldırmak 'suç'tur."

Fazıl Say'ın aldığı cezaya tepkiler
'Onlarla bizi meşgul etmeyin'
Başbakan Tayyip Erdoğan, Fazıl Say'a verilen cezaya ilişkin soruya 'onlarla bizi meşgul etmeyin" yanıtı verdi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da "Fazıl Say, sanatını icra ettiği için cezaya çarptırılmış değil. Hiç kimsenin insanların inançlarına hakaret etme, küfür etme, aşağılama hakkı ve böyle bir özgürlüğü de yoktur" dedi. Londra'da bulunan Kültür Bakanı Ömer Çelik de "Makul düşünen hiç kimse o sözlerin ifade özgürlüğü sınırları içinde olduğunu savunamaz" diye konuştu.

'Ülkeyi rezil edersiniz'
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise şöyle dedi: "Eğer olmayan bağımsız yargıyı sanatçıyı hapse atmak için kullanırsanız o ülkede demokrasi tehlikede demektir. Sanatçınızı mahkum ederseniz yalnız kendinizi değil ülkenizi dünyada rezil edersiniz. Onu yargılayan yargıç aslında kendini yargılamıştır."

"Keşke yargı 'saçmalama özgürlüğüdür' deseydi"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fazıl Say'ın cezasına ilişkin, "Daha evvel de söylemiştim. 'Keşke yargımız bu sanatçının attığı adımları saçmalama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirseydi" dedi. "Biz ne sayın Fazıl Say'ın ne de herhangi başka vatandaşımızın söyledikleriyle ya da düşündükleriyle yargılanmasından mutlu olmayız" diyen Bağış, şöyle konuştu: "Keşke sayın Say da insanların kutsallarını önemseyip, onlara saygıyla yaklaşsaydı da bu dava süreci hiç başlamamış olsaydı."

http://www.sabah.com.tr/Yasam/2013/04/17/saya-ceza-normal


En sert Fazıl Say tepkisi AK Partili Şahin'den: 'Fazıl Say, anne-babasına da yavşak demiş oldu'



Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılmasına, AK Parti'nin '2 numarası' olan genel başkan yardımcısı Mehmet Ali Şahin'den ilginç bir değerlendirme geldi: 'Fazıl Say, anne-babasına da yavşak demiş oldu'

Uluslararası saygınlığı olan bir sanatçının ceza almasından üzüntü duyduğunu söyleyen Şahin, Fazıl Say'ın halkın dini değerleriyle alay eden ifadeler kullandığını söyleyerek şöyle devam etti: "O talihsiz açıklamalarından dolayı kamuoyundan ve inananlardan özür dilemeliydi. Ne diyor; 'Nerde yavşak, hırsız varsa hepsi Allahçı'. Ben Allah'a inanan bir insanım. Milyonlarca insan inanıyor. Bu kişinin annesi-babası var. Babası, inançlı bir insan olduğunu söylemişti. Kendi annesi ve babasına da 'yavşak' diyor. Biz senin ateistliğine bir şey demiyoruz ama sen de inananlara saygı göster. Onları 'hırsız, yavşak' diye itham edemezsin."

'BİZ Mİ DEDİK HAPİS VERİN'

Fazıl Say'a verilen cezaya Avrupa Birliği'nden gelen tepkileri de değerlendiren Mehmet Ali Şahin, Belçika'da Süleyman-Uğur Aygün kardeşlerin cesedinin 2.5 yıl morgda bekletilmesini hatırlattı. Şahin, "Hakim karar vermediği için cesetler 2.5 yıl bekletildi. Bu süre içinde Belçika Başbakanı, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı ile görüşüldü; konu parlamentoya taşındı. Söylenen şuydu: 'Bizde yargı bağımsızdır'. Bizde de yargı bağımsızdır. Yargı, doğrudur-yanlıştır ama bir karar vermiştir. Biz mi yargıya böyle karar verin dedik" diye sordu.

SANATÇI OLARAK HATIRLANMAMALI

Adalet Bakanlığı görevi de yapmış olan Şahin, dini değerlere hakaret edenlere Almanya, Belçika, Hollanda, İtalya gibi ülkelerin yasalarında da ceza öngörüldüğünü, Almanya'da dini değerlere hakarete 3 yıla kadar hapis cezası verildiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ceza isabetli mi, değil mi şu anda bunu değerlendirecek noktada değiliz. Yargıtay safhasından sonra bir değerlendirme yapmak daha isabetli olur. Fazıl Say'ın piyanosu ve bestesiyle, sanatıyla gündeme gelmesi lazım. Milletin Allah'ına, peygamberine hakaret eden sanatçı olarak hatırlanmamalı."

http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1129768&categoryid=77




Benzer davalar hızla artıyor: Facebook'tan Peygamber'e hakarete hapis

İletişim kanallarının hızla sanal ortama kayması ve giderek daha yaygın olarak kullanılan internetteki sosyal medya siteleri sebebiyle sanal ortamda işlenen benzer suçlarla ilgili davalar da hızla artıyor. Bunun son örneği, Facebook'ta Peygamberimiz'e (sas) hakaret eden ve ifade vermeye gelmeyen Abdulkerim U.'yu İstanbul 29. Sulh Ceza Mahkemesinin 6 ay hapis cezasına çarptırması oldu.

Sanal alemde dine ve  peygamberlere yönelik yapılan hakaretlerle ilgili İstanbul 29. Sulh Ceza Mahkemesi örnek bir karar aldı. Şikayet üzerine açılan davada sanık Abdulkerim U., 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Türk Ceza Kanunu'nun 216/3 maddesine göre, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan verilen bu mahkumiyet kararı kesinleşirse sanık cezaevine girecek.

Orkun Ş. isimli vatandaşın şikayeti üzerine, Abdulkerim U. hakkında 8 Ekim 2012 tarihli iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan iddianamede, 29 yaşındaki şüphelinin sosyal paylaşım ağı Facebook'ta Hz. Peygamber'e küfrettiği yazıldı. Tüm çağrıya rağmen ifade vermeye gelmeyen şüphelinin suçu işlediğinin tespit edildiği ve Türk Ceza Kanunu'nun 216/3'üncü maddesine göre cezalandırılması talep edildi. İstanbul 29'uncu Sulh Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılamanın ikinci duruşmasına katılan müşteki Orkun Ş., sanığı tanımadığını, Facebook'ta gezerken Peygambere yönelik ağır hakaret içeren sözlerini görünce rahatsızlık duyduğunu söyledi. Hakim Cevdet Özcan, sanık Abdulkerim U.'un halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Sanığın kişilik özellikleri dikkate alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşmadığından hakim ceza indirimine gitmedi.

http://www.zaman.com.tr/gundem_facebooktan-peygambere-hakarete-hapis_2078199.html
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

FAZIL Say'a 10 ay mahkûmiyet verilmesini hem hukuki açıdan hem toplumsal sorumluluk bakımından irdelemek gerekir.

Hukuki açıdan mahkemenin mahkûmiyet kararını yanlış buluyorum. Toplumsal sorumluluk açısından ise Fazıl Say'ın kendisi gibi düşünmeyenleri aşağılamasını yanlış buluyorum.
Evvela, şu tespitleri yapalım: Fazıl Say, Ömer Hayyam'ın bir şiirini 'retweet' ettiği için mahkûm edilmedi... Ömer Hayyam yargılanmadı, Ömer Hayyam'ın şiiri de mahkûm edilmedi... Fazıl Say ateist olduğunu ifade ettiği için de yargılanmadı, mahkûm edilmedi. Evrensel hukuka göre de bizim hukukumuza göre de bunlar tereddütsüz bir şekilde fikir ve inanç hürriyeti alanına girer. Nitekim İsmet Zeki Eyüboğlu "Türk Şiirinde Tanrıya Kafa Tutanlar" adlı kitabını 1968 yayınlamıştı; 1960'ların anlayışında bile hakkında hiçbir adli işlem yapılmamış, bugüne kadar kitabın birçok baskısı çıkmıştır. Kitapçılarda ateizmi savunan çok sayıda kitap bulunmaktadır. İnsanlar mümin olmayı da ateist olmayı da tercih etmekte özgürdürler.

NEDEN MAHKÛM OLDU?

Say, esasen şu cümlesinden dolayı mahkûm edildi:
"Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?"
Yazdığı metnin geneli içinde Say'ın bu sözleri çok daha ağır bir doza sahiptir.
Ne kadar sanatkârane, zarif ve seviyeli bir üslup!
Şimdi; hepimizin din, mezhep, siyasi veya felsefi görüş açısından bir "aidiyet" duygumuz ve kutsadığımız değerler var değil mi? Biri çıkıyor, dinimizden, mezhebimizden, hatta ateizm gibi felsefi tercihimizden dolayı "nerede yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi..." diye hakaret ediyor!
Her inanç ve kimlik grubu birbirini böyle aşağılarsa toplumsal barış ne hale gelir?!
İşte bu tür sorumsuz nefret söylemleri yüzünden kamu barışı bozulmasın diye, TCK'da şöyle bir madde var:
"Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." (mad. 216/3)
Böyle bir madde olmasın, çeşitli kesimler birbirlerini, inandıkları değerlerden dolayı "yavşak, adi, hırsız, şaklaban" gibi seviyesiz laflarla aşağılayabilsin mi?! "Nefret söylemi" daha nasıl olur?!

AİHM NE DİYOR?

İnanç hürriyetiyle fikir hürriyetinin çatışması konusunda AİHM'nin 13 Eylül 2005 tarihli içtihadı önemlidir. Fikir hürriyeti adına "büyük hayranlık ve saygı duyulan dinin hedef alınarak aşağılanmasını" AİHM prensip olarak özgürlük saymamış; baktığı somut dava dosyasında "İslam dinindeki Peygamber'in kişiliğine hakaret dolu" bir yazının suç sayılmasını "sosyal ihtiyaca uygun" bulmuştur. (No.: 42571/98)
İmanı veya ateizmi tercih etmek veya eleştirmek elbette özgürlüğümüzdür... Ama birbirimizin değerlerini aşağılayarak "kamu barışı"nı koruyabilir miyiz? Sorun buradadır.
Kimliklerin çatışmaya çok yatkın hale geldiği "postmodern" çağımızda, toplumsal barışı korumak için gösterilen bir dikkatin ifadesidir AİHM'nin bu içtihadı.

KAMU BARIŞI

Hukuken kilit kavram, "kamu barışı"dır. 216. maddenin aradığı da budur.
İfadeler "şoke edici, sarsıcı, hatta rahatsızlık yaratıcı" olabilir fakat "şiddet" içermemeli, "açık ve yakın tehlike" doğuracak veya "toplumsal barışı bozacak" nitelikte olmamalıdır.
Bu da toplum bu konularda hassastır diyerek belirlenmez, somut verilerle belirlenir. Bazen bir mitingde söylendiğinde suç olan şiddetli bir ifade, bir konferans salonunda söylendiğinde suç olmayabilir.
Say'ın, Twitter'da toplumsal sorumluluktan ve saygıdan yoksun seviyesiz sözleri böyle bir etki yaratmadı; hakaret ettiği insanlar ondan olgun davrandı. Sözleri "kamu barışını bozmaya elverişli" olmak gibi bir ağırlığa sahip olmaktan uzaktır. Bu bakımdan ben hâkim olsaydım, beraat kararı verirdim. Böyle bir olaydan dolayı Türkiye üzerine yeni eleştirilere de yol açmazdım.
Say, elbette dünya çapında saygın bir piyanist ama o kadar. Bundan öte, sözlerini önemsememek gerekir.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23062474.asp
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.