Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

04 Aralık 2024, 11:11:49

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,888
  • Toplam Konu: 4,422
  • Online today: 393
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 376
Total: 376

Hakim 13 yaşındaki kızın tecavüze rızasının olduğunu kabul etti, 28 kişi kurtldu

Başlatan kilimanjaro, 05 Ekim 2010, 17:16:54

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

13 yaşındaki N.Ç'ye defalarca tecavüz eden 28 kişi, mahkeme heyetinin "kızın rızası vardı" görüşünü taşıması ve 'zamanaşımı' kurtardı. 28 zanlıya en alt sınırdan verilen cezalar vicdanları yaraladı.

Gökçer Tahincioğlu'nun haberi

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 13 yaşındayken, farklı zamanlarda, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 26 kişinin tecavüzüne uğrayıp sonra aynı erkeklere satılan N.Ç. ile ilgili davada çok tartışılacak ayrımlar yaparak karar verdiği ortaya çıktı. Kararın ayrıntılarına göre mahkeme, tecavüzcü erkekler lehine "iffet" ayrımı ve cezalarda takdir indirimi yaptı, tüm sanıklara alt sınırdan ceza verdi. Ayrıca suçun mahiyeti değiştirildiği için de dava 7 yıl 6 ayda zamanaşımına girdi.

Zamanaşımına girdi

N.Ç.'nin 13 yaşındayken başına gelenlerlerin ortaya çıkmasıyla açılan ve kamuoyunda "utanç davası" diye adlandırılan dava, mağdur kız 21 yaşına geldiğinde karara bağlanabildi.
Mahkemenin, geçen hafta açıkladığı kararın tutanaklarına göre, mahkeme, ilk etapta, Mardin Savcılığı'nın tüm sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmasını istediği, eski TCK'nın 430/1. maddesini değerlendirdi. "Her kim cebir ve şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme maksadiyle reşit olmayan bir kimseyi kaçırır veya bir yerde alıkorsa beş seneden on seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır" hükmünü içeren maddenin, işlenen fiilin karşılığı olmadığını savunan mahkeme, sanıkların eylemini "zorla değil, rızaen alıkoyma" diye nitelendirdi. Buna göre, eylemin cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis olan 430/2. maddeye göre değerlendiren mahkeme, "bu suç için öngörülen zamanaşımı 7 yıl 6 ay olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının ortadan kaldırılmasın" karar verdi. Böylece, sanıkların bu eylemi zamanaşımına girdi.  Mahkeme, 3 sanık hakkında "fuhuşa tahrik" suçundan açılan davayı da 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle kaldırdı.

Suç değişti, ceza kuş oldu

Mahkeme, N.Ç.'yi erkeklere satan T.T. ve E.A. adlı kadınlara ceza verirken de olay tarihinde 13 yaşında olan N.Ç.'nin zorla değil, rızasıyla alıkonulduğu kabulünden hareket etti. Savcılık, kadınların "ayrı ayrı 23 kez ırza geçmek suçlarına iştirak, fuhuşa tahrik, iki kez ırza geçmek suçuna iştirak ve fuhuşa tahrik" suçlarından cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme ise eylemleri "ırza geçme suçuna azmettirme ve diğer sanıklarla hareket ederek suçun işlenmesini sağlama" olarak tanımladı ve iki kadına eski TCK'nın 414. maddesine göre 6'şar yıl hapis cezası verdi. 414. maddenin 1. fıkrasına göre 15 yaşını bitirmeyen küçüğün ırzına geçenlere 5 seneden aşağı olmamak üzere hapis cezası verilmesi gerekiyor.

Aynı maddenin ikinci fıkrası ise cebir, şiddet veya tehdit kullanılarak ya da hileli vasıtalarla suçun işlenmiş olması halinde, verilecek cezanın 10 yıldan aşağı olamayacağını içeriyor.
Mahkeme, ikinci fıkrayı görmezden gelerek, iki kadına, alt sınırın sadece bir yıl üzerinde bir ceza verdi.

Mahkeme, 6'şar yıl olarak belirlediği bu cezada, zorunlu olarak, suçun birden çok kere işlenmiş olması nedeniyle yarı oranında arttırım yaptı ve nihai ceza, maddenin ikinci fıkrasının öngördüğü sınırın bile altında, 9 yıl olarak belirlendi.

Bu ayrım çok tartışılacak

Mahkeme, kadınların cezasında takdir indirimi yapmamasının nedenini açıklarken de tartışma yaratabilecek bir "iffet" ayrımı yaptı. Mahkeme, iki kadının cezasında indirim yapmamasını, "Duruşmadaki olumsuz tavırları, kendi yaşadıkları iffetsiz hayatı 13 yaşındaki bir çocuğa da yaşatmak şeklinde gözüken olumsuz tutum göz önüne alınarak haklarında indirim  uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiştir" diye anlattı. Ancak mahkeme, buna karşılık, N.Ç. ile zorla ya da iki kadına para ödeyerek birlikte olan erkeklere verdiği cezaların tamamında "iyi hal" indirimi yaptı. Mahkeme, erkeklerin eylemleri için "iffet" konusunda bir yorum yapmazken, yaptığı indirime, "duruşmalardaki iyi hallerini" gerekçe gösterdi.

Mahkeme, sanık erkekler hakkındaki cezaları belirlerken de 13 yaşındaki çocuğun rızasıyla hareket ettiğini savundu. Mahkeme, 13 sanığı, tıpkı iki kadına verdiği cezada olduğu gibi eski TCK'nın 414/1. maddesinden cezalandırdı. Ancak kadınlardan farklı olarak, erkeklere, cezanın alt sınırı uygulandı. Mahkeme, 13 sanığı N.Ç.'nin ırzına geçtikleri gerekçesiyle 5 yıl hapisle cezalandırdı. Bu cezada, takdir indirimi uygulandı. Ceza, nihai olarak 4 yıl 2 ay hapis olarak belirlendi.

Mahkeme, N.Ç.'nin birden fazla kez ırzına geçen 11 sanığa da alt sınırdan ceza verdi ve cezalarını 5'er yıl olarak belirledi. Bu cezayı "suçun birden fazla kere işlenmesi" nedeniyle 6'da 1 oranında arttıran mahkeme, bu sanıklara da takdir indirimi uyguladı ve nihai cezayı 4 yıl 10 ay olarak belirledi.
N.Ç.'nin birden fazla kez ırzına geçen bir sanığa da 5 yıl ceza verip, bu cezayı 6'da 1 oranında arttıran mahkeme olay tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle sanığın cezasını takdir indirimi ile birlikte 3 yıl 2 ay olarak belirledi.

Teşebbüs aşamasında

Mahkeme, bir sanığa alt sınırdan verdiği 5 yıllık cezayı da eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek 3'te 2 oranında indirdi. Takdir hakkını kullanarak bu indirimi yapan mahkeme, bir de "iyi hal" indirimi yaparak cezayı 1 yıl 4 ay olarak belirledi.

Milliyet
http://www.haber7.com/haber/20101004/13luk-NCye-tecavuz-kitaba-uyduruldu.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

Avukat

Yargıtay, 13 yaşında satıldığı 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç'nin davasında yerel mahkeme gibi, küçük kızın, babası yaşındaki kişilerle rızasıyla birlikte olduğu yorumunu yaptı.

İSTANBUL - Yargıtay 14. Ceza Dairesi, kamuoyunda "utanç davası" olarak bilinen, Mardin'de 13 yaşında satıldığı 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç. ile ilgili davada, büyük eleştirilere neden olan mahkeme yorumunu doğru buldu.

Yargıtay, hüküm kurarken, yerel mahkeme gibi, küçük kızın, babası, dedesi yaşındaki kişilerle rızasıyla birlikte olduğu yorumundan hareket etti. Yargıtay, yerel mahkemenin aynı yorum doğrultusunda verdiği, sanıkları 5 yıl fazla cezadan kurtaran "15 yaşından küçük kızla rızasıyla birlikte olmak" ve 5-10 yıl hapisten kurtaran "rızasıyla alıkoymak" suçlarından verilen cezaları onadı. Yargıtay'ın yerel mahkemeden tek farklı yorumu ise verilen cezaların yarı oranında artırılması konusunda oldu. Ancak, ceza artırılarak yeniden verilse bile sanıklar 12.5 yıl hapisten kurtulmuş oldu.

2002'de 13 yaşındayken, tanıştığı iki kadın tarafından 26 farklı kişiye satılan N.Ç. ile ilişkiye giren, aralarında asker, memur, esnaf, öğretmenlerin de bulunduğu sanıklara verilen, gerekçeleri büyük tartışma yaratan 32 sanıklı davanın temyiz incelemesi tamamlandı.

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, N.Ç.'nin hem kendisini pazarlayan iki kadının, hem de kendisiyle ilişkiye giren 26 kişinin yanına rızasıyla gittiğini belirtmişti.

Milliyet'in haberine göre, kararda, İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nun, N.Ç. ile ilgili raporuna atıf yapılarak, "Mağdurenin 2002 yılı Temmuz ayında 15 yaşı içerisinde olup 15 yaşını bitirmediği, mağduresi olduğu olayın ahlaki radaetini müdrik (Ahlaki kötülüğünün farkında olduğu) olduğu" ifadeleri kullanılmıştı. Aynı raporda, N.Ç. için, "Olaya ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğu, beyanlarına itibar edilmemesi için bir neden olmadığı" denilmişti. Kararda, Adli Tıp'ın, N.Ç. için yaptığı "bu olaylara ruhsal yönden karşı koymaya muktedir" yorumu anımsatılarak şöyle denilmişti: "Küçük kızın kendi iradesiyle para kazanmak amacıyla sanıklar T. ve E. ile irtibata geçtiği veya bunlarla irtibata geçen diğer sanıklarla ilişkiye girdiği anlaşılmaktadır."

10 YILDAN KURTULDULAR
Sanıkların mağdureye karşı kullandıkları maddi veya manevi bir cebir unsurunun bulunmaması, mağdurenin yaşının da kanunun suç olarak kabul ettiği 15 sınırında olması nedeniyle, sanık T. ve E. dışındaki sanıklar için cezaların alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği kanısına ulaşıldığı vurgulanmıştı.

Mahkeme, bu yorum doğrultusunda, sanıklara "en az 5 yıl" hapis cezası öngören "15 yaşından küçük biriyle rızasıyla birlikte olmak" suçundan ceza vermişti. Mahkeme, sanıklara alt sınırdan 5 yıl ceza verip, iyi hal indirimi ile cezayı 4 yıl 2 aya indirmişti. Mahkeme, "rızası olduğu" gerekçesiyle, sanıklara "reşit olmayan kişiyi zorla alıkoyma" yerine, "rızasını alarak alıkoyma" suçundan ceza vermiş, bu cezanın düşüklüğü nedeniyle, bu suç zamanaşımına girmişti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi de 26 erkeğe "15 yaşından küçük biriyle rızasıyla birlikte olmak" suçundan verilen indirimli cezayı onadı. Yargıtay, "reşit olmayan mağdureyi rızasıyla alıkoymak" suçunun zamanaşımına girdiği yorumunu da yerinde buldu. Böylece sanıklar, zamanaşımı sayesinde 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezalarından kurtuldu.

Yargıtay, mahkemenin sadece "ırza geçme" ve "ırza geçmeye" iştirak suçlarından verdiği cezaların artırılabileceği yorumunu yaptı. Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın görüşünü yerinde bulması halinde bu artırım "rızayla birlikte olmak" suçundan verilen ceza üzerinden olacağı için 2.5 yılı geçemeyecek. Davada, N.Ç'nin rızası olduğu yönündeki karar olmasaydı sanıkların cezaları en az 5 yıl artacaktı. Yargıtay, yerel mahkemenin aynı yorum doğrultusunda verdiği, sanıkları 5 yıl fazla cezadan kurtaran "15 yaşından küçük kızla rızasıyla birlikte olmak" ve 5-10 yıl hapisten kurtaran "rızasıyla alıkoymak" suçlarından verilen cezaları onadığı için bu indirim hesaba katıldığında bile sanıklar 12,5 yıl cezadan kurtulmuş oldu.

CEZAYI YİNE N.Ç. ÇEKİYOR
Kararda, 2002'deki davanın bugüne kadar karara bağlanmamasının cezasını yine N.Ç.'nin çekmesine yol açan bir yorum da yapıldı. Kararda, N.Ç'nin 18 yaşını doldurması nedeniyle artık SHÇEK'in korumasından faydalanamayacağı, bu nedenle kurum avukatlarının davayı takip edemeyeceği belirtildi. Yargıtay, bu nedenle SHÇEK avukatlarının temyiz incelemesini de değerlendirmeye almadı. Buna göre, kadın örgütleri ve bağımsız avukatlar N.Ç.'ye sahip çıkmasa, davanın temyiz incelemesi yapılamayacaktı.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25293264