Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

21 Kasım 2024, 23:22:33

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 342
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 23
Total: 23

İst. Barosu'ndan HSYK Başkan Vekiline ödül, Genç Sivillerden çelenkli protesto

Başlatan Avukat, 04 Nisan 2010, 06:15:17

« önceki - sonraki »

Avukat



İstanbul Barosu'na üye yüzlerce avukat HSYK Başkan Vekili Özbek'e ödül verilmesine tepki gösterdi. Genç Siviller'in eylemi ise törene damgasını vurdu. Gençler, Hitler'in akıl hocası ve Nazi hukukçusu Carl Schmitt adına çelenk gönderdi. Protestonun farkına varamayan Baro, çelengi gün boyu tören salonunun girişinde sergiledi.

İstanbul Barosu'nun, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek'e 'Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü' verdiği tören avukatların protestosuna sahne oldu. Baroya bağlı çok sayıda avukat 'hukuki görevi olmayan' HSYK Başkan Vekili'ne ödül verilmesine tepki gösterdi. Dün İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen törene katılan avukatlar, salonda 'Önce avukata saygı', 'Baro kimin?', 'Hâkim sendromuna son', 'Silivri'den önce biz' yazılı dövizler açtı.

İstanbul Barosu'nu destekleyen bazı avukatların karşı çıkmasıyla kısa bir gerginlik yaşandı. birbirinden özgün protestolara imza atan Genç Siviller ise tarihe geçecek bir eyleme imza attı. Daha önce 'Darbeci Baro Taksim'e hoşgeldin' pankartı açan sivil örgüt, dünkü törene Nazi hukukçusu ve Hitler'in akıl hocası Carl Schmitt adına çelenk gönderdi. "Carl Schmitt-Nürnberg Barosu" yazılı çelenk gün boyu konferans salonu girişinde Türkiye Barolar Birliği çelenginin yanında durdu.

Uzun zamandır Ergenekon soruşturması kapsamında verilen tutuklama kararlarına karşı çıkmasıyla gündeme gelen İstanbul Barosu başkanı Muammer Aydın, açılış konuşmasında tutuklama kararı veren hâkimleri eleştirdi: 'Bazı yargıçlarımız CMK'da yer alan ve tutuklama sebebinin varlığının yüksek olduğu belirtilen 'katalog suçlarda' mutlak surette tutuklama kararı verilmesi gibi yanlış bir kanıyla hareket ediyor." diyen Aydın, anayasa değişikliği paketini de eleştirdi. HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek, ödül verilmesi için sahneye çağrıldı. Bu sırada avukatların protestosu başladı. Salondaki avukatlardan Hayel Özenç ayağa kalkarak, "Mahmut Esat Bozkurt adına hukuk ödülü verilmesini kabul etmiyoruz, benimsemiyoruz, ırkçı söylemler içindeki bir insan adına hukuk ödülü verilemez, ayrıca ödül hukukla ilgisi olmayan HSYK Başkan Vekili'ne verilmesi yanlış, protesto ediyoruz." dedi. Ardından yaklaşık 200 avukat ayağa kalkarak ödülü protesto etmek amacıyla alkışladı. Protesto eden avukatların alkışlarına İstanbul Barosu'nu destekleyen avukatların "yuh" diye karşılık vermesi nedeniyle kısa süreli gerginlik yaşandı.

Protesto sırasında sessiz bekleyen Özbek, tepkisini, "36 yıllık meslek hayatımdan sonra bu kadar süre birlikte yaşadığım avukat meslektaşlarımdan bir bölüm de olsa sesimin kesilmesini talep ettikleri, bu yolda birtakım girişimde bulunduklarını görmekten de üzüntümün büyük olduğunu belirtmek istiyorum." sözleriyle dile getirdi. HSYK üyeleriyle birlikte yaptıkları son günlerdeki çıkışlarını 'savunma' olarak değerlendiren Özbek'in konuşmasında dinî argümanlar kullanması da dikkat çekti.

Baro, siyasi partilerin merkez komiteleri gibi karar alıyor

Avukatlar salondaki protestonun ardından fen fakültesi önünde basın açıklaması yaptı. Yaklaşık 200 kadar avukat adına basın bildirisini avukat Şule Recepoğlu okudu. Açıklamada İstanbul Barosu'nun 132'nci yıldönümü için şunlar söylendi: "Bu yıldönümü hak ve özgürlükler mücadelesinin en önde gelen neferleri olan biz avukatlar için gurur ve onur duymaktan çok uzakta. Baro yönetiminin; biz avukatlara hiç sormadan, danışmadan siyasi partilerin merkez komiteleri gibi kararlar alarak tasarruflarda bulunmasından son derece rahatsızız. İstanbul Barosu'nun ırkçı ve ayrımcı söylemleriyle maruf eski adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt adına hukuk ödülleri dağıtılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz." Baro yönetiminin, hâkimlerin baskıcı, devletçi, keyfi tasarruflarını onaylayan, izin veren kurum olan HSYK Başkan Vekili'ne ödül vererek Stockholm sendromu içerisine düştüğü ifade edilen açıklamada, "Bu 'hâkim sendromu'nu kabullenmiyoruz. Öncelikle mesleğimize ve avukatlara saygı gösterilmesini talep ediyoruz." denildi.

Baro'ya Nazi çelengi!

Genç Siviller, İstanbul Barosu'nda dün yapılan ödül töreninde tarihe geçecek bir protestoya imza attı. Sivil örgüt, HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek'e 'Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü' veren Baro'ya, Hitler'in faşist hukukçularından Carl Schmitt adına çelenk gönderdi. 'Carl Schmitt-Nürnberg Barosu' yazılı çelenk, Özbek'in ödül aldığı salonda, Alman-ya'dan gönderildiği sanılarak Türkiye Barolar Birliği çelenginin yanına konuldu.

'Schmitt'in hukuku Baro'nun misyonunun yanında sönük kalır'

Genç Siviller, İstanbul Barosu'na Almanya'da Nazi dönemi hukukçularından ve Hİtler'in akıl hocası olarak bilinen Carl Schmitt'ten çelenk gönderdi. "Carl Schmitt-Nürnberg Barosu" yazılı çelenk, Özbek'in ödül aldığı salonda Türkiye Barolar Birliği adına gönderilen çelengin yanına konuldu. Genç Siviller'in konuyla ilgili açıklamasında, "İstanbul Barosu'nun 'Türk soyundan olmayanların bu memlekette bir tek hakları vardır, Türklere hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı' sözleriyle bilinen Mahmut Esat Bozkurt adına her sene verdiği hukuk ödülü, bu sene 28 Şubat askerî müdahalesinde TSK tarafından verilen brifinglere koşa koşa gitmiş olan Özbek'e veriliyor. Bu 'samimi' hediyeleşmeye büyük bir içtenlikle destek olup, 'Carl Schmitt-Nürnberg Barosu' yazılı çelenk gönderdik. Elbette Schmitt'in hukuk felsefesi ve demokrasi kritiği, İstanbul Barosu'nun misyonunun yanında sönük kalmaktadır. Eminiz yaşasaydı baro kendisini ağırlamaktan onur duyardı." ifadelerine yer verildi.

Hitler'in Akıl Hocası, Faşizmin İdeoloğu

Carl Schmitt, 20. yüzyılın hukuk filozoflarından ve faşizmin ideologlarından biri. 1933'te Nazilerin iktidara gelmesinin ardından Nazi yargı sisteminde önemli pozisyonlara getirildi. Kaba kuvvete dayanan Nazi iktidarını kendine münhasır tabirlerle "hukukileştirmiş", Nazi diktatörlüğünü meşrulaştırmaya çalışmış ve bu sebeple de Nazi rejiminin ideoloğu olmuştur. Carl Schmitt'e göre ebedi doğal haklar yoktur, hürriyetler ancak egemenliği elinde tutan iktidarların bahşettiği kadar olabilir. Siyaset "dostla" "düşman"ın çatışmasından ibarettir ve 'düşman'a karşı, egemenlerin tasarrufları meşru ve doğaldır.

Özbek'ten ilginç çıkış: Halk hâkimleri peygamber postuna oturtur

HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek, törende ilginç bir konuşma yaptı. Özbek, son günlerdeki icraatları nedeniyle birçok çevre tarafından siyaset yapmakla suçlanan HSYK üyelerini 'savunma yapıyoruz' sözleriyle savundu. Dinî argümanları da kullanan Özbek, şöyle konuştu: "Bu noktadan itibaren ümitsiz değilim. Öncelikle TBMM'deki aklıselim milletvekillerimize güveniyorum. Eğer bu beklediğimiz sonuç gerçekleşmeyecekse güveneceğimiz bir yer kalıyor, halkımız... Ben halkımızın arif olduğunu, sezebileceğini, erdemli olduğunu, bilebileceğini, aklıselim sahibi olduğunu, sorgulayabileceğini düşünüyorum. Çünkü halkımız ordusunu sevdiği kadar yargısını da sevmektedir. Ordusuyla gurur duyan, yargısına güvenir. Çocuklarını asker olarak doğurur, hâkimlerini peygamber postuna oturtur. Son sözün halk tarafından söyleneceğine inanıyorum.'' ZAMAN

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=969212&title=hsyk-baskan-vekiline-odul-verilmesini-avukatlar-protesto-etti-genc-siviller-yilin-eylemini-yapti

Avukat

İSTANBUL - İstanbul Barosu'nun 132'nci kuruluş yıldönümü ve 5 Nisan Avukatlar Günü sebebiyle, İstanbul Adliyesi önünde kırmızı-beyaz güllerle toplanan İstanbul Barosu üyesi 10 avukat, basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Baro Başkanı Muammer Aydın, ülkenin hukuk devleti olma yolunda ciddi sıkıntılar çektiğini, avukatlar olarak her zaman ilkelerine bağlı kalacaklarını söyledi.

ELEŞTİRİ SINIRINI AŞANLARI ONAYLAMAYACAĞIZ

İstanbul Barosu tarafından Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü'ne layık görülen HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in, törenin düzenlendiği salondaki bir grup tarafından protesto edilmesine de tepki gösteren Muammer Aydın, protestocu grubun içerisinde avukat olmayanların da bulunduğunu söyledi. Muammer Aydın; "Öncelikle şunu söyleyeyim İstanbul Barosu birilerinin isteği üzerine yönetilmez. İstanbul Barosu 2 yıl da bir seçim yapar. Seçimi kazanarak iş başına gelen yönetim bugüne kadar olduğu gibi 132 yıldır bir hukuk kurumu olarak Atatürk ilke ve değerlerini merkeze alarak kararlar alıyor. Yönetim, bunu da kimseyi soracak değildir. Eleştiri her insanın olduğu gibi avukatın da hakkıdır. Ama eleştiri sınırlarını aşan davranış biçimlerini onaylamak mümkün değildir" dedi.

EYLEMİ YAPANLARIN BİR KISMI AVUKAT DEĞİLDİ

Gerici ile bölücünün birlikte hareket ettiği bir ortamda hukukun hiçbir zaman galebe çalamayacağını söyleyen Muammer Aydın, hukukun her zaman üstün gelmek zorunda olduğunu vurguladı. Muammer Aydın, şunları söyledi:
"Hukuka saygı göstermeyen hukukun içindede barınamaz. Sorumluluğunu aşan biçimde davrananlara gerekli işlemler yapılacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Yaşanan olaylarda protestocuların çoğu avukat falan değildi. Öncelikle bunun sorgulanması gerekir. 10-20 kişinin yaptığı protestoyu haber yapan basını da kınıyorum. Olayın önemli kısmını hiçbir şekilde öne almaksızın yandaş tavırlarla hareket ederek bunu bu şekilde verildiği zaman olayın temelinin gözden kaçtığını hepiniz biliyorsunuz. Bu nedenle o gün salonun o haliyle 30 kişinin 150 kişi gibi yansıtılması yanlışlığın en başından beri nasıl yapıldığını göstermektedir. Eylemi yapanların bir kısmı avukat değildi. Bir kısmı sadece yandaşlık adına oradaydı. Sorun çıksın adına oradaydı. Bu ödülün yıllardır Mahmut Esat Bozkurt ödülü olarak verilmesi İstanbul Barosunun kendi özgür iradesiyle hukuk ödülü olarak hukuk içinde Cumhuriyete ve değerlerine Atatürk ilke ve devrimlerine katkı yapan hukukçulara verilmesi anlamındadır"

BOZKURT ÖDÜLÜ TEPİKİSİ

Ödülün hukuk ödülü olduğunu söyleyen Muammer Aydın, bu ödülün verilmesi ile ilgili alınan kararın tarihinin 17 Şubat olduğunu vurguladı. Muammer Aydın şöyle konuştu:
"Dolayısıyla karara bakarsanız bunun HSYK'nın çalışmalarıyla sonraki tasarruflarıyla hiçbir alakası yoktur. Bu sadece hukukçu ödülüdür. Avukat ödülü değildir. Hakime de savcıya da avukata da verilebilir. Hukuk çalışması yapan bir başka kişiye de verilebilir. Ama Atatürk'ün Adalet Bakanı olan Mahmut Esat Bozkurt'u aradan geçen 80 yıl sonra faşist olarak nitelemek kimsenin haddine değildir. Herkes önce kendi yaptıklarını sorgulasın 80 yıldır sesi çıkmayan, düne kadar bununla ilgili tek kelime etmeyenler bugün hem bölücü hem gerici anlayışla bir araya geliyorlarsa asıl sorgulanması gerekenin bu olduğuna bir kez daha dikkat çekiyorum. Ama şu bilinmelidir ki, Türkiye'de yapılmak istenenler kesinlikle ve kesinlikle hukuk duvarına çarpacaktır. 5 Nisan Avukatlar gününde İstanbul Barosu Başkanı ve hukuki sorumluğu taşıyan İstanbul Barosu adına açıklıyorum. Yapılmak istenenlerin hukuk zemininden uzaklaştığı taktirde hiçbir zaman hiçbir yerde tasvip görmeyeceğini ifade ediyorum"
Daha sonra 132'nci kuruluş yıldönümü sebebiyle İstanbul Adliyesi içerisinde avukatlar tarafından hazırlanan resim ve fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı. Serginin açılışını İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve Muammer aydın yaptı. Kurdela kesiminin ardından konuşan Aykut Cengiz Engin, "Meslektaşlarımızın müdafilik görevi yanı sıra güzel sanatlarla ilgilenmesini takdirle karşılıyoruz. Güzel sanatlarla ilgilenen arkadaşları bu başarılarından dolayı da tebrik ediyorum" dedi. Daha sonra sergiyi gezen Aykut Cengiz Engin, eserleri yapan avukatları tebrik etti. (dha)

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=989732&Date=05.04.2010&CategoryID=77


İstanbul Barosu, avukatları tehdit etti; hukukçular ayakta  

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek'e ödül veren İstanbul Barosu, demokrat avukatların protestosundan rahatsız oldu.

Baro Başkanı Muammer Aydın, ödül töreninde döviz açan avukatlar hakkında hukuki işlem yapılacağı tehdidinde bulundu. Hukuk dernekleri ise bu girişime sert tepki gösterdi. Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Ayhan Gültekin, "Baro, kendisi gibi düşünmeyenlere tahammül edemediğini bir kez daha gösterdi." dedi. Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı, baronun demokrasiyi ve özgürlükleri gözden çıkardığını belirtirken Mizan Hukuk Derneği Başkanı Gökhan Bozkurt, "Soruşturma açılması gereken birisi var ise o da Baro'nun, mensuplarının reyini almadan, kendi ideolojik yakınlık duyduğu kurum ve kişilere ödül veren yöneticileridir." ifadesini kullandı. Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya ise baro yönetiminin kendisine yakışanı yaptığını savundu.

Muammer Aydın, dün baronun 132. kuruluş yıldönümü ve 5 Nisan Avukatlar Günü sebebiyle İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Aydın'ın yanında sadece 8 avukat vardı. Özbek'e ödül verildiği sırada, salondaki bazı avukatların protestoda bulunmasına tepki gösteren Aydın, grubun içerisinde avukat olmayanların da yer aldığını iddia etti. Aydın, "Sorumluluğunu aşan biçimde davrananlara gerekli işlemler yapılacak." tehdidinde bulundu. Aydın, 'Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü'nün yıllardır İstanbul Barosu'nun özgür iradesiyle, Atatürk ilke ve devrimlerine katkı yapan hukukçulara verildiğini dile getirdi. Aydın, daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'le birlikte İstanbul Adliyesi içerisinde avukatlar tarafından hazırlanan resim ve fotoğraf sergisinin açılışını yaptı. Kurdele kesiminin ardından konuşan Engin, "Meslektaşlarımızın müdafilik görevi yanı sıra güzel sanatlarla ilgilenmesini takdirle karşılıyoruz." dedi.

Baro, tahammülsüzlüğünü gösterdi

Ayhan Gültekin (Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı):

Görüşümüzü hukuk çerçevesinde kalarak, medeni bir şekilde dile getirdik. İstanbul Barosu 30 bin üyesinin ismini kullanarak, kimseye danışmadan ödül veriyor. Demokratik hakkımızı kullanarak bu durumu kabul etmediğimizi gösterdik. Baro, kendisi gibi düşünmeyenlere tahammül edemediğini bir kez daha gösterdi. Kendi meslektaşlarının sorunlarıyla ilgilenmesi gereken yönetim, siyasi mülahazalara katılarak, sorumluluğunun dışına çıkıyor. Soruşturmayı protesto için yine bir araya geliriz.

Kendi mensuplarını karşısına aldı

Kamil Uğur Yaralı (Hukukçular Derneği Başkanı):

Avukatların, protestosu demokratik bir haktır. Baronun itibarına sahip çıkmak için yapılan eylem soruşturma konusu oluyorsa, baronun varlık sebebi ortadan kalkar. Antidemokratik ve özgürlük karşıtı tavırlarıyla demokrasiyi, özgürlükleri gözden çıkaran baro yönetiminin, yargı oligarşisine ve vesayetine sahip çıkma adına, menfaatlerini korumakla yükümlü olduğu kendi mensuplarını da karşısına almasını düşünmek istemiyorum.

Asıl yönetime soruşturma açılmalı

Gökhan Bozkurt (Mizan Hukuk Derneği Başkanı):Son derece vahim.

Sayın Aydın'ın, haklı eleştiri sayılacak bir tepkiye karşı sahip olduğu otoriteye dayanarak meslektaşları hakkında soruşturma açılacağını beyan etmesini talihsizlik olarak görüyoruz. Bu, eleştiriye tahammülsüzlüğün ve özgürlük savunuculuğunun sözde kaldığının göstergesidir. Burada haklarında soruşturma açılması gereken birisi var ise o da Baro'nun, mensuplarının reyini almadan, kendi ideolojik yakınlık duyduğu kurum ve kişilere ödül veren yöneticileridir.

'Cuntacı baro' söylemi belgelendi

Sinan Kılıçkaya (Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı):

İstanbul Barosu yönetimi kendisine yakışanı yapıyor. Baro yapılanmasında demokratik bir oluşumdan söz etmek mümkün değildir. 'Cuntacı baro' söyleminin ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Yönetim soruşturma açmaya kalkışırsa, hukuka aykırı bir işlem yapmış olur. Asıl hukuku çiğneyenin baro olduğu bir daha ortaya çıkar. Barolar özgürlüklere giden yolları açar. Ancak mevcut yönetim aksi yönde hareket ediyor.

MUSTAFA TURAN , TANJU ÖZKAYA, SAMET ALTINTAŞ İSTANBUL
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=969798&title=istanbul-barosu-avukatlari-tehdit-etti-hukukcular-ayakta

kilimanjaro

Önce Genç Siviller'i gönülden tebrik etmek gerekiyor. Bunlar demokrat gençler. Müthiş zekiler. Hele espri kabiliyetlerine gerçekten şapka çıkartılır. Daha geçenlerde, CHP'nin önünden, Anayasa Mahkemesi'ne dosya yetiştirme yarışı düzenlediler.
İstanbul Barosu'na "darbeci baro" adını da onlar verdiler. Baro'nun meslek liseleri ile ilgili YÖK kararlarını, ha bire Danıştay'a götürmesi üzerine de; "Danıştay at, Darbeci Baro tut..." pankartı açtılar. Yine hatırlayacaksınız, CHP'li vekiller, askere sivil yargı yolunu açan yasaya, TBMM'de evet oyu vermişti. Sonra "vakit hayli ilerlemişti, biz uyumuşuz" mazereti uydurdular. Bunun üzerine Genç Siviller, CHP Genel Merkezi önüne gittiler ve basın açıklaması yaparak; "CHP uyuma, vesayete sahip çık" dediler... Bir de CHP'nin anayasa değişikliği paketini, tek madde ile açıklamışlardı: "Tek parti olsun, temiz olsun..."

En son ne yaptılar biliyorsunuz. Fotoğrafı Zaman'da çıktı. İstanbul Barosu, geçen hafta HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek'e, "Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü" verdi ya. Bu Genç Siviller tuttular törene Nazi hukukçusu, Hitler'in akıl hocası Carl Schmitt adına, gösterişli bir çelenk gönderdiler. İsminin altına da Nürnberg Barosu yazdılar. Adam 1985'te vefat etmiş. Ama İstanbul Barosu yöneticileri uyanamamışlar. Almanya'dan bir avukatın, kendilerine destek verdiğini düşünerek çelengi, salonun girişine başköşeye, Türkiye Barolar Birliği çelenginin yanına koymuşlar.

Vesayet rejiminin payandaları, medyada, barolarda, yarı resmi sivil toplum kuruluşlarında, inanınız bir akıl tutulması yaşıyorlar. Şaşkınlık içerisindeler. Neye el atsalar ellerinde kalıyor, hangi hamleyi başlatsalar ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar.

Hazır gündeme getirmişken, şu İstanbul Barosu'nun, adına hukuk ödülü verdiği Mahmut Esat Bozkurt'tan da birkaç cümle ile bahsedelim. Bozkurt, Ulusalcı-Kemalist ideolojinin teorisyenliğini yapan birisi. 1922-1923'te iktisat vekili, 1924'te Ali Fethi Okyar ve 1925-1927'de, İsmet İnönü hükümetlerinde adliye vekili olarak görev yaptı. Atatürk İhtilâli kitabında, Hitler'e ve Mussolini'ye övgüler diziyor. Hatta "nasyonal sosyalizm ve faşizm, Mustafa Kemal rejiminin, az çok değiştirilmiş birer şeklinden ibarettir" diyen Alman tarihçiyi tasdik ediyor ve "çok doğru bir görüştür" ifadesini kullanıyor. Ama asıl, Mahmut Esat Bozkurt'u, darbeci barolar nezdinde yücelten başka bir özelliği var. Soyadını, Atatürk'ün verdiği Bozkurt, "Türk'ün en kötüsü, Türk olmayanın en iyisinden iyidir." diyor.(Cihan Yamakoğlu, M.Esat Bozkurt. Sayfa 49. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1987)

21 Eylül 1930 tarihli Son Posta gazetesine verdiği demeçte ise aynen şunları söylüyor: "Benim fikrim, kanaatim şudur ki, bu memleketin kendisi Türk'tür. Öztürk olmayanların, Türk vatanında bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmaktır, köle olmaktır..."

Bu ifadeler, Kemalist ideolojinin, vesayet rejiminin amentüsüdür. İstanbul Barosu boşuna Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü vermiyor. Bu ödülün, şimdiye kadar kimlere verildiğini de hatırlatırsam, herhalde meramımı daha net ifade etmiş olurum. İlk ödül 2005'te, 367 hukuk hokkabazlığının mucidi Sabih Kanadoğlu'na veriliyor. 2008'te, dönemin YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ödüle layık görülüyor. Nasıl, tam isabet değil mi?

"Türkiye'de neden bir Kürt sorunu vardır?" sorusunun, asıl cevabı da Mahmut Esat Bozkurt'un yukarıdaki zihniyetinde ve o zihniyeti yaşatmakta direnen statüko bekçilerinin varlığındadır. 27 Nisan 2007 muhtırasındaki son ifadeleri de hatırlayalım. Genelkurmay Başkanı e. Org. Yaşar Büyükanıt'ın "ben kendim yazdım" dediği de şuydu: "Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk'ün, 'Ne mutlu Türk'üm diyene' anlayışına karşı çıkan herkes, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır."

Anayasa değişikliği tartışmaları, yargıdaki direnç, medyadaki Ergenekon dava sürecini sulandırma, bulandırma çabalarını, bir bütün olarak bu açıdan görmek gerekir...

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=970600&title=istanbul-barosuna-hitler-celengi
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.