Haberler:

deneme

Ana Menü
Menü

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır. Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz.

İletileri Göster Menü

Mesajlar - ahmetyil

#1
Meseleyi tam olarak anlayamadım. Tapuda ferağ verilmişse, doğal olarak taşınmaz da idare adına kaydedilmiştir. İdare adına tescil edilen bir taşınmazın tapusu nasıl oldu da yeniden elinize geçti, anlayamadım.

dedemizin bu yerinden hiçbirimizin haberi yoktu. dediğim gibi bu yer çoktan istimlak edilmiş ancak tapusu bir akrabamızın elinde duruyordu. biz de bu tapuyu görünce önce kendi başımıza tapu kadastrodan sorduk soruştuk ,orada geçiştirilince bir avukata danışma kararı aldık. o da araştırması neticesinde önceki mesajda belirttiklerime ulaştı.

1968'de bankaya hissedarlar adına yatırılmış olan paranın zamanaşımına uğraması ve zamanaşımına uğrayan bu mevduatın yeniden devlete intikal etmesi, taşınmaz mülkiyetinin de gerisin geriye hissedarlara dönüşünü sağlamaz zira.

yerin bize dönmesinden söz etmiyorum, öncesinde avukattan dinlediğimize göre o zaman bankaya yatan paranın hissedarlara tebliğ edilmesi gerekir ama tebliğ edilmemiş ,bankadan para da çekilmemiş zaten. dolayısıyla bu dava konusu olur denmişti..
(niçin dava açamadığımıza gelince) diğer hissedarlara birileri toki'yle uzlaşma diye bir şey var demiş ona inanmışlar,ben de böyle bir şey olamaz diye düşünüyorum. durum bundan ibaret...
#2
sayın kaçar,
mesajınız için teşekkür ederim.
tapunun tekrar nasıl elimize geçtiğini sormuşsunuz. şerikler barışık değiller,aralarında iletişim sağlayamıyoruz. tapu da şans eseri bir şerikle görüşmemiz esnasında ortaya çıktı ve araştırmaya başladık.
öncesinde başka bir avukatla yolumuza devam ediyorduk ancak yine şeriklerin iletişimsizliği yüzünden bir türlü ilerlemek mümkün olmadı.
avukat beyin araştırmasının neticesi bahsettiğim gibi oldu, ben de kanunu baştan sona okudum, dönemin emlakbankasında arsanın iki varisi adına ayrı iki hesapta para görünüyor. ayrıca bunlar ferağ da vermişler elbette. istimlak hakkıyla yapılmış gibi gözüküyor. fakat sorun bankada başlıyor,paranın bankada olduğuna dair bir tebligat gönderdiğini,veya paralarını aldıklarına dair bir makbuz ibraz edemedi yazışmalarda idare.zaten yüksek meblağ bir para, almış olsalar varislerin fakirlik içinde ölmesine imkan yok. avukat dava açılarak bu işin devamının getirilmesi gerektiğini düşünüyor,ben de.fakat şu an şeriklerin husumeti sebebiyle avukatla da iletişimimiz engellendi sayılır.
anlayacağınız şerikler ikiye bölündüler:bir tarafta ben bu işin davaya götürülmesi gerektiğini söylüyorum,çoğunluk toki'yle uzlaşma sağlayacaklarını iddia ediyor,dediklerine göre başka avukatlarla görüşmüşler ve meselenin davaya esas oluşturmadığını tokiyle uzlaşma sağlanabileceğini söylemiş.
kanunu okuyunca davasız bu işin hiç olmayacağını anladım,sizin görüşünüz bu doğrultuda mı? kanunda belirtilmese de,diğer şeriklerin iddia ettiği gibi toki'yle bugün uzlaşma diye bir teamül olabilir mi? eğer böyleyse emsaller olmalı diye düşünüyorum....
eğer bu hususta bildiğiniz emsaller varsa söyler misiniz?
benim için önemini dikkate aldığınızı sanıyorum,iyi çalışmalar.
#3
merhaba,
1968 yılında iki ortaklı bir arazide istimlak yapılmış, kişilerin rızası alınmış. ancak daha sonra istimlak karşılığı ödenecek paralarından hiçbir haber alamıyorlar. kişiler bilinçli eğitimli değiller bu yüzden hiçbir itiraz etmemişler. ve onlar öldükten çok sonra tapu tekrar elimize geçiyor. kısa bir araştırmadan sonra anlaşılıyor ki bankada devlet kişiler adına o dönemde parayı koymuş fakat banka bizim tahminimize göre kişilere tebligat ulaştırmamış. daha sonra zaman aşımına uğrayan para devlete dönmüş.
gelelim asıl meseleye,burada bugün muhatap idare yani toki olacağına göre,toki'nin mahkeme yoluna gitmeksizin uzlaşma sağladığı emsaller var mıdır?
ayrıca kağıt üzerinde görülen 1968 yılında bankadaki meblağın bugünkü değerinin hesaplanması nasıl olacak?
teşekkürler,