Önce dedikodusu düştü kulislere, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Ergenekon savcıları ile hakimlerinin yerlerini değiştirecek diye. Kimse inanmadı tabii. Nasıl inansın ki. Duyan herkes, yürümekte olan bir davanın hakim ve savcılarının yerlerinin değiştirilemeyeceğini söyledi. 'Kesinlikle böyle bir şey olamaz' dendi. Bu, mevzuata da teamüllere de aykırı çünkü.
Bırakın değiştirmeyi bunun söylentisi bile tehlikeli, sokaktaki vatandaşın adalet duygusunu zedeler. Yargının tek sermayesi güvendir. Bu güven aşınırsa devletin temelleri sarsılır. Ankara, Bizans'tan devraldığımız siyaset oyunlarının merkezi, her türlü kulisin ve söylentinin başkenti. Burada her türlü dedikoduyu duymak mümkün...
Doğrusu biz de ilk duyduğumuzda 'HSYK Ergenekon savcılarını değiştirecek' dedikodusunu klasik Ankara söylentilerinden biri sandık. Açıkçası HSYK'yı oluşturan üyelerin bu yönde düşünceleri olsa bile konunun hassasiyetini dikkate alarak bunu bir eylem planına dönüştürmeyeceklerine inandık.
Meğer yanılmışız. Söylenti dedikodu falan değil düpedüz gerçekmiş. Kimi HSYK üyeleri Ergenekon savcıları ile hakimlerinin yerlerini gerçekten değiştirmek istiyormuş. Şimdi bu düşünce olmaktan çıktı, somut adıma dönüştü bile. Birkaç gündür Ankara HSYK'nın manevrasını konuşuyor. İnsanın söylemeye dili varmıyor ama buna 'HSYK'nın darbe girişimi' diyenler bile var. Yargıya HSYK darbesi... Ne kadar da rahatsız edici.
Adalet Bakanlığı tam bir ay önce olağan yaz dönemi kararnamesinin taslağını tamamlayarak HSYK'ya gönderdi. Bakanlığın kararnamesi hakim ve savcıların olağan yer değişikliklerini öngörüyor. Kurulda bunun müzakere edilmesi beklenirken 13 Temmuz günü akşam saatlerinde bir üye nerede ve nasıl hazırlandığı belli olmayan ve hiçbir haklı gerekçe içermeyen olağandışı alternatif liste sundu.
Çok geniş kapsamlı bir liste bu... Talep sadece Ergenekon savcı ve hakimlerinin değişikliğiyle de sınırlı değil. Terör örgütü PKK'nın derin yapılanması KCK'yı ortaya çıkaran savcıların da yerlerinin değiştirilmesi isteniyor. Diyarbakır'da faili meçhul cinayetlerin dosyalarını tozlu raflardan indirerek dava açan savcılar da HSYK'nın hedefinde... Neden? Hangi gerekçeyle?
Ergenekon'un izahı yok da... Diğerlerinin izahı daha zor. Terör örgütünü besleyen damarları kurutmayı amaçlayan KCK operasyonundan kim, niye rahatsız olur? Hayret, faili meçhullerin aydınlatılmasından gocunanlar mı var? Haberlere bakılırsa kimi HSYK üyeleri Diyarbakır değişikliğinde daha çok ısrarcıymış. Bunun bir sebebi olmalı. Acaba ne ola? Neden HSYK, Diyarbakır'da terör örgütüne yönelik davaları yürüten hakim ve savcıları değiştirmek istiyor?
HSYK'nın girişimi Vatan'ın başyazarı Güngör Mengi'yi de isyan ettirdi. HSYK üyelerini dikkatli davranmaya çağıran Mengi, 'Yargının bağımsızlığına yönelen güvensizliği şu dönemde haklı çıkaracak müdahaleler Türkiye'yi kaosa sürükler. Ergenekon davasına yönelecek müdahale adaletin iflası, adaletin yıkımı olur' diye yazdı. Mengi uyarısında haksız değil, onun gibi düşünenlerin sayısı çok.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşarı Ahmet Kahraman alternatif listeye haklı olarak karşı çıktı. Her ikisi de sonraki toplantılara katılmadı. Müsteşar Kahraman'ın dün kurul üyeleriyle bir araya gelerek zemin yokladığı kulislere yansıdı. Ama bir sonuç çıkmadı. Bazı eski siyasetçiler yol göstermeye kalksa da kimi HSYK üyelerinin bakan ve müsteşarı by-pass ederek karar çıkartması mümkün değil. Bu korsan kararname olur. Darbe, teşebbüs olmaktan çıkar, gerçeğe dönüşür. Bu da adaletin felaketidir.
HSYK'nın ne yapmaya çalıştığı anlaşılamadığı gibi bundan sonra ne olacağı da belirsiz...
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=870215
Bırakın değiştirmeyi bunun söylentisi bile tehlikeli, sokaktaki vatandaşın adalet duygusunu zedeler. Yargının tek sermayesi güvendir. Bu güven aşınırsa devletin temelleri sarsılır. Ankara, Bizans'tan devraldığımız siyaset oyunlarının merkezi, her türlü kulisin ve söylentinin başkenti. Burada her türlü dedikoduyu duymak mümkün...
Doğrusu biz de ilk duyduğumuzda 'HSYK Ergenekon savcılarını değiştirecek' dedikodusunu klasik Ankara söylentilerinden biri sandık. Açıkçası HSYK'yı oluşturan üyelerin bu yönde düşünceleri olsa bile konunun hassasiyetini dikkate alarak bunu bir eylem planına dönüştürmeyeceklerine inandık.
Meğer yanılmışız. Söylenti dedikodu falan değil düpedüz gerçekmiş. Kimi HSYK üyeleri Ergenekon savcıları ile hakimlerinin yerlerini gerçekten değiştirmek istiyormuş. Şimdi bu düşünce olmaktan çıktı, somut adıma dönüştü bile. Birkaç gündür Ankara HSYK'nın manevrasını konuşuyor. İnsanın söylemeye dili varmıyor ama buna 'HSYK'nın darbe girişimi' diyenler bile var. Yargıya HSYK darbesi... Ne kadar da rahatsız edici.
Adalet Bakanlığı tam bir ay önce olağan yaz dönemi kararnamesinin taslağını tamamlayarak HSYK'ya gönderdi. Bakanlığın kararnamesi hakim ve savcıların olağan yer değişikliklerini öngörüyor. Kurulda bunun müzakere edilmesi beklenirken 13 Temmuz günü akşam saatlerinde bir üye nerede ve nasıl hazırlandığı belli olmayan ve hiçbir haklı gerekçe içermeyen olağandışı alternatif liste sundu.
Çok geniş kapsamlı bir liste bu... Talep sadece Ergenekon savcı ve hakimlerinin değişikliğiyle de sınırlı değil. Terör örgütü PKK'nın derin yapılanması KCK'yı ortaya çıkaran savcıların da yerlerinin değiştirilmesi isteniyor. Diyarbakır'da faili meçhul cinayetlerin dosyalarını tozlu raflardan indirerek dava açan savcılar da HSYK'nın hedefinde... Neden? Hangi gerekçeyle?
Ergenekon'un izahı yok da... Diğerlerinin izahı daha zor. Terör örgütünü besleyen damarları kurutmayı amaçlayan KCK operasyonundan kim, niye rahatsız olur? Hayret, faili meçhullerin aydınlatılmasından gocunanlar mı var? Haberlere bakılırsa kimi HSYK üyeleri Diyarbakır değişikliğinde daha çok ısrarcıymış. Bunun bir sebebi olmalı. Acaba ne ola? Neden HSYK, Diyarbakır'da terör örgütüne yönelik davaları yürüten hakim ve savcıları değiştirmek istiyor?
HSYK'nın girişimi Vatan'ın başyazarı Güngör Mengi'yi de isyan ettirdi. HSYK üyelerini dikkatli davranmaya çağıran Mengi, 'Yargının bağımsızlığına yönelen güvensizliği şu dönemde haklı çıkaracak müdahaleler Türkiye'yi kaosa sürükler. Ergenekon davasına yönelecek müdahale adaletin iflası, adaletin yıkımı olur' diye yazdı. Mengi uyarısında haksız değil, onun gibi düşünenlerin sayısı çok.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşarı Ahmet Kahraman alternatif listeye haklı olarak karşı çıktı. Her ikisi de sonraki toplantılara katılmadı. Müsteşar Kahraman'ın dün kurul üyeleriyle bir araya gelerek zemin yokladığı kulislere yansıdı. Ama bir sonuç çıkmadı. Bazı eski siyasetçiler yol göstermeye kalksa da kimi HSYK üyelerinin bakan ve müsteşarı by-pass ederek karar çıkartması mümkün değil. Bu korsan kararname olur. Darbe, teşebbüs olmaktan çıkar, gerçeğe dönüşür. Bu da adaletin felaketidir.
HSYK'nın ne yapmaya çalıştığı anlaşılamadığı gibi bundan sonra ne olacağı da belirsiz...
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=870215