Haberler:

Hukuk Forumumuza Hoşgeldiniz

Ana Menü
Menü

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır. Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz.

İletileri Göster Menü

Mesajlar - kilimanjaro

#61
Merhabalar. Kiracıya karşı tahliye talepli icra takibi başlatabilirsiniz. Kiracı icra takibine rağmen borcu ödemezse haciz yapmanızın önünde de hiçbir engel yok. Tahliye edeceğini belirttiği tarihte çıkmaz ve halen borcunu da ödememiş olursa, başlangıçta tahliye talepli icra takibi başlatacağınız için bu kez icra mahkemesinde doğrudan tahliye davası açıp tek celsede tahliye kararı alabilirsiniz. Allah kolaylık versin...
#62
Merhabalar. Mahkeme kararıyla birlikte icra dairesine gidip bankaya karşı ilamlı icra takibi başlatacaksınız. Şayet tanıdığınız bir avukat varsa, bu takibi sizin için vekalet ücreti almadan yapabilir, öncelikle bu yolu araştırmanızda yarar var. Allah kolaylık versin...
#63
Merhabalar. İş sözleşmenizde konuyla ilgili ne tür hükümler olduğuna bakmak gerekir. Şayet unvan için işverene mutlak bir inisiyatif verilmişse, yapacağınız bir şey yok. Şartlı inisiyatif verilmişse ve şartlar tahakkuk ettiği halde unvan verilmiyorsa, bu durumda işverenden yazılı talepte bulunmanız faydalı olacaktır. Ret gelirse, ona göre yol haritası çizersiniz. Diğer hususta yapılacak pek bir şey yok. İş tanımı farklı olduğu sürece işverenin farklı ücret politikası uygulamasına kimse müdahale edemez. Allah kolaylık versin...
#64
Merhabalar. On yıl boyunca alacaklı bankanın borcun tahsili için hiçbir şey yapmadan beklemesi gerekir; yani bir alacağın zamanaşımına maruz kalması kolay değil. Allah kolaylık versin...
#65
Merhabalar. Öncesinde kendi oturduğunuz daireyi boşaltıp kiraladığınız için işiniz kolay değil. Zaten genel olarak ödemesini düzenli olarak yapan bir kiracıyı çıkarmak zordur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun aşağıda tam metni bulunan 350. maddesine göre tahliye davası açma yoluna gidebilirsiniz. Bunun için bir avukatla anlaşmanız faydalı olacaktır.



    Madde 350- Kiraya veren, kira sözleşmesini;

    1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,

    2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise,

    belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.
#66
Merhabalar. Sorunu çözdünüz mü bilmiyorum ancak muhatabınızın ne ölçüde kurumsallaşmış/belli değerleri özümsemiş bir firma olduğuna endeksli şekilde sorunun bana göre en hızlı ve etkin çözüm yolu, firmanın yetkililerine bu durumu iletmekten ve ilgili şahıstan şikayetçi olmaktan geçer. Allah kolaylık versin...
#67
Merhabalar. Öncelikle başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin. Mirası reddetmemek suretiyle terekeyi tüm aktif ve pasifiyle yasal mirasçılar olarak devralmış durumdasınız. Dolayısıyla merhum babanıza ait varsa gayrimenkul, araba, banka hesabındaki para, vs. gibi terekenin aktif kısmı mirasçı olarak size geçtiği gibi terekenin pasif kısmında yer alan borç ve yükümlülükler de geçmiş durumdadır. Bundan sonrası merhum babanıza karşı yasal takibe girişen bankanın inisiyatifindedir. Dilerse yasal mirasçılardan bir kısmına, dilerse tamamına karşı haciz, vs. işlemleri takip edebilir. Dolayısıyla evet, rahmetli babanızın borcu sebebiyle siz de mirastan aldığınız pay oranında sorumlusunuz ve banka isterse size karşı da haciz işlemleri başlatabilir. Bununla birlikte eve hacze gelinmesiyle ilgili olarak endişelenmenize pek gerek yok, zira Türkiye şartlarında ortalama gelir seviyesine sahip olan kişilerin evlerinde haczedilmesi kanunen yasak olan eşyalar dışında haczedilebilecek eşya bulmak kolay değil; dolayısıyla eve hacze gidilmesinin günümüzde borçluya psikolojik sıkıntı vermenin ve bu anlamda borçluyu gönüllü şekilde borcu ödemeye tazyik etmenin dışında bir işleve sahip olmadığını söylemek mümkündür. Ev haczi ile ilgili daha detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz. Allah kolaylık versin...
#68
Konya Barosu tarafından düzenlenen 2015 Borçlar Hukuku seminerini aşağıdaki videodan seyredebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=4fYZ1BJSyzE
#69
Merhabalar. Dosyalar incelenmeden bir yorum yapmak yanlış ve yanıltıcı olur. Şayet avukat tutma imkanınız yoksa, bulunduğunuz ilin barosuna adli yardım kapsamında müracaat edebilirsiniz. Talebiniz kabul edilirse, baro size ücretsiz bir avukat tahsis edecek ve sadece yapılacak masrafları karşılayarak hukuken yapılması gereken işlemlerin profesyonel kişiler eliyle yapılmasını sağlayabileceksiniz. Allah kolaylık versin...
#70
Merhabalar. %45 rapor almanıza yol açan rahatsızlığınız nedir? Rahatsızlığın/konulan teşhisin niteliğine ve rahatsızlığın seviyesine bağlı olarak sorunun cevabı değişecektir. Allah şifa versin...
#71
Merhabalar. Bir yılı doldurmadığınız için anlaşmalı boşanma yoluna gidemezsiniz. Anlaşmalı boşanma davasının şartları aşağıda belirtilmiştir. Siz istemediğiniz sürece (ortada haklı/makul bir boşanma sebebi de olmadığı için) eşiniz boşanma davası açsa bile sonuç elde edemez. Allah kolaylık ve sabır versin...


Anlaşmalı boşanma davasının şartları Türk Medeni Kanunu`nun 166.maddesinin 3. fıkrasında belirlenmiştir. Bunlar;
a) Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması. Evlilik bir yıldan az sürmüşse tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları olanaksızıdır. Taraflar bu durumda varsa diğer boşanma sebeplerine örneğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının temel türü olan şiddetli geçimsizlik sebebine dayanarak boşanabilirler.
b)Eşlerin birlikte mahkemeye başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi. Uygulamada genelde ikinci seçenek kullanılmaktadır. Yani eşlerin birinin açtığı dava diğeri tarafından kabul edilmektedir.
c)Hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi. Tarafların her ikisi de avukatla temsil edilseler bile eşlerin anlaşmalı boşanma davasına bizzat katılmaları ve boşanma konusundaki iradelerini açıklamaları gerekmektedir.
d) Tarafların boşanmanın malî sonuçları ve çocukların durumu ile ilgili olarak bir düzenleme üzerinde anlaşmaları ve hakimin de düzenlemeyi uygun bulması. Boşanmanın mali sonuçlarından kasıt tazminat ve nafaka gibi hususlardır.tarafların bu husularda bir anlaşma tesis etmeleri gerekir. Tarafların bunun yanında varsa çocukların velayeti konusunda da anlaşmalrı gerekmektedir. Şüphesiz hakimin tüm bu anlaşmları uygun bulması da gerekir. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.
Uygulamada taraflar bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlamakta ve bu protokolü anlaşmalı boşanma dosyasına ibraz etmektedirler. Protokol hazırlanmamışsa üzerinde anlaşılan konuları tutanağa geçirtmek suretiyle de boşanmaya karar verilebilir.
Bu şartların hepsinin birlikte gerçekleşmiş olması durumunda evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve mahkemece başka bir delil aranmaksızın tarafların boşanmalarına karar verilir.
#72
Merhabalar. Birinci seçenekte, yani babanızın dava açmak istemediği ihtimalde sizin yapabileceğiniz hiçbir şey bulunmuyor maalesef. Babanızı dava açmaya ikna etmeniz gerekiyor, hukuken başka yolu yok. İkinci seçenekle ilgili hukuki yollardan sonuç elde edebilmeniz için babanızla amcanız arasında cereyan eden hadiseleri bir şekilde ispatlamanız gerekecektir. Dava açmak hem akrabalık ilişkilerinde ciddi bir hasara yol açacaktır hem de uzun bir yargılama gerektireceğinden meşakkatli olacaktır. Ayrıca davanın sonucunda hüsranla karşılaşma ihtimali de cabası... Bu bakımdan size tavsiyem, amcanız üzerinde babanızı baskı kurmaya yönlendirerek "güzellikle" sonuç alma yolunu sonuna kadar denemeniz olacaktır. Allah kolaylık versin...
#73
Merhabalar. Firma yetkilisiyle yapmış olduğunuz yazışmaları da ekleyerek doğrudan tüketici hakem heyetine müracaat edebilirsiniz; zira satıcı göndereceğiniz kargoyu teslim almayacağını söyleyerek böyle bir girişimin boşa kürek çekmek olacağını aşikar etmiş. Allah kolaylık versin...
#74
Merhabalar. Verdiğiniz senedin teminat senedi olduğunu şahitle ispatlayabilirsiniz (konuyla ilgili Yargıtay'ın emsal kararlarına BURADAN ulaşabilirsiniz). Sigortanız olmadığına göre kaçak çalıştırılıyorsunuz demektir. İşverene bu durumu SGK'ya ihbar edeceğinizi söylerseniz, muhtemelen senedinizi size iade edecektir; böylelikle tüm sıkıntılarınızdan da kurtulmuş olursunuz :) İşveren sigortasız çalıştırdığı bir kişinin istifası sebebiyle tazminat talebinde bulunmaya cesaret edemez, merak etmeyin. Siz sadece senedinizi kurtarmaya bakın, ki yukarıda da belirttiğim gibi, işveren senedi iade etmek mecburiyetinde kalacaktır :) Allah kolaylık versin...
#75
Merhabalar. Rakamı beğenmiyorsanız TOKİ dava açma yoluna gidecektir ve rakamı rayiç değerlere uygun şekilde mahkeme belirleyecektir. Allah kolaylık versin...
#76
Merhabalar. Benzer bir soruya cevap verirken üzerinden uzun bir süre geçmiş olan sorunuzu fark ettim. YÖK'ün kararını tebliğ aldığınız tarihten itibaren 60 günlük süre içinde dava açma hakkına sahiptiniz. Dava açıp açmadığınızı, açtıysanız sonucunu merak ettim. Son durumu paylaşırsanız, benzer sıkıntıları yaşayan insanlar için yol gösterici olur...
#77
Merhabalar. Maalesef dava açma süresini kaçırmış görünüyorsunuz. Zira yapılan bir başvuruya idare tarafından 60 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde, istek reddedilmiş sayılacağından, bu işleme karşı 60'ıncı günü izleyen gün birinci gün olmak üzere 60 günlük süre içinde dava açılabilir. Siz bu süreyi kaçırmışsınız ancak üzülmenize gerek yok. YÖK'e bir dilekçeyle yeniden müracaat edin ve başvurunuzun 9 aydır sonuçlandırılmadığını belirtin. Şayet YÖK cevap verir ve talebinizi ret ederse, bu takdirde dava açma yoluna gidebilirsiniz. Allah kolaylık versin...
#78
Merhabalar. Aranızda imzalanmış olan sözleşmede bulunan hükümler bu hususta önem kazanmaktadır. Öncelikle sözleşmenizi inceleyin. Şayet sözleşmenizde bu konuyla ilgili bir hüküm bulamazsanız, o zaman karşı tarafın düzensiz mal gönderimleriyle sözleşmeyi ihlal ettiğini ve sizi mağdur ettiğini olabildiğince çok şekilde delillendirmeye çalışın (mail yazışmaları, noter ihtarnamesi, tutanak, vs.). Karşı tarafı bu yolla sıkıştırarak sonuç elde etme yoluna gidebilirsiniz. Olmazsa hukuki yollara müracaat edersiniz. Allah kolaylık versin...
#79
Merhabalar. O bahsettiğiniz para avukatınıza aittir. Zaten mahkemenin hükmüne dikkat ederseniz şuna benzer olduğunu görürsünüz: "Kendisini vekille temsil ettiren ...... lehine avukatlık asgari ücret tarifesine göre ..... TL'nin Hazineden alınarak ....'a verilmesine" Avukatlar hem müvekkilleriyle anlaştıkları vekalet ücretini hem de mahkeme veya icra dairesinde müvekkili lehine ödenmesi gereken vekalet ücretini (bunun aksine bir yazılı anlaşma olmadığı sürece) alma hakkına sahiptir. Daha detaylı bilgi için LÜTFEN TIKLAYINIZ.
#80
Merhabalar. Muhtemelen banka yapılandırma/taksitlendirme olmadan borcu daha çabuk tahsil edeceğini düşünüyordur (icra takibine başlandıysa sahip olduğunuz malları banka da görebilir). Banka bu görüşte olduğu sürece yapabileceğiniz çok bir şey yok maalesef. Ya hacze gelinmesini göze alıp sizin için yıpratıcı olacak bir yol izleyeceksiniz ya da bankayla bir şekilde anlaşıp gerekirse tek seferde borcu kapatacaksınız. Durum bundan ibaret. Allah kolaylık versin...