Haberler:

Hukuk Forumumuza Hoşgeldiniz

Ana Menü
Menü

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır. Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz.

İletileri Göster Menü

Mesajlar - Avukat

#61
Yargıtay dosyayı hükmü veren ceza mahkemesine göndermiştir.
#62
İlk mesajınızda selam verdiğinizi gözden kaçırmışım, öncelikle aleykümselam diyelim.

Alıntı YapBen tüketici mahkemlerideki davaların süreciyle ilgili internette bazı örnekler okuduğumda , mahkemenin  minumum 6 ay sürdüğünü anladım.Doğru mu bilmiyorum.

Doğru.

Alıntı YapBir de bence hiçkimse 6 - 12 ay boyunca işyerinden de izin alıp,işini gücünü bırakıp  bu mahkeme sürecini yaşamak istemez.

Bu süre içinde iş yerinden çok fazla izin almanıza gerek olmaz. Davayı açmak ve duruşmaya katılmak için toplamda üç-dört kez adliyeye gitmeniz gerekir. Her gittiğinizde de yarım gün içinde işinizi halledersiniz.

Alıntı Yapsanki müştekiye ekstradan en azından yaptığı masarflar  bir tazminat ödenmesi gerekiyor diye düşünüyorum.

Tazminat talep edebilmeniz için ürünle ilgili yaşanan sorun sebebiyle bir zarara maruz kalmış olmanız ve bu zararı da mahkemede ispatlayabilmeniz gerekiyor. Aksi halde tazminat talep edemezsiniz, daha doğrusu böyle bir talepte bulunduğunuz takdirde bu talebiniz reddedilir.

Alıntı YapBir de bilirkişi ücreti eğer mahkeme kazanılırsa karşı tarafa ödettirebilir miyiz...

Bilirkişi ücretini ve diğer masrafları (tebligat, vs.) dava lehinize neticelenirse, karşı taraftan tahsil edebilirsiniz. Allah kolaylık versin...
#63
Merhabalar. Şahıs bono bedelini ödemezse ve bonoda başka kişilerin de cirosu varsa, cirantalara karşı takip hakkını kaybetmemek için vade tarihini izleyen iki iş günü içinde noter kanalıyla protesto çekmelisiniz. Protesto çekmezseniz, cirantalara karşı takip hakkınızı kaybedersiniz. Aşağıda konuyla ilgili Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan hükümler bulunmaktadır. Senette ciranta yoksa, protesto çekmenize de gerek yok demektir. Böyle bir durumda vade tarihini takip eden günden itibaren senet borçlusuna karşı icra takibi başlatabilirsiniz.

Alıntı Yapşahsın üzerinde kayıtlı mal varlığı yok ise ancak eşinde kayıtlı mal bulunur ise eşinin malına haciz konulur mu, bu vesile ile paramı alabilir miyim?

Sadece borçlunun adına kayıtlı olan/borçluya ait malvarlığına haciz koyabilirsiniz; borçlu dışındaki birilerinin (borçlunun ebeveyni, eşi, çocukları, vs.) malvarlığına haciz koyabilmeniz hukuken mümkün değildir. Allah kolaylık versin...



    C) Uygulanacak hükümler
    Madde 778- (1) Bononun niteliğine aykırı düşmedikçe;
    (...)
    d) Ödememe hâlinde başvurma haklarına dair 713 ilâ 727 ve 729 ilâ 732,
    (...)
    Maddeler hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir.

    II - Protesto
    1. Süreler ve şartları
    Madde 714- (1) Kabul etmemenin veya ödememenin, kabul etmeme veya ödememe protestosu denilen resmî bir belge ile belirlenmesi zorunludur.
    (2) Kabul etmeme protestosunun, kabule arz için belirli olan süre içinde çekilmesi gerekir. 694 üncü Maddenin birinci fıkrasında gösterilen hâlde poliçenin ilk arzı vadenin son gününde olmuşsa, protesto o günün ertesi günü de çekilebilir.
    (3) Belirli bir günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şartını içeren bir poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosunun, ödeme gününü izleyen iki iş günü içinde çekilmesi zorunludur. Görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosu, ikinci fıkrada kabul etmeme protestosu için gösterilen süreler içinde çekilir.
    (4) Kabul etmeme protestosu çekilmiş olması hâlinde ödeme için poliçeyi ibraz etmeye gerek olmadığı gibi, ödememe protestosu çekmeye de ihtiyaç yoktur.
    (5) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın muhatap, ödemelerini tatil etmiş veya aleyhindeki herhangi bir icra takibi semeresiz kalmış ise, hamil başvurma haklarını ancak poliçenin ödenmesi için muhataba ibrazından ve protestonun çekilmesinden sonra kullanabilir.
    (6) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın, muhatap veya kabul için arz edilmesi menedilen bir poliçenin düzenleyeni iflas etmişse, iflas ilamının ibrazı, başvurma hakkının kullanılması için yeterlidir.

    2. Şekli
    a) Noterlikçe düzenlenmesi
    Madde 715- (1) Protestonun 716 ncı Maddede belirtilen şekil ve surette noterlikçe düzenlenmesi gerekir.

    VIII - Başvurma hakkının düşmesi
    1. Genel olarak
    Madde 730- (1) Hamil;
    a) Görüldüğünde veya görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart olan poliçeyi ibraz,
    b) Kabul etmeme veya ödememe protestosunu düzenleme,
    c) "Gidersiz iade olunacaktır" kaydının bulunması hâlinde, poliçeyi ödeme amacıyla ibraz,
    için belirli süreleri geçirirse, kabul eden kişi hariç olmak üzere, cirantalara, düzenleyene ve diğer borçlulara karşı sahip olduğu hakları kaybeder.
    (2) Hamil, kabul amacıyla ibraz edilmesi için düzenleyenin verdiği süreye uymazsa, kabul etmeme ve ödememe sebebiyle başvuru haklarını kaybeder; meğerki, düzenleyicinin yalnız kabule ait sorumluluğu istisna etmek istediği kayıttan anlaşılsın.
    (3) Ciroda ibraz için bir süre şart kılınmışsa ancak ciranta bu süreyi ileri sürebilir.
#64
Alıntı YapŞöyle yaptım yargıtay ilgili dairesine gönderilmek üzere diye başlık atarak gerekçeli kararı istedim mahkemeden o gerekçeli karar gelene kadar erteliyormuş öyle söylediler

Yazdığınız dilekçede hükmü temyiz ettiğinizi belirttiyseniz, ne âlâ; aksi halde kararı temyiz etmemiş sayılabilirsiniz, yoruma açık tartışmalı bir vaziyet oluşabilir.

Alıntı Yap2 hafta oldu hala gelmedi gerekçeli karar tabi hakim ne yazıp gönderecek ki nasıl bir gerekçesi olabilir şikayetçi duymadım şahitler duymadım ben söylemedim derken bir tane ne idü belirsiz birinin lafına bakarak vurma yok kırma yok 6 ay hapis cezası veriyorsun tabi açıklaması zor olsa gerek yeni gittim mahkemedeki kaleme hala yazılmamış gerekçeli karar

Gerekçeli kararın yazılması, iş yoğunluğu gibi sebeplerle ortalama bir aylık bir sürede gerçekleşir. Dolayısıyla yaşan bu gecikmeyi, hakimin gerekçeyi yazarken zorlandığı/yazacak gerekçe bulamadığı gibi yorumlara bağlamayın. Süreç normal mecrasında işlemeye devam ediyor.

Alıntı Yapsizce yargıtaydan dönermi bu dava birde ne kadar sürer yaklaşık yargıtayda 2 yılda gelmez diyorlar giden dosyaları bunun aslı varmıdır

İki yıl sürebilir. Bir yıl gibi bir sürede de dönebilir. Bu tamamen ilgili Yargıtay Ceza Dairesinin iş yüküne bağlı bir durumdur.
#65
Merhabalar.

Alıntı Yap2012 aralıkta bir ev aldık. Kaba inşaat halindeydi. Teslim tarihi 30.01.2013 olarak ev bize satıldı. Evi satan şahısla bir kaç anlaşmazlık oldu. sözlesmemiz noter onaylı değil, teslim tarihi geciktgiğinde kira bedeli alınır gibi bir ibare de yok, tapu bizim üzerimizde. Bu şahısa karşı geciktirdiği kadar kira bedelini karşılatma hakkımız var mı acaba ?

Gecikme sebebiyle zarara maruz kaldığınız aşikar. Bana kalırsa öncelikle müteaahide noter kanalıyla bir ihtarname gönderin ve bu ihtarnamede ...... tarihinde karşılıklı olarak imzalamış olduğunuz sözleşme gereğince ........... adresindeki dairenin ........ tarihi itibariyle tüm işleri bitirilmiş şekilde tarafınıza teslim edilmesi gerekirken bu zamana kadar eksik işlerin bitirilmediğini ve teslimin gerçekleştirilmediğini, bu olay sebebiyle maruz kalmış olduğunuz zararlarla ilgili tüm haklarınızın saklı olduğunu, zararlarınızın artmaması için bir an evvel eksik işlerin tamamlanarak dairenin tarafınıza teslim edilmesini, aksi halde yasal yollara müracaat edeceğinizi belirtin. İhtarnamenin sonucuna göre hareket edersiniz.

Alıntı YapVe bu şahıs elinde ki 5.000 liralık senedimizi iş yaptığı bir camcıya borcu karşılığında vermiştir 10.08.2013 tarihini kendisi atarak. yapılan sözleşmede 1.kalan miktar daire eksiksiz teslim edildiğinde kalan miktar ödenecektir.2. iskan ruhsatı ve ruhsat satıcıya aittir. ibareleri bulunmaktadır. bu anlaşmadan çıkıp, tarihsiz senede tarih atıp senedi borc karşılığı satabilir mi acaba ?

Sözleşme sonucunda doğan tarafların borç ve yükümlülükleri elbette taraflar için bağlayıcı niteliktedir. Bu yükümlülükleri taraflar kendiliklerinden askıya alamaz, haklı bir sebep olmadığı sürece ihlal edemezler. Senet konusuna gelirsek. Bir senedin teminat amacıyla verildiğini, verilirken bir bölümünün boş olduğunu ve senetteki bu boş kısımların daha sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulup kullanıldığını ispatlamak senet borçlusu olarak size düşüyor. İspat edebilseniz bile, senet metninden anlaşılmayan bu iddiaları senedi elinde tutan iyi niyetli üçüncü şahıslara karşı ileri süremezsiniz. Dolayısıyla senet bedelini ödemek zorunda kalacaksınız. Allah kolaylık versin...
#66
Merhabalar. Ödemeyi icra müdürlüğüne yapmalıydınız, burası doğru. Haricen ödeme yaptığınız için bu ödemenin maalesef ispat edilmesi, bunun için de dava açılması gerekiyor. Bana sorarsanız şu şekilde hareket etmeniz en sağlıklı yol olacaktır: Noter kanalıyla eski eşinize ve avukatına ihtarname gönderin ve bu ihtarnamede nafaka borcuyla ilgili olarak ödenmesi gereken ....... TL'nin eski eşinizin talebi üzerine eski eşinizin ........ Bankasındaki ......... nolu hesabına ...... tarihinde yatırılmış olduğunu, dolayısıyla herhangi bir nafaka borcunuzun kalmadığını, bu sebeple ........ mahkemesince ...... tarihinde aleyhinize hükmedilen hapis cezasıyla ilgili şikayetten en kısa zamanda vazgeçmeleri gerektiğini, kendilerine bunun için ödeme yaptıktan sonra defaatle başvurduğunuz halde taleplerinizin bu zamana kadar görmezden gelindiğini ve oyalandığınızı, şikayetten vazgeçmemeleri halinde, maddi ve manevi tazminat davası da dahil olmak üzere aleyhlerine tüm yasal yollara müracaat edeceğinizi bildirin. İhtarnamenin sonucuna göre hareket edersiniz. Allah kolaylık versin...
#67
Merhabalar.

Alıntı Yapİcradan dosyaya baktığımda Girişim varlık rehin açığı belgesi almış fakat orda gözüken borç miktarı : 66420,48 tl

Rehin açığı belgesinden sonra hakkınızda yeni bir icra takibi başlatacaklardır. Başlatmadıkları sürece sorun yok. Böyle bir takip başlatıldığında ve ödeme emri size tebliğ edildiğinde, tebliğden itibaren yedi günlük süre içinde takibe itiraz edebilirsiniz. Ancak böyle bir itiraz rislidir; zira açılacak bir itirazın iptali davası sonucunda haksız çıkmanız halinde mevcut borcunuza ilaveten alacak tutarının %20'si oranında icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama masrafı ödemeniz söz konusu olacaktır. İtiraz ettikten sonra varlık yönetim firmasıyla borcu ödemek hususunda görüşme yapıp dava sonucunu beklemeden büyük bir indirim alarak borcu kapatma yoluna gitmeniz en mantıklı yol olur diye düşünüyorum. Varlık yönetim firması Yargıtay aşamasıyla birlikte iki yıl kadar sürecek bir davayla uğraşmak yerine size ciddi bir indirim yapma yoluna gider diye düşünüyorum. Allah kolaylık versin...
#68
Alıntı Yapsöylediklerinize göre bu parayı benden isteyebilme yetkilerinin olabileceği bir olasılık da var sanırım

Durum tartışılır ancak öncelikle yapılan işlemleri tam olarak anlayabilmek ve ona göre değerlendirme yapmak lazım. Nihayetinde şöyle bir yorumun yapılması her zaman için mümkündür: Şayet ebeveyninizin okul borcunu ödeyemeyeceğini ve ileride bu borçları sizin karşılayacağınızı aklınızın ucundan geçirmiş olsaydınız, sanırım özel okul yerine devlet okuluna gitmeyi tercih ederdiniz. Özel okula gitmiş olmanız sizin verdiğiniz bir karar değil sonuçta...

Bu arada 5102 Sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun'un aşağıda tam metni bulunan 4. maddesine göre Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca verilen burs-kredi ve nakdî yardımlar haczedilemez. Diğer yerlerden almış olduğunuz burslarla ilgili ise haciz yasağı söz konusu değil maalesef.



     Malî muafiyet ve haciz
   
     Madde 4- Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca verilecek burs-kredi taahhüt senetlerinin noterde tanzim ve tasdik edilmesine ilişkin iş ve işlemler; vergi, resim ve harca tâbi değildir.
   
     Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca verilen burs-kredi ve nakdî yardımlar haczedilemez.
#69
Merhabalar. Öncelikle mahkemenin hükmü açıklamış olduğu duruşmaya katıldıysanız, yedi günlük temyiz süreniz kararın açıklandığı gün itibariyle başlamış demektir. Dolayısıyla gerekçeli kararı beklemeden evvela ve acilen temyiz dilekçenizi mahkemeye sunmalısınız. Bu dilekçede kararı temyiz ettiğinizi, gerekçeli temyiz dilekçesini mahkemenin gerekçeli kararını açıklamasından sonra sunacağınızı belirtin. Sadece yazdıklarınıza bakarak konuyla ilgili yorum yapmak zor. Haklarınızı en üst derecede koruyup kullanabilmeniz için bir avukatla anlaşmanızı tavsiye ederim. Allah kolaylık versin...
#70
Merhabalar. Öncelikle banka hesabınıza haciz koyduran icra müdürlüğü dosya bilgilerinden yola çıkarak icra dosyasını incelemeniz gerekiyor. İlgili icra müdürlüğüne gidin ve dosyadaki tüm belgelerden fotokopi alın. Bu belgelerin incelenmesi gerekiyor. Size tebligat ne şekilde yapılmış, usulüne uygun mu? İcra dosyası bir bonoya mı istinat ediyor? İcra dosyasına alacakla ilgili herhangi bir belge ibraz edilmemiş mi? Bu tür akla gelebilecek sorular çerçevesinde meselenin değerlendirilmesi lazım. Allah kolaylık versin...
#71
Merhabalar.

Alıntı Yapamcamın vefatından sonra mirasçı olarak mal paylaşımı yapılıyor. bir tarla var yüklü bir memlağda icradan satışa çıktı ve bize yani mirasçılarına dağıtılacak.

Mirasçılardan biri ortaklığın giderilmesi davası açtı ve bunun neticesinde taşınmaz icra kanalıyla satılıyor herhalde?

Alıntı Yap1.sorum ben bu tarlanın satılıp satılmayacağını satıldıysa paranın nezaman elime geçeceğini nasıl öğrenebilirim.

Elinize satışla ilgili tebligat ulaşmış olmalı. Bu tebligatta satışın hangi tarihlerde yapılacağı da yazar. Bu tarihler geçmişse, tebligatta belirtilen icra müdürlüğüne yine tebligatta belirtilen dosya numarasıyla müracaat ederek ihale sonucu hakkında bilgi alabilirsiniz.

Alıntı Yap2 .konu ise elime bir mahkeme kağıdı geçti gene bu tarla hakkında başlık olarak İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ yazıyor ve davalı olarak biz mirasçılar ve tanımadağım bir sürü kişinin adı var gene bu tarla hakkında amcamın eşi yani yengem açmış bu davayı. konu olarakta TAŞINMAZLARIN TAKSİMİ TAŞINMAZLARIN TAKSİMİ MÜMKÜN DEĞİLSE TAŞINMAZLARIN SATILARAK ORTAKLĞIN GİDERİLMESİ TALEBİMİZ. diye konu kısmındada bu yazıyor. lütfen bana yardımcu olabilirmisiniz bu dava ne demek ne diye açılmış 

Dava dilekçesini görmeden bir değerlendirme yapmak doğru olmamakla birlikte, yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla yengeniz ortaklığın giderilmesi davası açmış. Daha önceden aynı amaçla dava açılmış ve taşınmaz icra kanalıyla satışa çıkartılmışsa, aynı konuyla ilgili ikinci bir dava açılması anlamsız olur ve böyle bir dava reddedilir. "İcradan satışa çıktı" dediğiniz olayın arkasında başka şeyler varsa, o zaman durum farklı. Mesela taşınmaz hissedarlarından birinin borcu sebebiyle hissesine haciz konulmuş olabilir ve bu hisseyle ilgili alacaklı tarafça ortaklığın giderilmesi davası açılmış olabilir. Konuyu detaylı incelemek gerekiyor. Allah kolaylık versin...
#72
Merhabalar. Mirasbakanın bankada ne kadar parasının olduğunu öğrenmek için Türkiye'den bir avukata vekaletname verin, avukat bu vekaletname ile hem veraset belgesini çıkarsın hem de mirasbırakanın bankalardaki paralarını tespit etsin. Allah kolaylık versin...
#73
Merhabalar. İmam nihaklı bir kişi, eşinin vefatı halinde yasal mirasçılar arasında yer alamaz. Fakat bu evlilikten müşterek çocuklar dünyaya gelmişse, bu çocuklar elbette yasal mirasçı olur. Konu özetle bu şekildedir.
#74
Merhabalar.

Alıntı Yap* GECMISTE VERILEN VE ONAYLADIGIMIZ BIR MEBLAG ICIN YASADA FAZLADAN ALABILIRMI ?
 
* EVDE OTURDUGU ZAMAN ICIN 10 YILLIK KIRA BEDELINI ALABIRMIYIM ?

Her iki husus için de dava açılması gerekir. Mirasçılar kendi aralarında anlaşamadığı ve konuyla ilgili dava da açılmadığı sürece bu hususların kendiliğinden miras paylaşımında dikkate alınması mümkün değildir. Dava açıldığında da elbette fazla miktar olarak değil, verilen ve elde edilen yardım miktarı neyse, ona göre karar verilir.

Alıntı Yap* SU ANDA BOYLE BIR DAVA ICIN IKI AYRI DAVAMI GEREKIR MALIYETI BENIM ICIN NE OLUR?

Sizin şu aşamada açmanız gereken dava, ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davasıdır. Diğer konuları teyzeniz düşünsün. Şayet teyzeniz zamanında dedenize yardımda bulunduğunu ileri sürerek dava açarsa, siz de bu davada kira ödemeden yıllardır dairede oturduğunu belirtebilirsiniz. Miras sebebiyle ortaklığın giderilmesi davasında nisbi harç yerine maktu harç ödendiğinden, burada karşılamanız gereken en önemli masraf kalemi bilirkişi ücreti olacaktır. Bu davada toplamda harcayacağınız bedel 1.000 TL civarında olur. Bu bedel de dava sonunda hisseleri oranında mirasçılar arasında paylaştırılır. Allah kolaylık versin...



    ÜÇÜNCÜ AYIRIM : MİRASTA DENKLEŞTİRME
         
    A - MİRASÇILAR ARASINDA
   
    Madde 669 - Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler.
   
   Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tabidir.
   
    B - MİRASÇILIK SIFATININ KAYBI HALİNDE
   
   Madde 670 - Mirasın açılmasından önce veya sonra mirasçılık sıfatını kaybeden mirasçıya ait geri verme yükümlülüğü, onun yerini alan mirasçılara, miras paylarında meydana gelen artış oranında geçer.
   
    C - DENKLEŞTİRME ŞEKLİ      
   
    I. GERİ VERME VEYA MAHSUP
   
    Madde 671 - Geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir; dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir.
   
   Mirasbırakanın bu kurala aykırı tasarrufları ve mirasçıların tenkise ilişkin hakları saklıdır.
   
    II. MİRAS PAYINI AŞAN KAZANDIRMALAR
   
    Madde 672 - Yapılan kazandırma miras payını aştığı takdirde mirasçı, mirasbırakanın bunu kendisine bırakmak istediğini ispat ederse, bu fazlalık denkleştirmeye tabi olmaz. Diğer mirasçıların tenkise ilişkin hakları saklıdır.
   
    III. DENKLEŞTİRME DEĞERİ
   
   Madde 673 - Denkleştirme, kazandırmanın denkleştirme anındaki değerine göre yapılır.
   
   Yarar ve zarar ile gelir ve giderler hakkında mirasçılar arasında sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.
   
    D - EĞİTİM VE ÖĞRENİM GİDERLERİ
   
   Madde 674 - Çocukların eğitim ve öğrenimi için yapılan giderler sebebiyle geri verme yükümlülüğü, mirasbırakanın aksini arzu ettiği ispat edilmedikçe, ancak alışılmış ölçüleri aşan kısım için mevcuttur.
   
   Eğitim ve öğrenimini tamamlamamış olan veya sakatlıkları bulunan çocuklara, paylaşmada hakkaniyete uygun bir ödeme yapılır.
   
    E - HEDİYELER VE EVLENME GİDERLERİ
   
   Madde 675 - Olağan hediyeler ile evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler denkleştirmeye tabi değildir.
   
   Altsoy hısımlarının evlenmelerinde, alışılmış ölçüler içinde yapılan çeyiz giderleri hakkında denkleştirmeye tabi tutmama arzusunun bulunduğu asıldır.
#75
Merhabalar.

Alıntı Yapbenim sorum ise şunlar:
1- eğer arsa bölünürse şu anda oturduğumuz ev bize düşermi(ödenen faturalar vs. işe yararmı) ve arsanın bölünmesi için ne yapmamız lazım.

Kendi aranızda anlaşabilmeniz lazım. Anlaşamadığınız takdirde, taşınmazın tamamı satılır ve satış bedeli hisseleri ölçüsünde mirasçılara paylaştırılır.

Alıntı Yap2- izalei şuyu davası açılırsa ben önalım hakkı ile dava açanın hissesini alabilirmiyim yoksa bütün hiisedarların mı hissesini almam gerekir.

Mirasçılara karşı önalım hakkı doğmaz, dolayısıyla mirasçılara karşı böyle bir hakkı kullanmanız mümkün değildir.

Alıntı Yap3- ben evi bana vermeleri halinde metrekare olarak daha az yer almaya razıyım bölünürken bu şekildemi oluyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi, kendi aranızda anlaşabilmeniz gerekir. Aksi halde hissedarlardan herhangi birisinin açabileceği ortaklığın giderilmesi davası neticesinde taşınmazın paydaşlar arasında aynen taksim edilemediği gerekçesiyle taşınmazın tamamının satılması yoluna gidilecektir muhtemelen. Konuyla ilgili Türk Medeni Kanunu'nda yer alan bazı hükümler aşağıdadır. Allah kolaylık versin...



     İKİNCİ AYIRIM : PAYLAŞMANIN NASIL YAPILACAĞI
         
     A - GENEL OLARAK
     
     Madde 646 - Yasal mirasçılar, gerek kendi aralarında, gerek atanmış mirasçılarla birlikte mirası aynı kurallara göre paylaşırlar.
   
    Aksine düzenleme olmadıkça mirasçılar, paylaşmanın nasıl yapılacağını serbestçe kararlaştırırlar.
   
    Tereke mallarına zilyet olan veya mirasbırakana borçlu bulunan mirasçılar, paylaşma sırasında bu konuda eksiksiz bilgi vermekle yükümlüdürler.

     III. BAZI MALLARIN ÖZGÜLENMESİ VEYA SATILMASI
     
     Madde 651 - Değerinde önemli azalma olmadan bölünemeyen tereke malı, bütün olarak mirasçılardan birine özgülenir.
   
    Mirasçılar bir tereke malının bölünmesi veya özgülenmesi konusunda anlaşamazlarsa, o mal satılır ve bedeli bölüştürülür.
   
    Mirasçılardan biri istemde bulunursa satış artırma yoluyla yapılır. Mirasçılar artırmanın şekli konusunda anlaşamazlarsa sulh hakimi, artırmanın mirasçılar arasında veya herkese açık yapılmasına karar verir.
#76
Merhabalar.

Alıntı Yap1.Anlaşmaya varmasalar ve tüketici mahkemesine gitsem (ürün bedeli 1300 tl) kazanma şansım nedir?Kazanırsam ekstradan maddi tazminat da alabilr miyim?

Mahkeme tarafından ürünle ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılır. Bu inceleme neticesinde bahsettiğiniz hususlarla ilgili cihazda sorun olduğu tespit edilirse, davayı kazanırsınız, aksi halde kaybedersiniz. Kazanırsanız, ayrıca tazminat talep etmeniz mümkün değildir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un konuyla ilgili 4. maddesinin ilk iki fıkrası aşağıdadır.

Alıntı Yap2.Eğer tüketici mahkemesinde kaybedersem onların mahkeme ücretlerini de benim karşılayacağımı öğrendim.Açıkçası ben avukat tutacak durumum yok ama onlar  atıyorum 10 avukat tutsalar , avukat başı 500 tl den bana 5000 TL ödemek zorunda kalabilr miyim?

Taraflar bir davada kendilerini birden fazla avukatla temsil ettirmiş olsa bile, dava sonunda o taraf lehine sadece tek bir avukatlık ücretine hükmedilir. Yani bu konuda endişe yaşamanıza gerek yok.

Alıntı Yap3.Bir de hepsiburada.com Dell'e göndermeyi kabul etse bile, Dell yeni ürünle değiştirmiyor.Parçalarını değiştiriyor.Sizce bunu kabul etmeyip , direk para iadesi hakkım var mı?

Bahsettiğiniz sorunlar cihazda varsa, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesine istinaden para iadesi talep edebilirsiniz. Allah kolaylık versin...



    Tüketicinin Korunması ve aydınlatılması
   
     Ayıplı Mal
     Madde 4 - (Değişik: 6/3/2003-4822/4 md.)
   
     Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.
   
     Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.
#77
http://www.youtube.com/watch?v=zlmGl03yN9Q#ws

İsrail askerlerinin polis aracına taş atan 5 yaşında bir çocuğu göz altına almasına dair kaydedilen amatör kamera kaydı izleyenlerin büyük tepkisini çekiyor.

Görüntüler Batı Şeria'daki El Halil şehrinde kaydedildi. Bir gün önce polis aracına taş attığı görülen 5 yaşındaki bir Filistinli çocuk 6 tane İsrail askeri tarafından gözaltına alınmak istendi. Çocuğun yakınlarının itirazlarına rağmen çocuğu götürmekte ısrar eden askerlere mahalleli de tepki gösterdi. Çocuğun babasının itirazına aldırış etmeyen askerler çocuğu, babası ile birlikte bir askeri araca bindirerek ifadelerini almak üzere bölgeden götürdü.

Amatör bir kamera tarafından kaydedilen olayın görüntüleri ise büyük tepki çekiyor.

http://www.zaman.com.tr/dunya_5-yasindaki-cocugu-gozaltina-aldilar_2109781.html
#78
Merhabalar. Şayet bu durum sebebiyle kredi müracaatlarınız olumsuz neticeleniyorsa veya daha başka mağduriyetler yaşıyorsanız, bankaya karşı tazminat davası açma yoluna dahi gidebilirsiniz. Bence öncelikle bankaya yazılı bir dilekçeyle müracaat edin ve yaşanan sorunu belirterek bu sorunu derhal düzeltmelerini, aksi halde yasal yollara müracaat edeceğinizi ve ayrıca BDDK'ya bankayı şikayet edeceğinizi belirtin ve dilekçenin sizde kalacak nüshasına da alındı yaptırın. Akabinde gelişmelere göre konuyu yeniden değerlendirirsiniz. Allah kolaylık versin...
#79
Merhabalar. Bana kalırsa savcılığa suç duyurusunda bulunun. Böyle bir durumda ilgili şahıs hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 207. maddesi (tam metni aşağıdadır) uyarınca ceza davası açılır. Allah kolaylık versin...



Özel belgede sahtecilik

MADDE 207 - (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
#80
Merhabalar. Anneniz açmış olduğu boşanma davası kapsamında mahkemeden 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 5. maddesinde (madde metni aşağıdadır) belirtilen tedbirlerin uygulanması yönünde talepte bulunabilir. Mahkemenin tedbir kararı almasından sonra gerektiğinde polisten de yardım isteyerek annenizle birlikte eşyalarınızı almaya gidebilirsiniz. Allah kolaylık versin...



    Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
   
    MADDE 5 – (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
   
    a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
   
    b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
   
    c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
   
    ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
   
    d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
   
    e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
   
    f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
   
    g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
   
    ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
   
    h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
   
    ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
   
    (2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
   
    (3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.
   
    (4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.