Haberler:

Hukuk Forumumuza Hoşgeldiniz

Ana Menü
Menü

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır. Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz.

İletileri Göster Menü

Mesajlar - Adnanoğuz

#81
Eyer davayı kazanırsa Eş mirasın 4/1 girebilir 4/3 cocuklar alır üvey anneniz annenizin payına giremez burdanda anlaşılcağı üzere sekiz hisseden birine girebiliyor
#82

Miras hukukunda eşe düşen pay hukukunu Türk Medeni Kanunu'nun 499. maddesi düzenliyor. Kanuna göre sağ kalan eşin miras alabilmesi için miras bırakanın ölümü anında evli olmaları gerekiyor...
#83
hOCANIN ŞİKAYETCİ OLACAĞI YER KARGO ŞİRKETİ,ZİRA İMZA ALMADAN HİC BİR KARGO ELEMANI PAKET V.S BIRAKAMAZ
#84
Eve gelen belge muhtarlığa verilmişdir adrese tebligat yapıldığından muhtara verilen belgeyi teslim almış oluyorsunuz o nedenle muhtardan gidin alın.eve haciz cıkartırlarsa evinizde beyaz eşyalardan ikincisine el koyabilirler ,yani iki tv den biri gibi tek olan beyaz eşyanıza haciz uygulayamazlar mutfak eşyanıza diğer kullanılan eşyalaRINIZA DOKUNAMAZLAR İCRA MEMURU HACİZ EDİLECEK EŞYA YOKDUR DEYİP TUTUNAĞINI YAZAR VE GİDER.
#85
Babanızın emekli maaşına uygulanan kesinti tamamen onun arzusuyla olan bir işlem yoksa kendi rızası olmadığı müddetce nafaka haricinde emekli maaşı haczedilemez temlik konamaz,gelelim borc icin hapis olayına hic kimse borc icin hapise atılmaz yanlız takibe düşen borcu ödeme tahadütü imzalayıp ödemesse 3 ay hapisle cezalandırılır onun icin ödeyemeyeceği hic bir borcun altına imza atmayın .
#86
Sizin Googlede bile bulamadığım dediğiniz olayı merakla okudum ve güldüm yani kısaca sizin teslim almadığınız bir kargodan sizi sorumlu tutamaz gitsin şikayetini yapsın cağırırlarsa güzelce ifadeni verirsin.
#87

Gerçek kişinin ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi neticesinde bu kişinin Medeni Kanunun Miras Hukuku hükümleri uyarınca belirlenen malvarlığı, tereke olarak adlandırılır. Miras bırakan, (Vefat eden kimse, müteveffa, muris, ölen" olarak da isimlendirilebilir.) , ölümü veya gaipliğine karar verilmesi neticesinde, bıraktığı malvarlığına dair hukuki ilişkilerin ve paylaşımın kuralları düzenlenen kişidir. Mirasbırakanın ölümü veya gaibliğine karar verilmesi neticesinde, ondan kalan tereke ile ilgili olarak hak sahibi olan kişiye (ya da kişilere) "mirasçı" denir.

Atanmış (İradi) mirasçılar da, miras bırakanın ölümü veya gaipliğine karar verilesi ile mirası kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış miras­çılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler. Mirasçı sayısının birden fazla olması halinde,

Mirasçılar arasında Kanundan doğan bir "miras ortaklığı" meydana gelir.
Mirasçılar tereke üzerinde elbirliği halinde hak sahibi olurlar
#88
Bakın şimdi size sormak istediğim şu sizlere kalan tereke hepinizin ortak hissenizdir yani ortada tarla ev gibi taşınmazlar mevcutmu ,şimdi diğer 4 kişi hakkını alıp sizin hakkınızı alamamanız yani yeni bir dava acmanız nasıl olacak yani diğer mirascılar bu terekeden nasıl bir paylaşım yapacak siz olmadığınız zaman bu mümkünmü değil tabiki tüm mirascıların paylaşıma katımadığı bir ortaklık giderme davası olamaz siz bekleyin iciniz rahat olsun o tutulan avukat geri kalan mirascılarıda tek tek tespit edip kompile liste ortaya cıkacakdır.ve tüm giderler düşüldükden sonra satılan mallardan bütün mirascıların hissesi hesabınıza gececekdir.
#89

Miras ortaklığı
Madde 640 - Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.
Bir mirasçı ödemeden aciz halinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.
#90
Cok cahilce bir düşünce miraS NEDİR ONU İYİ ANLAMALARI LAZIM ,MİRAS ÖLENİN HAK SAHİBİ OLAN KİŞİLERE DENİR YANİ ÖYLE AVUKAT PARASI VERMEDİN SEN BU MİRASDAN MAHRUMSUN DİYE BİR OLAY YOK TÜM MİRASCILAR PAYLAŞIMDAN ORTAK HİSSE ALIR AVUKAT VE DİĞER MASRAFLAR ZATEN MİRAS PAYLAŞIMINDAN ELDE EDİLEN GELİRDEN DÜŞÜLÜR,NETİCEDE MAL TESPİTİ YAPILDIKDAN SONRA ORTAKLIĞIN GİDERİLME DAVASIYLA TÜM MİRASCILAR HİSSELERİNİ ALACAKDIR.
#91
Santaj ve tehdit kanunlarımızda ağır suclama olarak girmişdir yani böyle bir durumda savcılığa suc duyurusunda bulunacaksınız ve haliyle olayın kamu davası olmasına yönelteceksiniz aynı adresde ikamet ettiğiniz ailenizin olayı duymamasını nasıl engellersiniz o ayrı bir olay.
#92
Örnekde görülceği üzere akrabalık bağını kendinize göre düzenler Tarih /imza/ad soyad acık adresinizi yazar mahkeme kalemliğine nufus kağıdı fotokopisiyle teslim edersiniz.
#93


Reddi miras dilekçe örneği..

.................. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NE



DAVACI:

DAVALI:

KONU : Mirasın reddi istemimizin sunulmasından ibarettir.



AÇIKLAMALAR

Dedem ....................., geçirdiği kalp krizi neticesinde .../.../..... tarihinde vefat etmiştir. Geride bıraktığı üç mirasçısından biriyim.

Muris, sağ iken pek çok harcamalar yapmış ve malvarlığını çok aşacak düzeyde borç altına girmiştir.

Bu nedenle de, mirasın reddini talep etmek zorunluluğu doğmuştur.



HUKUKİ NEDENLER: MK, HMK, ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : Nüfus kaydı, tanık beyanları.

NETİCE ve TALEP: Açıklanan nedenlerle murisin bıraktığı mirası reddettiğime ilişkin talebimin kabulüne karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
#94
Sanık bu süre zarfında suç işlemediği takdirde hüküm açıklanmadan dava düşecektir. Yani dava hiç görülmemiş gibi olur.
#95
Bankayla takibe düşmeyin takibe düşdüğünüz takdirde tüm bankalarla olan kredi işleminiz askıya alınır ,mümkünse bankayla görüşüp borcunuzu yeniden yapilandırıp daha düşük bir meblaya indirmeye calışın ,icralık duruma düşmemeye calışın zira böyle bir durumda maaşınıza icra cıkartılır arabanız varsa bağlatılır v.b.
#96

HAGB mahkemenin sanığı suçlu bulması halinde, sanığın sosyal durumunu (buna sabıkasızlık, sanığın pişmanlığı ve bundan sonraki süreçte suç işlemeyeceği için güven telkin etmesi gibi şeyler örnek olabilir) göz önünde bulundurarak verdiği, hüküm değeri taşımayan, bilakis sanığa hüküm vermekten tavan tavana zıt yani bir nevi, sanığın lehine; hüküm açıklanmadan o süreye kadar geçen sürede sanığın bir nevi sosyal tecritidir. Sanık bu süre zarfında suç işlemediği takdirde hüküm açıklanmadan dava düşecektir. Yani dava hiç görülmemiş gibi olur.
#97

2013 yılı için ilçe tüketici hakem heyetine zorunlu başvuru sınırı, 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.191,52 TL dir.
Her yıl Bakanlık tarafından belirlenen parasal sınırın altındaki tüketici uyuşmazlıkları için tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Buradaki parasal sınırın anlamı: belirtilen miktara kadar olan uyuşmazlıklarda tüketicinin, dava açmadan önce ilçe tüketici hakem heyetlerine başvuru yapmak ile zorunlu olmasıdır.
İL hakem heyetlerinin görevli olmalarına ilişkin alt parasal sınır ise 01.01.2013'den başlayarak 3.110,58 TL'dir.
Bu durumda, başvuru konusu mal/hizmetin bedeli 1.191,52 TL ile 3.110,58 TL arasında veya ise ilçe tüketici hakem heyetine başvurulabileceği gibi tüketici mahkemelerine de başvurulabilecektir.
Başvuru konusu mal/hizmetin bedeli 3.110,58 TL üzerinde ise İL tüketici hakem heyetine başvurulabileceği gibi tüketici mahkemelerine de başvurulabilecektir.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'dan doğan uyuşmazlıklar nedeniyle Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Hukuki uyuşmazlığa konu malın/hizmetin değeri 1.191,52 TL' nin altındaysa öncelikle ilçe tüketici hakem heyetine başvurmanız gerekmektedir.
Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır.
İl hakem heyetleri il merkezi sınırları içerisinde Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü, ilçe hakem heyetleri ise ilçe sınırları içerisinde Kaymakamlık binalarıdır.
#98

                           Müvekkil: Her hangi bir işlem için başka birisine, kendisini temsil etmesi hususunda salahiyet veren kişi'dir.
                         Vekil: Vekaletnamede belirtilen iş ve işlemleri müvekkili adına yapmaya yetkili kılınan ve yetkili olan kişiye denilmektedir.
                        Vekaletname: Kişinin yapılmasını istediği işleri ve bu işler için yetkilendirdiği temsilcisini gösteren resmi belge olarak açıklanmaktadır.

                 Vekaletnamelerin yetkili Makam tarafından düzenleme şekilde yapılması, Vekalet veren kişinin fotoğrafının yapışık olması, nüfus cüzdanı ve Pasaport gibi geçerli kimlik belgelerine göre düzenlenmiş olması esastır. Türk Vatandaşlığından çıkarılan kişiler de, uyruğunda olduğu Ülkede kendilerine verilen kimlik belgesine göre Vekaletname düzenlenmesi öngörülmektedir.
               Vekaletname hangi Kuruluş tarafından düzenlenirse düzenlensin, Vekaletnamenin muhtevası ve vekilin haiz olduğu temsil yetkisinin kapsamı üzerinde önemle durulması ve yetkinin de sınırının belirlenmesi gerekli görülmüştür.
#99
Burdada anlaşılcağı üzere sizinki böyle bir suc kapsamına girmemekdedir,takibe düşdüğünüz anda borclarınız faizleriyle katlanacak calışdığınız icin maaşınıza icra girecek ,sizin rızanız olmadığı müddetce ikinci bir icra maaşınıza giremez .bu borcların varlığı devam ettiği müddetce üzerinize araba aldığınız zaman alacaklı bağlatır yani kısaca bu borclar sizin ömür boyu kabusunuz olmaya devam eder ama siz bu aşamadan sonra herhangi bir ödeme tahadütü imzalarda ödemezseniz tahadüdü ihlalden hapis cezası cıkartılır onun icin ödeyemeyeceğiniz bir sözleşmeye imza atmayın .
#100
U

Dolandırıcılık suçu 765 sayılı yasada 503. maddede
tanımlanmıştı. Buna göre bir kişiyi kandırabilecek nitelikte hile ve
desiseler yaparak hataya düşürerek veya mağdurda esasen var olan
hatadan hile ve desise kullanmak suretiyle yararlanarak onun veya
başkasının zararına, kendisine veya başkasına haksız bir menfaat
sağlamak dolandırıcılık suçunu oluşturuyordu.

5237 sayılı yasa dolandırıcılık suçunun basit şeklini 157.
maddede tanımlamıştır. Bu tanıma göre hileli davranışlarla bir kimseyi
aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya
başkasına bir yarar sağlamak dolandırıcılıktır. Yeni hükümle eski hüküm
arasındaki farklardan biri yeni düzenlemede desise terimine yeni hükümde yer
verilmemiş olmasıdır. Bunu yanı sıra hataya düşürmek ibaresi yerine yeni
hükümde aldatma ibaresine yer verilmiştir. Yeni düzenlemede de suçun
oluşabilmesi için, fail tarafından yapılan hilenin etkisiyle, kendisine hile yapılan
veya bir üçüncü kişi zararına ve fail veya bir üçüncü kişi yararına haksız bir
menfaat elde edilmiş olması gerekir.

765 sayılı yasada dolandırıcılık suçu için öngörülen özgürlüğü
bağlayıcı cezanın süresi 1 yıldan 3 yıla kadar hapisti. 5237 sayılı yasa ise cezanın
alt sınırını yine 1 yıl olarak düzenlemiş ancak üst sınırı 5 yıla çıkarmıştır. Ayrıca
765 sayılı yasada öngörülmüş olan nispi para cezası yerine dolandırıcılık suçu