Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

24 Kasım 2024, 22:08:12

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 548
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 475
Total: 475

Asker kaçağı olanlar üniversiteye kayıtta sorun yaşar mı?

Başlatan ergul072, 22 Nisan 2011, 18:16:15

« önceki - sonraki »

ergul072

slm herkese size bir soru soracam lütfen ilgililer cevaplasın !
ben 1988 doğumlu ve yoklama kaçağı olduğum için ve 2007 lisem mezunuyum ondan tecil ettirme hakkım donmuş ve ben öss sınavbına hazırlanıyorum şimdi kaçak durumundayım ve üniv.te kazandığımdada askerliğimi yapmadan yerleşemiyormuşum . lütfen bunun doğruluk derecesini ve olayı nasıl halledebileceğime dair birileri yardım etsn bekliyorum tşkürlerrr....

Avukat

Merhabalar. Bu durumda şayet üniversiteyi kazanırsanız, okula kayıt için askerlik şubesi size bir evrak verecek ve bu evrakla okulunuza kayıt yaptırabileceksiniz; ancak eşzamanlı olarak askere alma işlemleriniz de başlatılacaktır. Özetle, okula kaydınızı yaptırdıktan sonra kaydınızı dondurup askere gitmeniz gerekecektir. Aşağıda bu hususa ilişkin emsal bir karar bulunuyor. Tahsil hayatınızda başarılar diliyorum...


ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ
2.DAİRESİ
E.2004/79
K.2004/524
Karar Tarihi:23.06.2004

ÖZETİ:

Yoklama kaçağı olarak aranmakta iken üniversiteye kayıt yaptıran davacının, Asker Alma Yönergesi hükümleri uyarınca askere sevkinin ertelenmemesi hukuka uyarlıdır.

Davacı vekilleri, 06 Ocak 2004 tarihinde Gaziantep İdare Mahkemesi Başkanlığı'na verdikleri ve 12 Ocak 2004 tarihinde AYİM kayıtlarına giren dava dilekçesinde özetle; halen Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi olan davacının 09 Nisan 2003 tarihinde öğrenci olduğuna dair belgelerini ibraz ederek Fatih Askerlik Şubesi kananıyla askerliğini 21 Şubat 2005 tarihine kadar ertelettiğini, bu erteleme işlemi nedeniyle kazanılmış hakka sahip bulunan davacının bu arada evlendiğini ve öğrenimine ağırlık verdiğini, davacının bakaya olarak aranmasının hukuka aykırı olduğunu belirtilerek öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilerek bakaya kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davacının yürütmenin durdurulması istemi, AYİM İkinci Dairesinin 24 Mart 2004 gün ve E.2004/79 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

Dava dosyası ile davacıya ait askerlik şubesi şahsi dosyasının incelenmesinden; 23 Ağustos 1975 doğumlu olan davacının, 14 Ocak 1994 tarihinde Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümüne kayıt yaptırdığı, bu bölümde iki yıl üst üste sınıfta kalmasını müteakip 25 Temmuz 1995 tarihinde askerlik şubesine müracaat ile son yoklamasını yaptırdığı, son yoklama muayenesi sırasında geçirdiği bir trafik kazası sonucu ayaklarından sakatlandığının belirlenmesi üzerine, İskenderun 200 Yataklı Deniz Hastanesi'ne sevk edilen davacı hakkında, Hastane Sağlık Kurulunun 01 Ağustos 1995 gün ve 1664 sayılı raporuyla "Ertesi Yıla Bırakma" kararı verildiği, bu sürenin bitiminde yeniden aynı hastaneye sevk edilen davacı hakkında Hastane Sağlık Kurulunun 13 Ağustos 1996 gün ve 1715 sayılı raporuyla aynı kararın tekrarlandığı, bu süre içinde davacının 03 Ekim 1996 tarihinde K.K.T.C. Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümüne kayıt yaptırdığı ve bu bölümden kendi isteği ile 06 Kasım 1997 tarihinde ayrıldığı, bunun üzerine davacının askerlik şubesince 24 Şubat 1998 tarihinde askerliğe elverişlilik durumunun tespiti için Diyarbakır Asker Hastanesi'ne sevk edildiği, yapılan muayenesi sonucunda davacı hakkında Hastane Sağlık Kurulunun 02 Mart 1998 gün ve 1024 sayılı raporu ile "Ertesi Yıla Bırakma" kararı verildiği, rapor bitimi Keçiören Askerlik Şubesi Başkanlığınca 17 Şubat 1999 tarihinde Ankara 600 Yataklı Mevki Asker Hastanesine sevk edilen davacı hakkında Sağlık Kurulunun 26 Şubat 1999 gün ve 1300 sayılı raporuyla aynı kararın tekrarlandığı, rapor süresi sonunda askerlik şubesine müracaat etmeyen davacı hakkında 04 Temmuz 2000 tarihinde son yoklaması için askerlik şubesinde bulunması gereğini hatırlatan son yoklama çağrı pusulası çıkarıldığı ve pusulanın davacının annesine tebliğ edildiği, davacının bu tebligata icabet etmediği, bilahare 20 Ekim 2000 tarihinde Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesine kaydolarak buna ilişkin belgeyi askerlik şubesine ibraz ettiği, bu bölümden 03 Nisan 2003 tarihinde kaydının silindiği, bu arada 21 Ekim 2002 tarihinde Fatih Askerlik Şubesi'nce GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesine sevk edilen davacı hakkında, Sağlık Kurulunun 18 Aralık 2002 gün ve 4029 sayılı raporu ile "Askerliğe Elverişlidir. Komando olamaz" kararı verildiği, davacının bu rapora itirazı üzerine kontrol muayenesi için Gümüşsuyu Askere Hastanesine sevk edildiği, muayene ve tetkikleri sonucu Hastane Sağlık Kurulunun 02 Nisan 2003 gün ve 934 sayılı raporuyla hakkında "Askerliğe Elverişlidir.

Komando Olamaz" kararı verildiği, bunun üzerine davacının 04 Nisan 2003 tarihinde Fatih Askerlik Şubesine müracaat ederek 03 Nisan 2003 tarihinde üniversiteden ilişiğinin kesildiğini, tecil hakkını kullanmak istediğini beyan ettiği, 20 Ekim 2000 tarihinde kayıt yaptırdığı okulda iki yıl üst üste sınıfta kaldığı gerekçesiyle davacıya 31 Aralık 2004 tarihine kadar erteleme hakkı tanındığı ve kendisine 21 Şubat 2005 tarihine kadar askerlikle ilişiksiz belgesi verildiği, bilahare dosyasının incelenmesi sonucu yoklama kaçağı statüsünde iken okula kayıt yaptırdığı tespit edildiğinden, en son aldığı rapor tarihi olan 02 Nisan 2003 tarihinden itibaren askere sevk için bakaya olarak aranmaya başladığı anlaşılmıştır.

Anayasanın "Vatan hizmeti" başlıklı 72 nci maddesi; "Vatan hizmeti, her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı Kanunla düzenlenir." hükmünü amirdir.

1111 sayılı Askerlik Kanununun 35/B maddesine göre; zamanın geçmesiyle veya tedavi ile geçecek illet ve hastalıkları olduğu son yoklama sırasındaki sıhhi muayene neticesinde anlaşılanların muamele ve muayeneleri ertesi seneye bırakılır. Muayene ve muameleleri ertesi seneye bırakan yükümlüler hakkında yapılacak işlemlere ilişkin ayrıntılı düzenlenme ise, TSK. Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 16, 17, 18 ve 20 nci maddelerinde yapılmıştır. Buna göre, geçici hastalık veya arızaları olan yükümlüler hakkında, "ertesi yıla bırakılması veya "Sevk Geciktirme" işlemlerinden biri yapılır. Bu süre hiçbir zaman toplam olarak ilk işlem tarihinden itibaren 5 yılı geçemez.

Davalı idarece, davacı hakkında verilen ilk ertesi yıla terk karar tarihinin 1995 olduğu, 5 nci yıl olan 1999 yılında davacı hakkında kesin işlem yapılması gerektiği, hastanece hatalı olarak ertesi yıla bırakma kararı verildiği, davacının 21 Şubat 2000 tarihinden itibaren yoklama kaçağı olduğu iddia edilmiş ise de, bir bütün olan idarenin bir biriminin hatalı işleminin sonuçları davacıya yüklenemeyeceğinden davalı idarenin bu savunmasına itibar olunmamıştır.

1111 sayılı Askerlik Kanununun 35/C maddesi: Son yoklama sırasında Askeri mekteplerle nizamname ve talimatnamelerine göre devam mecburiyeti olan resmi ve yüksek mekteplerle liseler ve orta mekteplerde ve tali meslek mekteplerinde veya bu derecelerde olduğu Maarif Vekaleti tarafından veya müdürlüklerinden tasdik edilen hususi ecnebi mekteplerde okumakta oldukları anlaşılanların, muamele ve muayenelerinin ertesi yıla bırakılacağı hükmünü amirdir. Ancak, aynı madde uyarınca bunların ertesi seneye terki en çok 29 yaşına bitirinceye kadar uzar. Bu yaşına kadar tahsillerini bitirmemiş olanlar, iki sene üst üste sınıfını geçemeyenler ertesi seneye bırakılmayıp asker edilirler.

Aynı Kanunun 36 ncı maddesi ise; ".... Ancak son yoklama sırasında lise veya dengi okulu bitirerek yurt içinde veya yurt dışında daha yüksek bir okula aynı yıl içerisinde giremediklerinden askerliklerine karar alınanların istekleri halinde askere celp ve sevkleri iki yıl geri bırakılır.

Üç yıl veya daha aşağı öğrenim veren yüksek okullardan mezun olanlarla, öğrenim gördükleri fakülte ve yüksek okulları bitiremeyerek ayrılanlardan, ayrıldıkları yıl askerliklerine karar alınanlardan öğrenimine devam etmek isteyenlerin askere celp ve sevkleri bir yıl geri bırakılır.

İkinci ve üçüncü fıkralarda durumları açıklananlar müteakip yılın Aralık ayının son gününe kadar bir yüksek öğrenim kurumuna girdiklerine dair belge getirmeleri halinde haklarında alınan karar, askerlik meclisi toplu değilse idare kurullarınca ertesi seneye terk şeklinde değiştirilir...." hükmüne amirdir.

1111 sayılı Askerlik Kanununun 86 ve 89 ncu maddeleri uyarınca yoklama kaçağı veya bakaya olarak aranmakta olan yükümlüler, ele geçirilmeleri halinde derhal askere sevk edilir. Asker Alma Yönergesi (MSY:70-1C )'nin 4 ncü bölüm 3 ncü madde ç fıkrasının (3) ncü bendine göre de, yoklama kaçağı durumunda bulunan yükümlünün bir yüksek öğrenim kurumunu kazanması halinde, kendisine okula kayıt için bir belge verilir ancak öğrenciliği nedeniyle askere sevki ertesi yıla bırakılmaz.

Maddi olayımızda dönüldüğünde; öncelikle davacı Ankara Mevki Asker Hastanesi Sağlık Kurulunun 26 Şubat 1999 gün ve 1300 sayılı "Ertesi Yıla Bırakma" kararlı raporunun bitim tarihi olan 26 Şubat 2000 tarihinde askerlik şubesine müracaat etmemiş ve bu tarihten itibaren yoklama kaçağı olarak aranmaya başlamıştır. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesine kayıt yaptırdığı tarih olan 20 Ekim 2000 tarihinde yoklama kaçağı olduğundan Asker Alma Yönergesi hükmü uyarınca sevk tehiri hakkı olmadığı açıktır. Kaldı ki davacı, 23 Ağustos 1975 doğumludur. 29 yaşını bitirdiği tarih 23 Ağustos 2004 olup, sevk tehir hakkına haiz olduğu düşünülse bile, bu süre 1111 sayılı Askerlik Kanununun 35 nci maddesi uyarınca 23 Ağustos 2004 tarihinde dolacağından, davacının askerliğinin ertelenmesine dair işleminin geri alınmasının hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE,

KARŞI OY GEREKÇESİ

Davacının 03 Nisan 2003 tarihinde Açıköğretim Fakültesinden ilişiğini kestirdiği, yaşının o tarihte henüz 29 yaşı ikmal etmediği dikkate alındığında davacının yasal olarak 1111 sayılı Askerlik Kanununun 36 ncı maddesi uyarınca sevk tehiri hakkından yararlandırılması mümkün iken aksine yapılan uygulamanın hukuka uygun olmadığı düşüncesiyle çoğunluk kararına muhalif kaldık.

ÜYE

ÜYE

Serdar AKSOY

Coşkun GÜNGÖR

Hv.Hak.Alb.

Hak.Yb.

Dergi No:20