Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Eylül 2024, 05:18:22

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,222
  • Latest: sezai04
Stats
  • Toplam İleti: 8,877
  • Toplam Konu: 4,419
  • Online today: 464
  • Online ever: 554
  • (18 Mayıs 2024, 06:22:10)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 337
Total: 337

Banka hesabına konulan haczin geçerlilik süresi

Başlatan Nilüfer Yılmaz, 20 Şubat 2012, 11:19:34

« önceki - sonraki »

Nilüfer Yılmaz

İyi Çalışmalar
Şirketimiz biraz zor durumda finansman olarak, bir bankadaki hesabımıza 10.02.2012 tarihinde özel bir alacaklımız haciz koymuş ve üzerinden 5 gün sonra 15.02.2012 tarihinde hesabımıza 50.000 TL geldi ve bu 5 gün önce konmuş olan haciz dolayısıyla gelen paramız bloke edilmiş
Sormak istediğim banka hesaplarına konulan haciz sadece konulduğu gün itibariyle hüküm ifade eder ve sonraki günden itibaren artık hesaptaki paraya bir etkisi olmaz fakat bizim durumda 5 gün sonra gelen para için bloke konulmuş
Bu durumda ne yapmalıyız neye dayanarak bu işlem yapılıyor
Ayrıca amme borçlarından dolayı konulacak hacizde de durum farklımıdır?
Saygılar

Okay KIR

Alıntı yapılan: Nilüfer Yılmaz - 20 Şubat 2012, 11:19:34
İyi Çalışmalar
Şirketimiz biraz zor durumda finansman olarak, bir bankadaki hesabımıza 10.02.2012 tarihinde özel bir alacaklımız haciz koymuş ve üzerinden 5 gün sonra 15.02.2012 tarihinde hesabımıza 50.000 TL geldi ve bu 5 gün önce konmuş olan haciz dolayısıyla gelen paramız bloke edilmiş
Sormak istediğim banka hesaplarına konulan haciz sadece konulduğu gün itibariyle hüküm ifade eder ve sonraki günden itibaren artık hesaptaki paraya bir etkisi olmaz fakat bizim durumda 5 gün sonra gelen para için bloke konulmuş
Bu durumda ne yapmalıyız neye dayanarak bu işlem yapılıyor
Ayrıca amme borçlarından dolayı konulacak hacizde de durum farklımıdır?
Saygılar
Benzer olay bizimde başımıza geldi
Bankaya gelen haciz sadece geldiği gün mü, saat mi, saniye mi geçerlidir? Yoksa hacizden sonra gelen paralarda haczedilebilinr mi?
Örneğin bankada 20.000 TL varken sabah saat 10 da gelen hacizle 20.000 Tl bloke edilmiş olsun ve öğleden sonra hesaba ayrıca 30.000 Tl geldiğinde bu 30.000 Tl de haczedilebilinir mi? veya ertesi gün bu 30.000 Tl hesaba gelse haczedilebilinir mi? Sadece haciz sonraki gelen bedellerede uygulanabilir mi?
Ayrıca banka hesabına haciz geldi ve hesaptaki 80.000 Tl blokeye alındı eğer hesap sahibinin onayı olmazsa banka bu 80.000 Tl yi haciz yapana ödeyemez yada gönderemez mi? o zaman haczin ne anlamı kalır çünkü kötü niyetli borçlu onay vermezse haczedilen para banka hesabında ebediyen kalır mı bloke olarak
Hayırlı Ramazanlar
Saygılar

Avukat

#2
Merhabalar.

Alıntı YapBankaya gelen haciz sadece geldiği gün mü, saat mi, saniye mi geçerlidir? Yoksa hacizden sonra gelen paralarda haczedilebilinr mi?

Meseleye, "müstakbel alacakların haczi" kavramı çerçevesinde yaklaşmak gerekiyor. Burada ilk akla gelen soru şudur: Müstakbel alacakların haczi mümkün müdür? Aksi yönde bazı Yargıtay Kararları olsa da, evet, hukuken mümkündür diyebilirim. Konuyla olumlu yönden yaklaşan bir kısım öğreti ve içtihatlarda yer alan bölümleri şu şekilde özetleyebiliriz:

1) "Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulune yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine (...) gereği konusulup düşünüldü:
KARAR: Davacının alacaklı olduğu takip dosyasından takip borçlusu ...... Pazarlama Ltd. Şti.'nin Merkez Bankasından olan alacağının haczi istenerek üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesi gonderilmiştir. Bu ihbarnameye cevap verilmemesi üzerine 28.12.1994 tarihinde 89/2 haciz ihbarnamesi gonderilmiş, bu ihbarnameyi alan Merkez Bankası 18.1.1995 tarihinde menfi tesbit davası acmıştır. Bu dava sonunda Merkez Bankasında Balkan Pazarlama Ltd. Şt.'nin henüz doğmuş bır alacağı bulunmadığı gerekçesiyle üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Takip borçlusunun üçüncü kişideki müstakbel alacağının haczi mümkündür. Haciz sırasında alacağın doğmuş olması gerekmez, alacağın doğumunun ihtimal dahilinde bulunması yeterlidir. Üçüncu kisinin actıgı menfi tesbıt davasının konusu ve verilen karar gözetildiğinde üçüncü kişiye 3.11.1994 tarihinde tebliğ edilen 89/1 ihbarnamesinin geçerli bir haciz olarak kabulü gerekir. Merci Hakimliğince bu yönler gözetilerek davacının önce konulan haczine geçerlilik tanınarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın ONANMASINA." (Yargıtay 19. HD 23.09.1999 – 4545/5107)

2) Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yonelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Paylaşıma konu alacak, borçlunun Ziraat Bankası Adana Şubesindeki hesabına 15.4.1999 tarihinde yatırılan "kütlü pamuk destekleme primi" alacağıdır. Davalı alacaklı 30.12.1998 tarihinde Adana 10.İcra Müdürlüğünün 1996/407 talimat sayılı dosyasından borclunun Ziraat Bankası Adana şubesinde tahakkuk etmiş ve edecek olan devletten alacagı destekleme kredisi ve vergi iadelerinin haczini talep etmistır. Bu talep mustakbel alacak haczi talebi olup, haciz sırasında bir hukuki iliskinin veya müstakbel alacağın doğumunu ihtimal dahilinde gösteren bir hukuki temelin mevcut olması halinde haciz geçerlidir. Somut olayda davalı alacaklı vekilinin 25.12.1998 tarihli mustakbel alacak haczi talebi gecerli oldugundan ve davacı alacaklının 12.1.1999 tarihli haczinden onceki bır tarihi taşıdığından sıra cetvelinde davalı alacaklıya öncelik tanınması yerindedir. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulünde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 20.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 19. HD. E:2000/964, K:2000/2997, T:20.04.2000)

3) "Bu itibarla şikâyetçi vekilinin, borçlunun bankadaki hesabına ileride yatırılacak paraların haczedilemeyeceğine ilişkin şikâyeti yerinde değildir." (Yargıtay 12. HD. 29.01.1996 – 18344/1033)

4) Prof. Dr. Baki Kuru - Bankalardaki Mevduatın ve Diğer Alacakların Haczi: Müstakbel Alacak: "Takip borçlusu ile onun borçlusu olan banka arasında mevcut olan bir hukuki ilişkiye (temele) dayanan, henüz doğmamış olmakla beraber, ileride doğması muhtemel bulunan alacaklardır."
"Takip borçlusunun bankada mevcut olan bir hesabına, bundan sonra gelecek (yatırılacak) paralara da haciz konulabilir." (s.129)
"...Kendisine birinci haciz ihbarnamesi gönderilen banka, takip borçlusunun bankada yukarıda belirtildiği anlamda bir müstakbel alacağının doğması ihtimali olduğunu tespit ederse (yani takip borçlusu ile banka arasında bir hukuki ilişki (temel) mevcut olup da bundan, ileride bir alacak doğması muhtemel ise), icra dairesine yedi gün içinde vereceği cevapta bu hususu şu şekilde belirtmelidir: "...Banka ile takip borçlusu arasında şöyle bir hukuki ilişki vardır; bu hukuki ilişkiden şimdiye kadar takip borçlusu lehine doğmuş ve ödenebilir bir alacak yoktur. Ancak ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğması muhtemeldir. Bu nedenle, takip borçlusu ile banka arasındaki hukuki ilişkinin dosyasına haciz şerhi konulmuştur. Bu hukuki ilişkiden ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğarsa, bu alacak icra dairesine bildirilecek ve ödenecektir..." Daha sonra, takip borçlusu ile banka arasındaki hukuki ilişkiden bir alacak doğarsa, banka bu alacağı takip borçlusuna değil icra dairesine ödemelidir. (s.130)

5) Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çeker - Hukuki Yönü İle Banka Mevduatı: "...haciz, bankanın hesaba şerh verdiği (bloke koyduğu) tarihteki bakiyeyi kapsar; kural olarak daha sonradan hesaba yatırılan paralar hacizden etkilenmez.... Ancak, icra dairesinden gönderilen ihbarnamede, "mevduat sahibinin doğmuş veya doğacak alacakları üzerine haciz" konulduğu bildirilmişse durum farklıdır. Bu tür bir yazı alan banka, hesaba haciz tutarını işlemek suretiyle daha sonradan yatacak paraların da haciz işlemi görmesini sağlamalıdır..." (s.167)

6) Av. Talih Uyar: Yüksek mahkeme, bu konuya ilişkin kimi kararlarında «...Kural olarak, ileride doğması muhtemel bir hakkın haczi mümkün olmadığından, üçüncü kişiye 'borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacakları üzerine haciz konulduğu' şeklinde haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin sorumluluğunun 'haciz ihbarnamesinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla sınırlı olduğunu...» belirtmişken, kimi kararlarında ise «...Müstakbel (beklenen ya da doğacak) alacaklar için haciz ihbarnamesi gönderilebilmesi üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlıdır. Hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arzeden bir alacağın bulunduğu hallerde, üçüncü kişiye İİK'nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekir...», «...Takip borçlusunun üçüncü kişideki müstakbel alacağının haczi mümkündür. Haciz sırasında alacağın doğmuş olması gerekmez, alacağın doğumunun ihtimal dahilinde bulunması yeterlidir...»

Kanımızca, üçüncü şahıs ile borçlu arasındaki mevcut bir hukuki ilişki nedeniyle, borçlunun ileride (yakın bir tarihte) üçüncü kişi nezdinde doğabilecek alacağının–İİK. mad. 89'a göre- haczinin mümkün olabilmesi gerekir. Doğacak alacağın miktarının önceden bilinmemesi önem taşımaz. Örneğin; borçlu-müteahhidin alacaklıları, borçlunun yaptığı iş karşılığında, üçüncü kişi konusundaki Karayolları Genel Müdürlüğü'nden, Belediyeden alacağı istihkakı üzerine -henüz istihkak düzenlenmeden- haciz koyabilirler. Bu nedenle, yüksek mahkemenin yeni tarihli -dipn. 18'de belirtilen- içtihadındaki görüşe katılamıyor, buna karşın daha önceki -dipn. 19'da belirtilen- içtihadındaki görüşünün daha isabetli olduğunu ifade etmek istiyoruz...
Kaynak: http://www.talihuyar.com/index/resim/indir/43_1_89.doc

7) Prof. Dr. Saim Üstündağ - İcra Hukukunun Esasları: Henüz doğmamış olmakla beraber, tahakkuku muhtemel olan alacaklar da, yani müstakbel alacaklar; evvelce, alacağın vasfının tayin edilmesini kolaylaştıran bir hukuki temel mevcutsa haczedilebilir. (s.239)

8] Dr. Murat YAVAŞ - Borçlunun Üçüncü Şahıslardaki Mal, Hak ve Alacaklarının Haczi: İsviçre Hukuku'nda, borçlunun üçüncü şahıslardan elde edebileceği müstakbel alacakların haczinde bir süre sınırlaması getirilmiştir. Buna göre, borçlunun hacizden itibaren bir sene içinde doğabilecek müstakbel alacaklarına haciz uygulanabilecektir. (LP m.93/II) (s.171)


Günümüzde birçok banka, haciz yazılarını tebellüğ ettikleri gün itibariyle hesapta mevcut bir bakiye varsa, bu bakiye ile sınırlı olarak haczi işliyor, şayet hesapta hiç bakiye yoksa, gelecekte hesaba girecek olan tutarlar yönünden hesaba haciz koymamayı tercih ediyor. Uygulamada bunun tek istisnası, borçlunun banka şubesinde POS hesabının mevcut olmasıdır. POS hesabı varsa, banka şubeleri gelecekte hesaba girecek bedeller yönünden hesaba haciz şerhi işliyor. Yargıtay'ın yukarıda üç adet kararına atıf yapmıştım. Yargıtay'ın aksi istikamette kararları da mevcut. İşin hukuki kısmı bu şekilde. Benim şahsi kanaatim, bir banka şubesi haciz yazısını aldığında, şayet borçlunun o şubede bir hesabı varsa, bu hesap POS hesabı olmasa dahi, bu temel teşkil eden hukuki ilişkiye istinaden bankanın tebellüğ tarihi itibariyle hesapta yeterli veya hiç haczi kabil menkul mal bulunmasa bile (ki para da menkul mal hükmündedir), müstakbel alacaklar yönünden hesaba haciz şerhi koyarak gelecekte hesaba girecek olan bedelleri icra dosyasına göndermesi gerektiği yönündedir.

Alıntı YapAyrıca banka hesabına haciz geldi ve hesaptaki 80.000 Tl blokeye alındı eğer hesap sahibinin onayı olmazsa banka bu 80.000 Tl yi haciz yapana ödeyemez yada gönderemez mi? o zaman haczin ne anlamı kalır çünkü kötü niyetli borçlu onay vermezse haczedilen para banka hesabında ebediyen kalır mı bloke olarak

Böyle bir haciz gerçekleştiyse, elbette banka şubesinin hesap sahibinin onayını aramaksızın mahcuz (hacizli) bedeli derhal icra dosyasına göndermesi gerekmektedir.

Alıntı yapılan: Nilüfer Yılmaz - 20 Şubat 2012, 11:19:34
bir bankadaki hesabımıza 10.02.2012 tarihinde özel bir alacaklımız haciz koymuş ve üzerinden 5 gün sonra 15.02.2012 tarihinde hesabımıza 50.000 TL geldi ve bu 5 gün önce konmuş olan haciz dolayısıyla gelen paramız bloke edilmiş
Sormak istediğim banka hesaplarına konulan haciz sadece konulduğu gün itibariyle hüküm ifade eder ve sonraki günden itibaren artık hesaptaki paraya bir etkisi olmaz fakat bizim durumda 5 gün sonra gelen para için bloke konulmuş
Bu durumda ne yapmalıyız neye dayanarak bu işlem yapılıyor

Bu durumda olan bir borçlunun yapabileceği çok fazla bir şey yok. Yukarıda da belirttiğim gibi, benim gibi birçok hukukçu zaten olması gerekenin bu olduğunu kabul ediyor. Aksi görüşün daha doğru olduğu varsayımından hareket edilse bile borçlunun bu durumu lehine kullanabilmesi yine de çok zor. Borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak hukuka aykırı olarak konulmuş olan haczin kaldırılmasını istediğini düşündüğümüzde, pratikte kolay kolay hiçbir icra müdürü hukuki sorumluluk üstlendiğini bile bile haczi kaldırma yoluna gitmeyecektir diyebilirim. Bu amaçla borçlunun icra mahkemesine müracaat etmesi halinde ise zaten alacaklı durumdan haberdar olacak ve bankaya bir haciz yazısı daha göndererek tartışmaya son noktayı koyacaktır. Bu açıdan, borçlunun öğretide ve yargı dünyasında konuyla ilgili yaşanan tartışmayı lehine kullanabilme ihtimali bana göre son derece düşük.

Alıntı yapılan: Nilüfer Yılmaz - 20 Şubat 2012, 11:19:34
Ayrıca amme borçlarından dolayı konulacak hacizde de durum farklımıdır?

6183 Sayılı Kanuna tabi kamu alacakları yönünden de aynı durum söz konusudur. Kolay gelsin...

Okay KIR

Değerli cevabınız için çok teşekkür ederim
Maliye artık e-haciz uyguluyor ve bu işlemi banka hesaplarınada yapıyor bir çok tanıdığım tacirin bankasına maliye den bu şekilde haciz gelerek bedeller bloke edildi
Geçen gün olan bir olayda
Tanıdığım bir firmaya maliyenin e-haczi ile yaklaşık 20.000 Tl si haczedildi , bunun üzerine 2 gün sonra banka hesabına tekrar 60.000 Tl geldi ve banka bu parayada maliye haczini koydu
Bunun üzerine firma mali müşaviri bankaya giderek maliyenin e-haczinin sadece haczin koyulduğu andaki tutar için geçerli olacağını ve sonradan oluşabilecek bedeller için haczin imkanının olmadığını belirtti ve bunun üzerine banka sonradan gelen bedel olan 60.000 Tl yi serbest bıraktı
Bu durumda maliyenin koymuş olduğu e-haciz ler sadece o an için mi geçerli ? E -hacizde diğer hacizler gibi "doğmuş veya doğacak alacaklarına" diye ibare konuluyor mu?
Bankanın yapmış olduğu işlem doğrumudur? E-hacizin normal hacizle bu konuda farkı var mıdır?
Saygılar sunar başarılarınızın daimi olmasını dilerim

Avukat

Alıntı YapBunun üzerine firma mali müşaviri bankaya giderek maliyenin e-haczinin sadece haczin koyulduğu andaki tutar için geçerli olacağını ve sonradan oluşabilecek bedeller için haczin imkanının olmadığını belirtti ve bunun üzerine banka sonradan gelen bedel olan 60.000 Tl yi serbest bıraktı
Bu durumda maliyenin koymuş olduğu e-haciz ler sadece o an için mi geçerli ? E -hacizde diğer hacizler gibi "doğmuş veya doğacak alacaklarına" diye ibare konuluyor mu?
Bankanın yapmış olduğu işlem doğrumudur? E-hacizin normal hacizle bu konuda farkı var mıdır?

Kamu alacaklarıyla ilgili hacizlerde Maliye Bakanlığı'nın yayınladığı bir duyuru söz konusu; bu duyuruda bankaların sadece e-haczin gönderildiği tarih itibariyle işlem yapmaları, hesapta bakiye yoksa, ileriye dönük olarak hesaba haciz işlememesi isteniyor. 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince kamu hacizlerinde bankanın genel müdürlüğüne haciz ihbarnamesi/e-haczin gönderilmesi, o bankanın tüm şubeleri nezdinde araştırma yapmasını ve hangi şubede olursa olsun borçlunun adına kayıtlı tüm hesaplara haciz işlemesi sonucunu doğurur. Kamu alacakları dışındaki alacaklarda ise siz tek tek tüm şubelere haciz yazısı göndermek zorundasınız; zira haciz yazısı sadece gönderilen şubeyi bağlar. Dolayısıyla kamu haczinde, borçlunun bulunduğu adresle hiç alakası olmayan bir banka şubesinde hesap açmak suretiyle işlerini bu şubeden yürütebilmesi gibi bir ihtimal söz konusu değildir. Özel hukuktan kaynaklanan alacaklarda borçlu için bu imkan her zaman mevcut. Mesela İstanbul'da faaliyet gösteren bir borçlunun Konya'daki bir bankada hesap açmasını ve internet bankacılığı yoluyla işlerini bu hesap üzerinden yürütmesini tespit etmek son derece zordur. Kamuya borçlu çok fazla sayıda şahıs ve şirket bulunduğundan ve hesaplara ileriye dönük konulan hacizler bu şahıs ve şirketlerin ticari faaliyetlerini sürdürmelerine engel teşkil ettiğinden, Bakanlık yoğun serzenişler üzerine böyle bir duyuru yayınlamak zorunda kalmıştı. Dolayısıyla bankalar da kamu hacizlerinde bu duyuruya göre işlem yapıyorlar. POS hesapları kamu alacaklarından kaynaklanan hacizlerde de yine istisna teşkil ediyor.

Uygulamada kamu alacakları dışındaki alacaklar için de haczin bankaya ulaştığı tarihteki hesap bakiyesinin bankalarca dikkate alındığını, POS hesabı hariç hesaba (banka şubelerinin çok büyük çoğunluğu tarafından) ileriye dönük bir haciz işlenmediğini yukarıda belirtmiştim. İşin pratik yönü yukarıda belirttiğim gibi aynı. Bakanlığın duyurusunu yok farz edersek işin teorik yönü de aynı, yani tartışmaya açık. Bu anlamda kamu alacakları ve özel hukuk alacakları arasında herhangi bir farklılık bulunmuyor. Bahsettiğiniz olayda banka Bakanlığın duyurusuna aykırı işlem tesis etmiş görünüyor. E-hacze banka cevap göndererek zaten işlemi sonuçlandırmış durumda (e-haciz uygulamasında bir bankanın ileriye dönük şekilde hesaba haciz konulduğunu bildirmesi teknik açıdan da mümkün değil). Bu aşamadan sonra banka kendi cevabıyla da çelişecek şekilde hesaba yanlışlıkla bir bloke koyduysa, bu blokeyi Bakanlığın yayınladığı duyuru istikametinde kendiliğinden kaldırabilir diye düşünüyorum. Yani yapılan işlemde bu açıdan bir yanlışlık yok. Ama bunu özel hukuk alacakları için uygulamak mümkün olmaz. Zira banka bir hesaba ileriye dönük haciz işlemişse, haciz yazısına karşı icra dosyasına gönderdiği yazıda haczi hesaba işlediğini de bildirmiştir. Bildirmemiş olsa zaten hesaba bu haczi de işlememiş olurdu diye düşünüyorum. Şayet aksi bir durum söz konusu ise, yani banka icra dosyasına gönderdiği cevapta sadece haciz yazısının geldiği anı dikkate aldığını ve bu sebeple hesaba haciz işlemediğini/hacze itiraz ettiğini bildirmişse, banka bu durumda da inisiyatif kullanarak kendiliğinden haczi kaldırma yoluna da gidebilir. Durum bundan ibaret. Kolay gelsin...

Okay KIR

Üstadım çok teşekkürler, bakanlığın bankalara gönderdiği yazı metnine ulaşabilirmiyiz? Saygılar