Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

23 Kasım 2024, 06:44:11

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 539
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 511
Total: 511

basit tehtit

Başlatan sibeltkbl, 15 Ekim 2012, 03:03:05

« önceki - sonraki »

sibeltkbl

merhaba
bundan bir ay kadar önce komşumun eşi karısının facebok ta kendisinden habersiz hesap açmasından dolayı karısını babasının evine gönderiyor bundan bir hafta sonra karısı beni arayıp sana bişey soracakmış diye benden yapıcı konuşmamı rica ediyor birgün sonra da eşi telefonla beni tehtit edip kendin mi gelirsin seni aldırayım mı  ve sen laf anlamıyorsun ben seni aldırıyorum,yanında adamlara bakın bu karı benim üst katımda oturuyor gidip evinden alın getirin,adamlar seni kapının önünde bekliyor seni alacaklar diye tehtitlerde bulundu neden niçin nesebeple tehtit ettiğini bilmiyorum sadece söylediği bu  bende karakola şikayette bulundum.bunun üzerine cumhuriyet savcılığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar geldi.Kararda geliş tirilen tahkikat sonucunda toplanan delil bilgi ve belgelerden soyut idaa dışında süphelinin yüklene suçu işlediğini gösterir ,, dava açmaya kanıt ve emaye bulunmadığı anlaşılmıştır itiraz hakkı bulunduğuna karar verilmiştir diye karar geldi ne yapmalıyım karara nasıl itirazedebilirim.ayrıca telefon numaram alınıp telefonum incelenmedi ayrıca olay anında reşit olan kızım yanımda duydu ve olay sornasında damadım sürekli telefonla olayın ne olduğunu ve neden böyle konuştuğunu sormak için telefonda konuştu 2 gün boyunca sürekli arayıp tehtitler f
savurdu.olaydan sonra eşim adamın bu konuşmalrından dolayı benden boşanmak istiyor ve beni eve almıyor ben 9 yaşında oğlumla müsait olan ailem yakınlarımda kalıyorum.eşim hiç bir ihtiyacımı karşılamıyor ve bana boşanma kararı olmadan bir kuruş vermiyeceğini söylüyor ve bunu uyguluyor lütfen yardım ediniz
.
Sibel TEKİN BALCI

Avukat

Merhabalar.

Alıntı yapılan: sibeltkbl - 15 Ekim 2012, 03:03:05
cumhuriyet savcılığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar geldi.Kararda geliştirilen tahkikat sonucunda toplanan delil bilgi ve belgelerden soyut idaa dışında süphelinin yüklene suçu işlediğini gösterir, dava açmaya kanıt ve emare bulunmadığı anlaşılmıştır itiraz hakkı bulunduğuna karar verilmiştir diye karar geldi ne yapmalıyım karara nasıl itirazedebilirim.ayrıca telefon numaram alınıp telefonum incelenmedi ayrıca olay anında reşit olan kızım yanımda duydu ve olay sornasında damadım sürekli telefonla olayın ne olduğunu ve neden böyle konuştuğunu sormak için telefonda konuştu 2 gün boyunca sürekli arayıp tehtitler savurdu.

Savcılığın incelemediğini belirttiğiniz telefon kayıtları ve dinlenmeyen tanıklarınızla ilgili detaylı açıklamalar yapıp bu olay sebebiyle eşinizle ayrı yaşamaya başladığınızı ve işin boşanmaya gidecek kadar ciddiyetini koruduğunu, her anlamda mağdur olduğunuzu belirterek CMK.m.173 gereğince (konuyla ilgili 172. maddeyle birlikte maddelerin tam metni aşağıdadır) adliyenin bağlı bulunduğu ağır ceza mahkemesine kararı tebliğ aldığınız tarihten itibaren 15 gün içinde itiraz etme imkanınız mevcut. İtiraz dilekçenizi ağır ceza mahkemesine gönderilmek üzere ilgili savcılığa dosya ve karar numarasını da belirterek sunacaksınız.

Alıntı Yapolaydan sonra eşim adamın bu konuşmalrından dolayı benden boşanmak istiyor ve beni eve almıyor ben 9 yaşında oğlumla müsait olan ailem yakınlarımda kalıyorum.eşim hiç bir ihtiyacımı karşılamıyor ve bana boşanma kararı olmadan bir kuruş vermiyeceğini söylüyor ve bunu uyguluyor lütfen yardım ediniz

Eşinize karşı Medeni Kanun'un 195, 196 ve 197. maddeleri ile 329. maddesine istinaden nafaka davası açabilirsiniz ve aynı Kanun'un 199. maddesi gereğince eşinizin adına kayıtlı malvarlığı üzerine (bu malların başkalarına devrini önlemek için) tedbir konulmasını da talep edebilirsiniz. Nafaka talep etmeniz için boşanma davası açmanız veya boşanmak istemeniz şart değildir. İlgili maddeler aşağıdadır. Allah yardımcınız olsun...


CEZA MUHAKEMESİ KANUNU

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR

Madde 172 - (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.

(2) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.

CUMHURİYET SAVCISININ KARARINA İTİRAZ

Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi başkanına itiraz edebilir.

(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.

(3) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hâkimini görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.

(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Başkan istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.

(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz.

(6) İtirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet savcısının, yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan ağır ceza mahkemesi başkanının bu hususta karar vermesine bağlıdır.


TÜRK MEDENİ KANUNU

E. Birliğin korunması
I. Genel olarak
MADDE 195.- Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler.

Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir.

Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.

II. Eşler birlikte yaşarken
MADDE 196.- Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.

Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.

Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.

III. Birlikte yaşamaya ara verilmesi
MADDE 197.- Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.

Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.

V. Tasarruf yetkisinin sınırlanması
MADDE 199.- Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.
Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır.
Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.

III. Dava hakkı
MADDE 329.- Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.

Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hâllerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir.

Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.

IV. Nafaka miktarının takdiri
MADDE 330.- Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.

Nafaka her ay peşin olarak ödenir.

Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.