Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

25 Kasım 2024, 01:49:42

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 451
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 480
Total: 480

Döviz değişimi

Başlatan Azelia, 10 Mayıs 2015, 01:21:52

« önceki - sonraki »

Azelia

MERHABA
1. Yurt dışından gelen dövizde meblağ ne olursa olsun risk var mıdır?
2. Banka yolu tek yol mudur?
3. İşlemler ne kadar sürer?
4. Hukuki yönden bir mahsur var mıdır ve varsa cezai müeyyidesi nedir?

Sorularımıza açıklayıcı yanıt verebilecek yetkili uzman kişi/lere şimdiden teşekkür  ederiz.

kilimanjaro

#1
Merhabalar. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın 15 Nisan tarihli genelgesi eski uygulamaya kıyasla büyük ölçüde serbestlik getirdiğinden, artık yurtdışından nakit para getirilmesinin önünde kaydadeğer riskler bulunmuyor denilebilir. Aşağıda konuyla ilgili bir haberden alıntı bulunuyor, okursunuz. Sorunuzun cevabına gelirsek, her zaman için para transferinde en emin yol banka ve diğer finans kurumlarıdır ancak son genelgeyle paranın fiziki transferindeki gümrük ve devlet kontrolü temelli riskler büyük ölçüde azalmıştır denilebilir. Allah kolaylık versin...




Yurda istenilen miktarda nakit girişi artık serbest

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın 15 Nisan'da yayımladığı bir genelgeyle yurtdışından Türkiye'ye giren nakit döviz ile ilgili tedbirlerin önemli bir kısmının kaldırması, 'ülkeye kara para girişini özendirici bir adım' eleştirilerine yol açtı.
Ancak Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, bu iddiaları kesin olarak reddediyor.
Yeni genelge ile yaptıklarının "Sadece ve sadece girişi serbest olan paraların [girişinin] zorlaştırılmasını engellemek" olduğunu söylüyor.

Türkiye'ye girişi serbest nakdin en önemli kalemi ihracat gelirleri. Ancak uzmanlar, ihracat geliri gibi girişi serbest olan nakit için önceden de bir engel olmadığını belirtiyor.
Türkiye'ye girişlerde yanında nakit getirmek için üst sınır uzun süredir yok ancak gümrük görevlileri sorarsa, getirilen nakdin beyan edilmesi gerekiyordu.
Gümrük görevlilerinin rasgele aramalar yaparak, caydırıcı bir tutum almaları teşvik ediliyordu.
Şimdi ise yeni genelgeyle hem beyan zorunluluğu hem de caydırıcı aramalar ortadan kalmış görünüyor.
Ayrıca gümrük görevlilerinin şüpheli durumları savcıya beyan etme zorunluluğu da kalkıyor. (Ayrıntılar için yazının sonundaki tabloya bakabilirsiniz.)

Bakan Canikli ise önceki Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı döneminde yayımlanan 2013 yılındaki genelge ile yeni genelge arasında neredeyse hiç fark olmadığını söylüyor.
Bakan Canikli, eski genelgedeki ifadelerin "çok keskin, çok çelişkili" olduğunu ve yenisiyle sadece bunların düzeltildiğini belirtiyor.
Bu konuda görüş almak istediğim kişilerin bazısı ya adını vermeden değerlendirme yapmak istedi ya da konuya bakanlığın biraz daha açıklık getirmesi gerektiğini söyledi.
Yeni genelgedeki bazı teknik ayrıntıları sormak için aradığım Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan bir yetkiliyle görüşmem ise mümkün olmadı.

'İpin ucu kaçıyor'
Konuyla ilgili yorumlarını BBC Türkçe ile paylaşan Türkiye gazetesi ekonomi yazarı Metiner Sezer ve Radikal internet sitesi ekonomi yazarı Uğur Gürses'in yeni genelgeye eleştirileri var.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomide yaptığı reformları önemli bulduğunu söyleyen Metiner Sezer, yeni genelgeye bir şerh koyuyor ve bunu "ipin ucunu kaçırmak" olarak tarif ediyor.
Yeni genelgenin riskleri olduğunu söyleyen Sezer, bunların arasında, ülkeye giren paranın takip edilmesinin zorlaşması ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelede gerileme risklerini gösteriyor.
Sezer, "İster emtia ister nakit akışı olsun, bir ülkeden bir ülkeye geçişler hukuk kurullarının dışına çıktığı zaman bunun kontrolü çok zor oluyor. Suistimaller, yolsuzluklar, beklenmeyen sürprizler karşısına çıkabiliyor. Amiyane tabirle ipin ucunu kaçırmış oluyorsunuz" diyor.
Kayıt dışı ile, ekonomi dışında faaliyet gösteren veya ekonomiye belli zamanlar girip, belli zamanlarda çıkan nakit akışının kontrol dışına çıkma riskinin olduğunu belirten Sezer, "Bu büyük bir risk, büyük bir sıkıntı. Bunu hiç sormayacağım derseniz bu, mücadele ettiğiniz kayıt dışını teşvik etmektir." diyor.
'Kara para cenneti olmayacağını nereden biliyorsunuz?'
Uğur Gürses ise yapılan yeni düzenleme için "Rasyonel bir açıklaması yok" diyor ve "gümrüklerin kevgire döndüğünü" söylüyor.
Gürses yeni düzenlemenin nedeninin açıklanmadığını söylüyor ve en kötü senaryoyu şöyle dile getiriyor:
"Rüşvet, kara para, uyuşturucu parası her şey gelebilir. IŞİD'e (Irak Şam İslam Devleti) giden bir parayı düşünün, ihracat parası denecek ve geçecek."
Bakan Canikli ise bir televizyon kanalında katıldığı programda bu iddiaları reddetmiş, "Hele öyle kaynağı kara para olan ya da illegal faaliyetlerden elde edilen bir gelirse, buna derhal el konulur, müsadere edilir ve cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur" demişti.
Bu açıklamayı hatırlattığım Gürses, "Kara para cenneti olacak demiyorum ama siz denetimi kaldırıyorsanız her türlü riske açıksınız demektir. Caydırıcılığınızı ortadan kaldırıyorsunuz. Temel soru, kara para cenneti olmayacağını nereden biliyorsunuz?" diye soruyor.
Dikkat çektiği bir başka nokta ise nakit ile ilgili beyanın doğru olmadığının ortaya çıkması halinde gümrük idaresinin Cumhuriyet Savcılığı'na haber vermesiyle ilgili maddenin yeni genelgede olmaması.
Gürses, "Diyelim yanınızdakinin ihracat dövizi olmadığı bir şekilde ortaya çıktı ve araştırıldı. Eskiden gümrük bunu hem savcılığa hem de Mali Suçları Araştırma Kurulu'na (MASAK) bildiriyordu. Şimdi adli soruşturma kısmını gümrük yapmayacak deniyor. Otomatik adli soruşturmaya giden kapıyı kapatmışlar. Sadece idari soruşturma yapılıyor, dolayısıyla siyasi iktidarın inisiyatifine kalıyor."

'El konması için hükme gerek yok'
Bakan Canikli ise NTV'de katıldığı programda birbirinden farklı iki yanıt veriyor. İlki yukarıda da alıntıladığımız kısım. Canikli kaynağı illegal paraya el konmasının, savcılığa suç duyurusunda bulunulmasının kesin olduğunu, bunun için bir hüküm koymaya gerek olmadığını, 2013'teki genelgede de böyle bir hüküm olmadığını söylüyor.
Oysa eski genelde böyle bir hüküm bulunuyor. Eski genelgenin "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Mevzuat Kapsamında Uyulması Gereken Hususlar" başlığı altındaki bölümde, beyanın eksik veya hiç yapılmaması halinde durumun Cumhuriyet Savcılığı'na bildirilmesi gerektiği belirtiliyor. Yeni genelgede ise sadece MASAK'a atıfta bulunuluyor.

AB ülkelerinde 10 bin Euro sınırlaması
Canikli de yine programda daha sonra bunu teyit ediyor:
"Eğer beyanda fark varsa yine MASAK'a bildiriliyor. Savcılığa neden göndermiyoruz? Çünkü araştırmayı MASAK yapacak. Kaynağı şüpheli bir işlem vardır. Beyanda fark varsa şüpheli işlemdir. Savcılığa da bildirseniz araştırmayı MASAK yapacak. Çünkü yetkili kuruluş odur. Kaynak araştırmasını MASAK yapar. Dolayısıyla MASAK'a bildirildiği zaman bu Cumhuriyet Savcılığı'na bildirilmiş sayılır. Bir suç olursa oraya gönderecek. Özü itibariyle bir öncekiyle hiç fark yoktur."
Yıllardır yapılan uygulamadan vazgeçilirken CHP milletvekili Umut Oran, bir soru önergesiyle konuyu Meclis'e taşıdı ve Avrupa Birliği'nin, üye ülkelere 10 bin Euro'dan fazla miktar taşıyarak yapılan girişlerdeki beyan zorunluluğuna dikkat çekti.
Canikli ise aynı programda bu soruyu kısaca yanıtladı ve Türkiye'nin AB'ye üye olmadığını söylemekle yetindi.
AB mevzuatına göre, kara para aklama ve terörün finansmanın engellenmesi için 10 bin Euro'dan fazla veya muadil takas edilebilir mal ile giriş yapılmasında gümrüğe bilgi verilmesi zorunluluğu bulunuyor.

http://www.bbc.co.uk/turkce/ekonomi/2015/05/150506_nakit_girisi_yeni_duzenleme
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.