Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

21 Kasım 2024, 17:06:25

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 342
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 28
Total: 28

Elden yapılan taşınmaz devir sözleşmesi noterden onaylandığında geçerli olur mu?

Başlatan Turkuaz, 17 Ocak 2010, 15:23:37

« önceki - sonraki »

Turkuaz

Merhaba... Babam yıllar önce amcasından arsa ile ilgili hisse almış. Ama iki şahitle Muhtar onaylı bir kağıt imzalamışlar... Ama muhtarlık mührü var... Bu bugün için geçerli midir? Yeni kanunlara göre bunun noterden onaylatılması gerekiyor diye okumuştum... Bunun için bir süre var mı? Ve gerekli şartlar nelerdir?
Cevaplar için şimdiden teşekkürler..

Avukat

Merhabalar.

Babanızın hisse satın aldığı arsanın tapusu yoktu galiba? Zira bildiğiniz gibi, tapulu taşınmazların tapu sicil müdürlüğü dışında devredilmesi/devralınması hukuken mümkün değil. Buna noterler de dahil. Yani noterlerde de taşınmaz devir sözleşmeleri yapılamaz; sadece gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yapılabilir. Buna aykırı olarak yapılmış olan devirler hukuken geçersizdir. Dolayısıyla sizin evvela öğrenmeniz gereken şey, satış esnasında taşınmazın tapusunun olup olmadığı ve satışa konu taşınmazın kadastronun geçtiği bir bölgede bulunup bulunmadığıdır.

Turkuaz

Tapusu var... Dedelerden kalma bahçeli bir arsa... Hisseli bir tapu yani
Babam amcasından hissesini almış. Ama şuan amcası hayatta değil... Sanırım şahitler de yaşamıyor. Ama aralarında yaptıkları el yazılı anlaşmada muhtar mührü var...

Avukat

Alıntı YapTapusu var... Dedelerden kalma bahçeli bir arsa... Hisseli bir tapu yani
Alıntı YapBabam yıllar önce amcasından arsa ile ilgili hisse almış. Ama iki şahitle Muhtar onaylı bir kağıt imzalamışlar... Ama muhtarlık mührü var... Bu bugün için geçerli midir?

Maalesef, verdiğiniz bilgilere göre yapılan satış hukuken geçersiz. Bu durumda gayrimenkulün bugünkü sahiplerine elinizdeki anlaşmayı göstererek onların rızasını elde etmek suretiyle devir yaptırmaya, şayet devre yanaşmıyorlarsa, ödenmiş paranın bugünkü karşılığı üzerinden iadesini talep etmek yoluyla sonuç almaya çalışmanız en mantıklı yol olacaktır. Devre yanaşmaz ve paranın iadesini de kabul etmezlerse, devre zorlamak için bir dava açmanız hukuken mümkün olamayacaktır. Ödenmiş paranın iadesi hususunda bir dava açma hakkınız ise mevcuttur. Ancak burada da zamanaşımı savunmasıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu dikkatle incelenmelidir. Bu inceleme neticesinde alacağın zamanaşımına uğradığı kabul edilse bile, yine de dava açma yoluna gidebilirsiniz. Zamanaşımı hususunda şu bilgiyi hatırlatmak isterim: Zamanaşımı, belirli bir sürenin geçmiş olması sebebiyle hukuken borçluya ödeme yapmaktan kaçınma hakkı tanıyan bir düzenlemedir. Ancak (olayımızdaki) zamanaşımı, hakkı ortadan kaldırmaz, sadece hukuk yoluyla zor kullanılarak borçludan alacağın tahsil edilmesine engel oluşturur. Borçlu zamanaşımı savunmasını usulüne uygun şekilde yapmadığı sürece mahkeme tarafından kendiliğinden de gözetilmez. Dolayısıyla borçlu zamanaşımı savunmasına usulüne uygun şekilde (veya hiç) başvurmayabilir, bu durumda mahkeme mevcut delilleri ve davalıların savunmalarını dikkate alarak davayı lehinize veya aleyhinize sonuçlandıracaktır. Karşı taraf alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerse ve alacak gerçekten de zamanaşımına uğramışsa, bu durumda hukuk yoluyla bir netice elde etmeniz mümkün olamayacaktır. Ancak bir alacağın zamanaşımına uğraması yukarıda da belirttiğim gibi alacağı ortadan kaldırmaz, sadece hukuk yoluyla alacağın talep edilmesine engel oluşturur. Buna mukabil ahlaken alacak orta yerde durmaya devam eder. Bu sebeple, bir borç zamanaşımına uğramış olsa bile ödenmelidir; aksi hal kul hakkına yapılmış bir tecavüzdür ve manen mesuliyeti gerektirir. Muhatabınız şayet borcu kabul ediyorsa ve dini hassasiyeti de varsa, bu borcu ödemek durumundadır.

Önemli not: Çok kısıtlı ve öznel (subjektif) bilgilere istinaden yapılan yukarıdaki değerlendirmeler, gündemdeki mesele hakkında tamamen bir ön bilgi verme ve en temel düzeyde kişileri bilgilendirme amacına matuftur. Bu tür konular her yönden ayrıntılı bir şekilde inceleme/araştırma yapılmasını gerektirir ve bu da ancak profesyonel yardım ile mümkün olabilir. Bu sebeple haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz ve herhangi bir hak kaybına maruz kalmamanız için bir avukatla anlaşmanızı ve avukatınızın yönlendirmeleri istikametinde hareket etmenizi tavsiye ediyorum.