merhabalar;
genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak imzam bulunmaktır.asıl borçlunun ödeme yapmaması dolayısıyla benim hakkımda icra işlemi başlatıldı.ve daha önceki bir icra işleminden dolayı ikinci sıra verildi.ve kefaletimin olduğu banka benim hakkımda alacaklısını zarar sokmak iddaasıyla icra cezada dava açtı mahkememiz sürüyor.İcra tebligatı geldiğinde ben borcu kabul ettim.itiraz etmedim borca
genel kredi sözleşmesindeki kefil olunan miktar rakamla ve yazıyla ve kefalet türü bölümleri benim el yazımla doldurulmuş değil banka görevlisi tarafından dolduruldu.kefil olunan tarih ve imza bana ait
1-borçlar kanunu 583 e göre şekil bakımından kefalet sözleşmesinin geçersizliği konusunda fikirlerinizi soruyorum
2- Alacaklısını zarar sokmak iddasıyla açılan davada ben bu şekil şartını öne sürsem faydası olurmu

Merhabalar. Belirttiğiniz gibi Borçlar Kanunu'nun aşağıda tam metni bulunan 583. maddesi gereğince kefalet sözleşmesi şekil şartı yönünden geçersiz durumdadır. Konuyla ilgili bir avukatla anlaşarak hukuk davası açmanızı tavsiye ediyorum. Ceza davasına da geçersizlik yönünden dava açtığınızı/açacağınızı bildirirseniz, kuvvetle muhtemel ceza davasında hakim bu davanın sonucunu bekleme yoluna gidecektir. Allah kolaylık versin...



    II. ŞEKİL

    Madde 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.

    Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.

    Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.