Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

23 Kasım 2024, 16:41:47

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 547
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 412
Total: 412

Kaymakam şikayet ettiğim memur hakkında soruşturma açılmasına izin vermedi?

Başlatan masallah, 06 Nisan 2010, 12:05:50

« önceki - sonraki »

masallah

merhaba yusuf  bey öncelikle vermiş oldugunuz bilgi ve yardımlar için teşekkür ederim..

sizden bir konuda yardım istemekteyim..

önce sorunum annem diyaliz hastası bir ara rahatsızlandı bende doktoruna gidip söyledim annemi evden alıp getirmemi tedaviye ihtiyacı oldugunu söyledi.

annemi götürdügümde doktor yoktu kısa süreligine ayrılmıştı ve oradaki görevli hemşire bize dünyanın hakaretini etti.al  ananı git antebe diyerek kovmaya bile kalkıştı.sözle söyledi.

biz gerekli mercilere şikayet ettik.şikayeti duyan hemşire 2 gün annemi tehdit etti ve bunlar tesbitli tutanaklıdır...

fakat iş sorustuırma bıyotuna gelince kaymakam bey sorusturmaya izin vermedi?


gelelim bugunki mesleye yine erciş devlet hastanesi yine bir sorun

ben obsesyon kompulsif bozuklukları hastasıyım.3 yıldır tedaviye gidiyorum.

gectigimiz ekim ayında uzun zamandan beri kullanmadıgım ilacın tesiri gecmiş.ilaca ihtiyac duymuştum..
devlet hastanesine gittim  psikyatri doktoru ilacımı yazmadı.raporlu olan ilacıma tekrar rapor yazmadım yazamam dedi..

bana daha önce vermiş oldugu lustral ilacını yazacagını söyledi bende kabul etmedim.

rapor odasına gidip eski raporumun bir nüshasını istedim oradanda ret cevabı aldım.

şikayetimi yişne gerekli mercilere yaptıum.ve bugun elime gelen bildiride kaymakam bey tekrar sorusturmaya izin vermemiş..


karar da şöyle diyor doktor .....  görevini kötüye kullanmadıgı.psikotrop ilacların zevk ve suistimale acık oldugu rapor odasındaki şahsında

özel şirket çalışanı oldugunu ve         657tmk kapsamında olmadıgı suçişlemedigi  ve ilaç raporununda gecerli süresini yitirdigi gerekcesiyle sorusturma izni verilmemesine karar verilmiştr.



ben kaymakamın kamu personelini korudugunu düşünüyorum...

tüm yetkiler hakkında yapacagım iş ve işlemler hakkında bilgi verebilir misiniz?

gerekirse size kararı fakslayabilirim.

Avukat

Merhabalar. Bir süredir sitede yaşanan teknik aksaklık sebebiyle maalesef gecikmeli bir şekilde cevap verebiliyorum, kusura bakmayın.

Alıntı Yap...sorusturma izni verilmemesine karar verilmiştir.
ben kaymakamın kamu personelini korudugunu düşünüyorum...
tüm yetkiler hakkında yapacagım iş ve işlemler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Öncelikle geçmiş olsun. 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'un 9.maddesi aynen şu şekildedir:

Madde 9 – Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildirir.

Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi; soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise Cumhuriyet başsavcılığı veya şikayetçi itiraz yoluna gidebilir. İtiraz süresi, yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren on gündür.

İtiraza, 3 üncü maddenin (e), (f), g (Cumhurbaşkanınca verilen izin hariç) ve (h) bentlerinde sayılanlar için Danıştay İkinci Dairesi, diğerleri için yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesi bakar.

İtirazlar, öncelikle incelenir ve en geç üç ay içinde karara bağlanır. Verilen kararlar kesindir.


Yukarıda belirtildiği şekilde Valiliğin kararına itiraz için tebliğ tarihinden itibaren on günlük süre içinde bölge idare mahkemesine müracaat etmeniz gerekiyor. Aslında bu durum size gönderilen karar içeriğinde veya tebligat zarfında da yazıyor olmalı. Aşağıda konuyla ilgili emsal bir Danıştay kararını okumanız faydalı olabilir:

T.C.
DANIŞTAY
Birinci Daire
Esas No   : 2007/326, Karar No   : 2007/546
Özeti : Şikayetçiyle birlikte oturmayan kızına yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle, tebliğ işlemlerinin yenilenmesi gerektiği hakkında.
KARAR
Çevre ve Orman Bakanlığının 19.3.2007 tarih ve 664,196 sayılı yazısıyla gönderilen dosya, Çevre ve Orman Bakanının 19.2.2007 tarih ve B.18.0.TKB.0.00.01/020-11 sayılı soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı ve bu karara şikayetçi ... tarafından yapılan itiraz, Tetkik Hakimi Bihter Akdaş'ın açıklamaları dinlendikten sonra, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca incelendi;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü :
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, yetkili merciin, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet Başsavcılığına, hakkında ön inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildireceği, soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi; soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise Cumhuriyet Başsavcılığı veya şikayetçinin itirazı yoluna gidebileceği belirtilmekte olup itiraz süresinin yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren on gün olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Tebligat Kanununun "Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat" başlıklı 16. maddesinde kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğin kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağı, Tebligat Tüzüğünün "Aile efradına tebligat" başlıklı 22. maddesinde ise kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğin, ailesi efradından veya hizmetçi ve uşak gibi müstahdemlerinden birine yapılacağı, ancak muhatab namına kendisine tebligat yapılacak olan aile ferdi veya müstahdemin, muhatapla birlikte oturmasının şart olduğu hükmü yer almıştır.
Tebligat ilgili kişinin belli bir durumdan haberdar olmasını ve böylece haklarını korumak için gerekli işlemleri yapmasını sağlar. Bu anlamda tebligat hukuku kişilerin yasal haklarını idari ve yargı mercilerinin önünde savunmasına olanak veren, kişinin hukukunu koruyan ve mutlaka uygulanması gereken usuli hükümler içerir. Kişilere tanınan bu yasal savunma hakkının kullanılması için ilgili yasada belli süreler öngörülmüşse, muhatabına usulüne uygun bir şekilde yapılmış tebliğ tarihinin bu sürelerin başlangıcı olduğunu kabul etmek gerekir. Bu durumda 4483 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinde yetkili merci kararlarına yapılacak itiraz süresi olan 10 günlük süre usulüne uygun olarak yapılmış tebliğ ile başlar.
Dosyanın incelemesinden, Çevre ve Orman Bakanının 19.2.2007 tarih ve B.18.0.TKB.0.00.01/020-11 sayılı kararı ile Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı ... hakkında soruşturma izni verilmemesi kararı verildiği, kararın şikayetçi ...'in bilinen en son adresinde kızı ...'a 24.2.2007 tarihinde tebliğ edildiğinin dosyada mevcut posta alındısından anlaşıldığı, Ankara Cumnuriyet Başsavcılığı aracılığıyla gönderdiği ilk itiraz dilekçesinin Cumhuriyet Savcısının 12.3.2007 tarihli havalesi ile kayda girdiğinin görüldüğü, Dairemiz Başkanlığına sunulmak üzere Mersin İdare Mahkemesi Başkanlığı aracılığıyla gönderilen ek dilekçesinde ise kendisine usulüne uygun tebligat yapılmadığını, kendi adresinde ancak ayılı çatı altında oturmadığı kızına yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, bu nedenle itirazının süresinde olduğunun kabulü ile incelenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda itirazın süresinde olup olmadığının tespiti açısından Tebligat Kanunu ve Tüzüğüne uygun olarak yapılmış bir tebliğin varlığı gerektiğinden, olayda ise yetkili merci kararının şikayetçinin birlikte oturmadığı kızına tebliğ edilmesi nedeniyle tebliğin usulsüz yapıldığı anlaşıldığından, tebligat kanunu ve tüzüğü hükümlerine uygun olarak tebliğ işlemlerinin yenilenmesi için dosyanın Çevre ve Orman Bakanlığına iadesine, kararın bir örneğinin şikayetçiye gönderilmesine 16.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.