Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

23 Kasım 2024, 07:02:31

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 539
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 511
Total: 511

Senette tediye tarihi ve vade tarihi farklı ne yapıcam.. LUTFEN YArDIM

Başlatan stilyanov, 03 Eylül 2012, 15:21:52

« önceki - sonraki »

stilyanov

Merhaba, ufak bir sorum var alacak karsılıgı senet duzenledik ama daha once boyle bir seye ihtiyac duymadıgım i.in pek bilgim yoktu..
senette tediye tarihi yazıyodu onu duzenleme tarihi olarak yani 03 05 2012 olarak yazdık. vade tarihide 30 10 2012 olaral yaptık..
arastırken ogrendim tediye tarihi odeme tarihimiş yani...bu arada senedi borclu kişi doldurmustur..bu durumda senet gecerlimidir,,
gecersiz ise ne yapıcam ..yokmu bir yolu acaba... yardımlarını bekliyorum...
iyi calısmalar..

Avukat

Merhabalar. Aşağıdaki Yargıtay Kararlarına uygun bir çözüm bulunabilir. Kolay gelsin...

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/17619
K. 2005/17739
T. 22.9.2005

6762/m. 688
2004/m. 170

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takip dayanağı bononun tanzim tarihinin 18.05.2000 olduğu tartışmasızdır. Bononun üst bölümünde ve vade yazılı kısmında vade tarihi 30.07.2000 olarak yazılmış ve aynı tarih bono metnindeki vade kısmında da belirtilerek dayanak bono usulüne uygun olarak düzenlenmiştir.
Bonoda tanzim tarihi 18.05.2000 olarak yazıldığı ve bu tarihin ayrıca bononun üst kısmında, "tediye tarihi" kısmında tekrar edildiği görülmektedir. Tanzim tarihinin bu şekilde ve tediye tarihi bölümünde tekrar edilmiş olması, 2. bir vade tarihi olarak kabul edilemeyeceği için bononun vasfını etkilemez ( Dairemizin 24.04.2003 T. 2003/6584 E. - 9218 K. 7, HGK 07.03.1990 gün ve 1989/68 E. - 1990/154 K. sayılı kararları ).
O halde, takip dayanağı senet bono vasfında olduğuna göre, mahkemece borçlunun diğer itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin iptali yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 22.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1989/12-681
K. 1990/154
T. 7.3.1990

2004/m.170
6762/m.615

DAVA: Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 7. İcra Hakimliği`nce itirazın muvakkaten kaldırılmasına dair verilen 8.11.1985 gün ve 1984/1462-1985/1833 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 30.10.1986 gün ve 1985/1160-11385 sayılı ilamı: ( ... Sair temyiz itirazları yerinde değilse de takip dayanağı bonoda 22.11.1982 ve 15.12.1982 olarak iki vade mevcuttur. 22.11.1982 tarihinin ayrıca tanzim tarihi de olması bonoda iki vade mevcudiyetini ortadan kaldırmaz. TTK.nun 615. maddesi 4. fıkrası son cümlesi ve İİK.nun 170/a maddesi gereğince bu hususun re`sen nazara alınıp kambiyo senetlerine mahsus özel yolla yapılan takibin iptaline karar verilmek gerekirken işin esasının tetkiki ile karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR: Takip Konusu emre muharrer senedin tanzim tarihinin 22.11.1982 olduğu tartışmasızdır. Senet metninde vade ve hululü vade başlıkları altında 22.11.1982 ve 15.12.1988 tarihleri yazılmıştır. Gerçekten TTK.nun 615. maddesinin son fıkrasında birden fazla vade taşıyan bu tür senetlerin emre muharrer senet sayılamayacağı hükme bağlanmıştır. Ne var ki takip dayanağı senet metninde vade olarak yazı ile hululü vade tarihinde gösterilen 15.12.1982 tarihi yazılmıştır. Senedin tanzim tarihinin vade tarihi olamayacağı da kuşkusuzdur. Olayda tartışmasız olan 22.11.1982 tanzim tarihi hululü vade tarihi yanında ayrıca yer alan vade sütununda gösterilmiş olması mükerrer vade tarihi değil, senet tanzim tarihinin tekrarı olduğu duraksanmayacak biçimde anlaşılmaktadır. Bu itibarla merci hakimliğince takip dayanağı senedin bono vasfında bulunduğuna ilişkin direnmesi yerindedir.

Ancak işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan diğer yönler incelenmek üzere dosyanın 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.