Antalya da 2008 yılında,bir turizm şirketiyle "turizm otelcilik sertifikalı mesleki eğitim programı" sözleşmesi imzaladım.Sözleşmede tek taraflı olarak,bu programdan ayrılmam durumunda 1500 euro tazminat ödemekle yükümlü olduğum yazıyordu.3 aylık teorik ve 6 aylık pratik (staj)şeklindeki programın,%75 devam zorunluluğu olduğunu gazete ilanlarında ve sözlü olarak söylemelerine karşın sözleşmede %90 a çıkarttılar.Ben Antalya yaklaşık 1000 km lik yoldan gelidiğimden ve bir sürü masraf ettiğimdem imzalamak zorunda kaldım.Bize önce taahütname hazırlattırıp bir hafta sonrada sözleşme imzalattılar. staj esnasında bizi günde 18 saat çalıştırıp(95 kişi),sürekli hakaret ederek,tehdit ederek çalışmaya zorladılar.eğer ayrılırsak 1500 euroyu alacaklarını,bir daha turizm hayatımızın bi,teceğini söylediler.Sigortamız hiç bir şekilşde olmadığından,hasta olduğmzdatedavi ihizmetlerinden yararlandırılamadık.Ayak tırnağım kopmasına ve doktorun ilaç ve istirahat önermesine rağmen zorla çalıştırıldım.Sürekli hakarewte uğramama ve bu konularla ilgili kurum ve üniversite yöneticlierini bildirmeme rağmen,hiç bir gelişme olmayınca bu programdan ayrıldım.Tarafıma ilamsız ödeme emri gönderdiler.Süresinde ititraz ettim.Daha sonra ititrazın iptali davası açtılar.itiraz dilekçemi,şahit dinlenmesini ve konuyla ilgili deliller göndermeme rağmen,gelen ilk duruşma zaptında,gönderdiğim dellillerin ve şahitlerle ilgli hiç bir şey yin olmadığını gördüm(dellilerimi kaybetmişler)2. cevap dilekçemde bulunduğum yeredki nöbetçi mahkemeden imzalatmama rağmen karar evrakında şahitlerimin dinlenilmediği,dosyaya delillerin olmadığı şeklinde karar çıktı.Kararda;Davacının davasının kabulune,takibin devamına ve %40 icra inkar tazmınatana hükmetmiş olup,8 güniçersinde temyiz edilere Yargıtay yolu açık olmak üzere karar çıkmış.Sayın hukuçularda ricam,benim gibi 60 arkadaşımın bu şeklide olduğu ve bu şirketin bvizi dolandırdığı belli olmasına rağmen böyle bir karar çıkmıştır.Szice şimdi ne yapmalıyım.Saygılarımla

Merhabalar. Öncelikle geçmiş olsun diyorum.

Alıntı YapDaha sonra itirazın iptali davası açtılar. itiraz dilekçemi, şahit dinlenmesini ve konuyla ilgili deliller göndermeme rağmen, gelen ilk duruşma zaptında, gönderdiğim delillerin ve şahitlerle ilgili hiç bir şeyin olmadığını gördüm (delillerimi kaybetmişler). 2. cevap dilekçemde bulunduğum yerdeki nöbetçi mahkemeden imzalatmama rağmen karar evrakında şahitlerimin dinlenilmediği, dosyaya delillerin olmadığı şeklinde karar çıktı.

Hakkınızda yürütülen davanın duruşmalarına girmediğiniz anlaşılıyor. Davaya cevap dilekçeniz olan ilk dilekçeyi de bir mahkeme aracılığıyla değil de kendi imkânlarınızla (postaya veya kargoya vererek?) davanın görüldüğü mahkemeye gönderdiğinizi anladım. Şayet böyle olduysa, bu dilekçeniz belirttiğiniz şekilde dava dosyasına ulaşmamış veya ulaşıp ta ilk duruşmadan evvel kaybolmuşsa, dilekçeyi zamanında mahkemeye gönderdiğiniz halde mahkemede bu dilekçenin ve delillerinizin dikkate alınmadığını ispatlamanız mümkün olamayacaktır. Cevap dilekçenizin dosyaya girmediğini anlamanız üzerine aynı dilekçeyi ikinci kez mahkemeye göndermişsiniz anladığım kadarıyla. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndaki hükümler veya delilleriniz gereğince mahkemece işlem yapılabilmesi için gerekli masrafları karşılamamanız sebebiyle delilleriniz dikkate alınmamış olabilir.

Bu noktada size yardımcı olunabilmesi için mutlaka dava dosyasının incelenmesi gerekmektir. Bu işin de sizin yerinize bu konuda hizmet ifa eden bir profesyonel tarafından, yani bir avukat tarafından yapılması ve temyiz dilekçesinin hazırlanarak sonraki işlemlerin avukat eliyle yürütülmesi en sağlıklı yoldur. Dolayısıyla öncelikle bir avukatla anlaşmanızı öneriyorum. Şayet mali imkânlarınız bir avukata ödeme yapmaya yeterli değilse, bulunduğunuz ilin Barosuna müracaat ederek adli yardım hükümleri çerçevesinde kendinize avukat atanmasını da talep edebilirsiniz. Bu arada temyiz süreniz hayli kısıtlı olduğundan, kararı temyiz etmeyi düşünüyorsanız, süre geçmeden mutlaka kararı aşağıda ayrıntılarını belirteceğim şekilde tehiri icra talepli olarak temyiz ettiğinizi çok özet bir ifadeyle de olsa mahkemeye bir dilekçe ile bildirmeli ve temyiz süresi içinde harç ve gerekli masrafları karşılamalısınız. Ancak kararı temyiz etmeniz, size karşı temyiz ettiğiniz karara istinaden icra takibine devam edilmesine (evinize hacze gelinmesine, vs.) engel olamayacaktır. İcra işlemlerini durdurabilmeniz için, kararı tehiri icra talepli olarak temyiz ettiğinize dair dosyanın görüldüğü mahkemeden bir yazı almalı ve bu yazı ile hakkınızda yürütülen ve daha önce itiraz ederek durdurmuş olduğunuz icra dosyasının bulunduğu icra dairesine giderek tüm borcu karşılayacak şekilde (ne kadar teminat vermeniz gerektiği icra dairesinde hesaplanacaktır) nakdi teminat veya bir bankanın teminat mektubunu vererek Yargıtay'dan tehiri icra kararı getirebilmeniz için size süre verilmesini sağlamanız gerekecektir. Süre verildiğine dair alacağınız mehil vesikasının aslını temyiz ettiğiniz mahkeme dosyasına posta gideri ile birlikte vermeniz yeterli olacaktır. Bundan sonra dosyanız mahkemece Yargıtay'a gönderilecek ve dosyanın görüleceği Yargıtay dairesi, dosyanın içindeki mehil vesikası gereğince tehiri icra kararı vererek kararın bir örneğini icra dairesine posta yoluyla gönderecektir. Bu işlemler mehil vesikasında verilen süre içinde yetişmez ise, o zaman süre dolmadan icra dairesine yeniden müracaat ederek ek süre almanız gerekecektir. Bütün bu işlemlerin sonunda şayet Yargıtay yerel mahkemenin kararını onarsa, o zaman temyiz için yapmış olduğunuz tüm bu masraflar ve geçen süre içinde işleyecek olan faizler sizin kayıp hanenize yazılacaktır. Dolayısıyla kararın bozulma ihtimali düşük ise, temyiz yoluna müracaat etmeniz zararınızı artırmak dışında size herhangi bir fayda sağlamayacaktır. Tüm bu sebeplerle, yukarıda da belirttiğim gibi, dosyanın acilen bir avukat tarafından incelenmesi gerekmektedir.

Kolay gelsin...

Yusuf bey öncelikle sorunuma göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı çok teşekkür ederinm.Vatandaş olarak malesef hukuk kurallarını tam bilmediğimizden,yargı sürecinde haklı bile olsak haksız duruma düşebiliyoruz.Dava ile ilgili olarak ilk itiraz dilekçem olmak üzere hepsini mahkeme kanalıyla gönderdim.Sanıyorum ki,davanın görüldüğü ildeki dosyanın bulunduğu yerde evraklarım kayboldu(veya çalındı).İkinci cevabımda buradan gönderirken nöbetçi hakime paraf ettirdim.Dava ile ilgili olarak 1.şahit dinlenmesi(posta pulunu ödedim)2.delillerimi sundum.3.Diğer bilgileride ekleyerek gönderdim(mahkeme kanalıyla).Üniversitede okumakta olduğumdan ve dosyanın Antalya da,benim Gaziantep de olmam münasebetiyle davalara katılamadım.Mahkeme kararı elime ulaştığında,şahitlerimden bahsedilmediği,dosyada delil sunmadığım,ayrıldığım dönemde karşı tarafa ihtar çekmediğim vs. yazmaktaydı. ben konunun muhataplarına ayrılmadan evvel ve ayrıldıktan sonra e-posta yoluyla yaşadığım sıkıntılarla ilgli defalarca mail attım(elimde mevcut).Sözleşmenin tek taraflı cezai şart içermesi,Bize çıraklık eğitime bağlı olduğumuz söylenmesine rağmen(3308 sayılı yasaya aykırılık taşıması) bu yasayı uygulamamak,sürekli hakaret edilmemiz vs. ile ilgli hem kuruma,hem konunun muhatabı Ankara Üniversitesine yazdım.bunu dava dilekçemde de belirttim.nasıl böyle bir karar çıkmış anlamış değilim,son olarak hakkımı tüm hukuk yollarında arayacığımı bildirir,sizin gibi değerli hukukçuların bu güzel ülkemizde olmasından kıvanç duyuyorum.Saygılarımla.