Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

23 Kasım 2024, 12:46:50

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,886
  • Toplam Konu: 4,420
  • Online today: 547
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 379
Total: 379

Çeke istinat eden takip ve davalarda yetkili mahkeme ve icra dairesinin tespiti

Başlatan Avukat, 21 Ekim 2010, 11:00:50

« önceki - sonraki »

Avukat

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/18568
K. 2010/618
T. 14.1.2010
2004/m. 50
1086/m. 12

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK.'nun 50. maddesinin sevki ile HUMK.'nun 12. maddesi gereğince, ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davası, haciz kararını veren mahkemede de açılabilir. Anılan hüküm, icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, alacaklı, 28.02.2009 keşide tarihli ve 5.000,00.-TL miktarlı çek ile 28.02.2009 keşide tarihli ve 2.500,00.-TL miktarlı çeke istinaden takip başlatmış olup, Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.03.2009 tarih ve 2008/321 D. iş sayılı ihtiyati haciz kararı ise, 28.02.2009 keşide tarihli ve 5.000,00.-TL miktarlı çek için verilmiştir. İhtiyati haciz kararı alınan çek yönünden takibin yetkili Ankara İcra Dairesi'nde başlatılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, anılan çeke ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Takip konusu 28.02.2009 keşide tarihli ve 2.500,00.-TL tutarlı diğer çekle ilgili olarak ihtiyati haciz kararı alınmamış olduğundan, bu çek yönünden Ankara İcra Dairelerinde takip yapılması mümkün değildir.
O halde anılan çek yönünden yetki itirazı kabul edilip, takip dosyasının tefriki ile talep halinde yetkili Kayseri İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde her iki çek yönünden de yetki itirazının reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/6401
K. 2007/8686
T. 1.5.2007
2004/m.50
1086/m.9/2

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı vekili tarafından borçlu Pozan Mermer İnş.Ltd.Şti ile birlikte yetki itirazında bulunan diğer borçlu İzzet Sözen İnş.Ltd.Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve borçluya 10 no'lu ödeme emri gönderildiği tespit edilmiştir.
Borçlu İzzet Sözen İnş.Ltd.Şti. takip dayanağı çek nedeniyle İzmir İcra Dairelerinin yetkisine itiraz edilmiş ve Kemalpaşa İcra Dairelerinin yetkili olduğu ifade edilerek bu yönde karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
İİK.nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK.nun 9/2 maddesi 1. cümlesine göre, davalı birden fazla ise, bunlardan birinin ( ikametgahında ) dava açılabilir ve bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Bu kural İcra Dairelerinin yetkisini belirlemede geçerlidir. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki ( onun için genel yetkili ) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri yönünden özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK.nun 9/2. maddesi 1. cümlesi hükmü uygulanmaz.
Somut olayda, yetki itirazında bulunmayan takip borçlusu Pozan Mermer İnş.Ltd.Şti.'ne Bornova-İzmir adresine ödeme emri gönderildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle ticaret sicilinden bu borçlunun kayıtlı olduğu yer adresi ( ikametgahı ) araştırılmalı ve yukarıdaki kurallar dairesinde sonucuna göre bir karar verilmelidir. Koşulların oluşmaması nedeniyle yetki itirazının reddi halinde itiraz eden borçlu İzzet Sözen İnş.Ltd.Şti.'nin sair itiraz nedenlerinin incelenmesi gerekecektir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre bu aşamada borçlu İzzet Sözen İnş.Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 01.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1881
K. 2005/3759
T. 7.4.2005
2004/m.50/1,154/1-3

DAVA : Taraflar arasındaki birleştirilen karşılıklı iflas-menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı iflas davasının kabulüne, birleşen menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı soğutucu dolapların bedeli karşılığında üç adet çek aldığını, 5.1.2001 ve 15.2.2001 keşide tarihli iki adet çek bedelinin ödenmediğini, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin iflas yoluna çevrildiğini, takibe itirazın kötüniyetli olduğunu ileri sürerek itirazın kaldırılarak davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacıya 8.645.000.000.-TL. ödeme yapıldığını, takibin İİK'nın 154. maddesindeki yetki kuralına aykırı olduğunu, ödemeleri göstermeyen davacının kötüniyetli bir şekilde takibe geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının ödemeleri kanıtlayamadığı, teklif edilen yeminin davacı şirket yetkililerince eda edildiği, depo emrinde gösterilen meblağın depo edilmediği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına, birleşen menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir ( İİK. m. 154/1 ). Ancak icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir ( İİK. m. 154/3 ). Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Somut olayda taraflar arasında yetki sözleşmesi mevcut değildir. Takip dayanağı çeklerde yazılı keşide yeri İİK'nın 154/3. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesi veya yetki şartı anlamında değildir. Davalı borçlu kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte icra dairesinin yetkisine itiraz etmese bile takibin iflas yoluna çevrilmesi üzerine icra dairesinin yetkisine itiraz edebilir. İflas ödeme emrini alan davalı borçlu süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğinden iflas davasının icra dairesinin yetkisizliğinden dolayı reddi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 7.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.